Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
İncelemeler

Sanal festivaller sanatçılara ne ödüyor? Tomorrowland yeni bir modeli test ediyor...

​Tomorrowland'in arkasındaki Belçikalı organizatörler, canlı yayın dünyasında bir ilke imza atarak müzisyenlere izlenme oranları ve genel bilet satışları üzerinden ödeme yapıyor

  • ALEXEI BARRIONUEVO, KATIE BAIN & DAVE BROOKS (BILLBOARD) | ÇEVİRİ: MUSTAFA TOKGÖZ
  • 9 Ağustos 2020

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Tomorrowland, hayali Pāpiliōnem adasında müzisyenlerin koronavirüs nedeniyle oluşan kayıplarını telafi edecek yeni bir formül mü keşfetti?

Koronavirüs pandemisi Mart ayında dünya çapında canlı müzik sahnesinin büyük bölümünü kapanmaya zorlamaya başladığından beri, sektördeki birçok kişi canlı yayınlanan dijital festivallerden ne kadar gelir elde edebileceğini, müzisyenlere ve headliner isimlere ne tür bir takvimleme ile ödeme yapılacağını merak ediyordu.

Tomorrowland, 25-26 Temmuz'da yarattığı dijital deneyimle 10 milyon dolarlık müzisyen ödemeleri ve prodüksiyon maliyeti ile ilk büyük sanal festivallerden biri oldu. Belçika merkezli festivalin kurucularının 200'den fazla çalışan ve üç aydan fazla hazırlık süreciyle hayata geçtiğini aktardığı iki günlük dijital deneyim için Tiësto ve David Guetta gibi büyük DJ'lerin önceden kaydedilmiş setleri dört farklı kıtada kurulan yeşil perde stüdyolarında kaydedildi.

Endüstrideki bir kaynağın Billboard'a yaptığı açıklamaya göre 10 milyon dolar harcama yapılan festival, sponsor destekleri ve bilet satışlarından gelen gelirlerle masraflarını karşıladı ve küçük de olsa kâr elde etti.

Diğer pek çok büyük elektronik dans müziği festivalinin iptal olduğu veya birçoğunun 2021'e ertelendiği bir ortamda Tomorrowland, planlamalarını hızlı bir şekilde pratiğe döküp Martin Garrix, Afrojack, Steve Aoki ve yakın zamanda yayımladığı "Smile "ve "Daisies" adlı iki yeni parçasının da yer aldığı 15 dakikalık performansıyla Katy Perry gibi yıldızlarla dolu bir festival yarattı. İki gün süren dijital festival, 67 sanatçıyı konuk etti. Geçen yıl Belçika'nın Boom kentinde düzenlenen üç günlük Tomorrowland 2019 deneyiminde 1000'den fazla sanatçı canlı performans sergilemişti.

Festival sözcüsü Debby Wilmsen'in aktarımına göre festival, satılan her bilet için ve setlerin görüntülenme sayısı dikkate alınarak ödeme yapılması konusunda sanatçılarla anlaşmalar yaptı. Wilmsen bu durumu, “DJ'lere elbette setteki performanslarının yanı sıra izlenmeler için de ödeme yapılmakta. Bu biraz sanatçılara ve onlarla olan ilişkimize bağlı" sözleriyle açıklığa kavuşturdu.

Oranlar sanatçıya göre değişmekle birlikte, Billboard tarafından ulaşılan anlaşma şartlarına göre başlangıç telif hakkı, "sanatçı performans videosunun görüntülenmesi başına ve bilet satışı başına 1 euro cent'lik ödeme" şeklinde kurgulandı.

Plan uyarınca toplam 100.000 biletin satılması durumunda performans gösteren her bir sanatçıya 750 euro (880 dolar), 500.000 bilet satılması durumunda ise 3.750 euro (4.415 dolar) tutarında bir ödeme yapılması üzerinde uzlaşıldı. Popülaritesi yüksek sanatçılara sabit bir ücretin yanı sıra ve sanatçı şirketiyle müzakere edilen bilet başına telif ücreti ödendi. Sektörden üst düzey bir kaynak, büyük isimlerin bu yılki festivalde COVID-19 şartları oluşmadan önceki alacakları ücretin yaklaşık yarısını kazanabildikleri tahmininde bulundu.

Festival, izleyicilerden bir günlük deneyim için 12,50 euro (yaklaşık 15 dolar), hafta sonunu kapsayan iki günlük izleme deneyimi için ise 20 euro tahsil etti ve izleyicilerin en sevdikleri performansları tekrar izlemeleri için bir haftaya kadar geçerli olan 12,50 euro'luk "yeniden izleme" seçeneği sundu.

Tomorrowland'in geçtiğimiz Pazartesi günü erken saatlerde 1 milyondan fazla kişinin dijital festivali izlediğini açıkladığını ancak bu sayının nasıl hesaplandığına veya kaç bilet satıldığına netlik kazandırmadığını not düşmekte fayda var.

Festival sözcüsü Wilmsen, kâr paylaşımı modeli ve festivalin sanatçılara yaptıkları ödemede kullandığı formül konusunda daha fazla detay paylaşmaktan kaçındı. Ancak etkinlikte performans sergileyen bir sanatçının menajeri, Billboard'a yaptığı açıklamada, yeterli bilet satılması durumunda sanatçıların tam ücretlerinin %100'üne ulaşacak kadar bir tutarı kazanabildiklerini söyledi.

Koronavirüsün beraberinde getirdiği yardım programları için DJ'lerin ücretsiz canlı yayınlarından sonra Tomorrowland'den gelen bu adım hem sanatçılar hem de ekipleri için faydalı bir değişime işaret ediyor. Billboard'a konuşan sanatçı menajerinin "Canlı yayınların sayısı gerçekten gittikçe azalıyor. Sanatçılar, canlı yayınlarını yapmak için 10.000 ila 15.000 dolar arasında değişen miktarda para harcıyor. Para kazanamamayı bırakın para da kaybediyorlar" şeklindeki sözleri, söz konusu değişimin ne ölçüde önemli olduğunu yansıtlamsı bakımından oldukça çarpıcı.

Festival kurucularından Michiel Beers'in geçen haftaki dijital basın toplantısında kaydettiği gibi Tomorrowland de ücretsiz canlı yayın yapmaktaydı. Beers, kendi canlı yayın girişimleri olan United Through Music yayınlarında birçok büyük sanatçıyla yedi veya sekiz ücretsiz canlı yayın yaptıklarını, ancak bunun multi milyon dolarlık bir yatırım gerektirdiğini ve mali tablolarının yıllardır en kötü durumda olduğu bir anda bunu hayata geçirdiklerini söyledi.

Geçmişte, A klasmanındaki bir DJ, Tomorrowland gibi birinci sınıf bir festivalde çalarak altı sıfırlı rakamlarla başlayan ücretler kazanabiliyordu. Sanatçının ücreti, kaç bilet satılmış olursa olsun garanti altına alınıyordu ve festivaller genellikle kâr elde etmek için kapasitenin %80'i ila %90'ına ulaşmayı amaçlıyordu. Satılan biletler üzerinden sanatçılara ödeme yapmak, riskin bir kısmını sanatçıya yansıtsa da teoride çevrim içi festivaller sınırsız kapasiteye sahip oldukları için bu yöntemin gelecekte sanatçılar için çok daha avantajlı senaryoları beraberinde getireceği aşikâr.

Tomorrowland ayrıca sanatçılarla yaptığı anlaşmada dijital bir yarıçap maddesi şartı koşmadı — Billboard'un ulaştığı anlaşma maddelerini içeren dokümanda yer alan "planlanan diğer canlı yayınlarına karşı sanatçılardan spesifik bir münhasırlık süresi beklenmemektedir" ifadeleri dikkat çekici. Bu, mega etkinliklerde sanatçıların söz konusu festival alanını çevreleyen 1.000 mil içindeki başka bir etkinlikte üç ila altı ay boyunca sahne almasını engelleyen mevcut yarıçap koşulu maddelerinin kısıtlayıcılığı göz önüne alındığında gerçekten büyük bir adım demek.

Festivallerin çoğu, sanatçıların kendi seyahat ve prodüksiyon masraflarını kendilerinin karşılamalarını şart koşuyor ancak Tomorrowland, "sanatçının performansıyla doğrudan ilgili tüm masraflarını ve kendi ceplerinden yaptıkları harcalamaları" karşılayacağının sözünü vererek fark yaratan bir başka yeniliğe de kapı araladı. Tomorrowland ayrıca festivaller için standart uygulama olan etkinlik sırasında çalınan müziklerin halka açık performans hakları ve mekanik lisansları için de ödeme yaptı.

Tomorrowland'in geride kalan 16 organizasyonunun hepsinde performans sergileyen David Guetta, ödemelerle ilgili düzenlemeler etrafındaki belirsizliğe şu sözlerle açıklık getirdi: "Bu sadece sanatsal açıdan yeni bir yaratıcı modeli denemeye cesaret eden tek festival değil, aynı zamanda yenilikçi bir ekonomik modeli ortaya koyan tek festival. Bunun ne yönde ilerleme kaydedeceği hakkında hiçbir fikrimiz yok ancak yenilikçi bir şey yapmak için risk almak saygı duyulmayı hak ediyor."

Salgın hızla yayılıp Avrupa ve diğer ülkelerde müzik festivalleri gibi büyük organizasyonları iptale zorlarken, Tomorrowland organizatörleri Nisan ayında farklı bir şey denemeye karar verdi. O dönem Ultra ve Electric Daisy Carnival gibi diğer büyük EDM festivalleri, etkinliklerini ertelemeye çoktan karar vermişti. Ancak Beers ve ekibi, zaten kullanmakta oldukları teknolojiyi yaptıkları yenilikçi plana uyarlayarak etkinliklerini her zaman olduğu gibi Temmuz ayında düzenlemeye karar verdi.

Beers'ın basın toplantısında sarf ettiği şu sözler, Tomorrowland ekibinin projeye başlarken ne ölçüde motive olduğunu açıklar nitelikte: "Yıl boyunca sahnelerimizi ve ışık gösterilerimizi üç boyutlu yapıyoruz. Her şeye dijital olarak sahibiz. Tüm favori sanatçılarımızı, sahip olduğumuz tüm üç boyutlu tasarımlarla bir yandan gerçek üstü hissettiren, bir yandan da gerçek bir deneyimin içinde hissettiren devasa bir dünyada bir araya getirerek bir rüyayı gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorduk."

Bu devasa dünya, bilgisayar ortamında yaratılan, antik bir Roma kasabası ile efsanevi Atlantis şehrinin bir bileşimi gibi görünen Pāpiliōnem adlı yemyeşil, tepelik bir ada. Tarayıcılarını açan bilet sahiplerine ilk önce bir sahne haritası sunuluyor. Bir sahneye ait bölgeye tıklandığında o alan içinde gerçekleşen performans yeni bir tarayıcıda açılıyor. Tek bir bilet ile üç farklı cihazdan erişim sağlanabilen dijital festivalde şelaleler, DJ sahneli bir mağara ve "Moose Bar" hemen dikkat çekenler arasında. Ana sahne, 15 metre yüksekliğindeki yüzü belli olmayan erkek heykelleri ve DJ kabininin önündeki devasa bir güneş saati ile çevrelenmiş durumda. Tıpkı herhangi bir EDM festivalinde olduğu gibi, havai fişekler aralıklı olarak patlıyor, lazerler yanıp sönüyor ve sanatçıları yakın çekim gösteren dev yüzen ekranlar etrafta beliriyor...

Wilmsen'in açıklamalarındaki, "Avatarlarla gerçekten çalışmak istemedik. Michiel, avatarların seksi olmadığı, büyülü olmadığı ve Tomorrowland'i yansıtmadığı fikrindeydi. Böyle olunca gerçek DJ'leri DJ kabinine getirmek zorunda kaldık" ifadeleri, Tomorrowland Around the World deneyiminde "avatar DJ"lerle karşılaşmamış olmamızın arkasındaki hoş bir anekdot.

Festival organizatörleri, sanatçıları sanal dünyada konumlandırmak için özel yapım DJ kabinleri ile Sidney, São Paulo, Los Angeles ve Boom'da kurulan yeşil perde stüdyolarında video çekimleri düzenledi. Yapılan şey, Beers'in deyimiyle "bir nev'i Hollywood filmi çekmek gibiydi".

Festivalin internet yayınından yaklaşık üç hafta önce Tomorrowland ekibi, Avustralyalı DJ kardeşler Nervo ve video ekibine 35 dakikalık setlerini çektiği Boom'a Londra'dan gelmeleri için ödeme yaptı. Nervo ikilisinden Olivia, Billboard'a yaptığı açıklamada yaklaşık 20 farklı açıdan kayıt alındığını söyleyerek, “Başlangıçta garip hissettirdi çünkü ekip 20 kadar kişiden oluşuyordu ancak herkes çok canlıydı. Ses de yüksek olunca keyfimiz iyice yerine geldi" diye konuştu. (Festival, video yönetmeninin kayıt esnasında 38’e varan farklı kamera açısı seçeneğine sahip olduğunu belirtmişti.)

Endüstriden bir diğer kaynağın aktardığına göre Tiësto, setini U2, Madonna ve The Rolling Stones ile de çalışmaları bulunan ünlü yönetmen Stefaan "Smasher" Desmedt yönetmenliğinde will.i.am'in Los Angeles'taki özel prova alanında çekti.

Dimitri Vegas & Like Mike ikilisinden Dimitri Vegas, pandemiyle gelen süreçte sanal festivallerin "yeni normal" haline dönüşmesi durumunda Tomorrowland'in bu konuda katkı sağlayacağı çok şey olduğunu söyledi. Başarılı isim, içinde yer aldığı tecrübeyi, "Kullanılan teknoloji, oyun geliştirme platformu teknolojisi olarak bilinen Unreal Engine... Tomorrowland'in yarattığı bu şaşırtıcı sanal dünyada hayal kurmak ve çalmak için çok fazla olasılık var" sözleriyle değerlendirdi.

Katy Perry ise geleceğin vasıl olduğunu söylediği açıklamasında şöyle konuştu: "Hepimiz, özellikle The Fifth Element ve Blade Runner filmlerinin bize 30 yıl önce söylediği bu sanal çılgınlığı, distopik geleceği üzerimizde hissediyorduk. Şimdi buradayız ve vakit kenetlenme vakti. Bunu sanal gerçeklik ile yapmaya çalıştılar ve biz şimdi bunu 'Tomorrowland Around the World' ile yapıyoruz."

#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Kaynak: Billboard

Sonraki yazýyý yükle
Yükleniyor...
Yükleniyor...