Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Gadi Mitrani: ‘DJ olmak sadece müzik çalmakla ilgili değil’

Love and Above Music kurucusu sanatçı, yakında ilk albüm çalışmasını çıkarmaya hazırlanıyor

  • MIXMAG TURKEY
  • 10 Eylül 2024

Çalışmalarını İstanbul'da sürdüren DJ/prodüktör Gadi Mitrani, elektronik müzik sahnesinde etkileyici bir kariyere sahip sanatçılardan biri olarak öne çıkıyor. 2015 yılında Kompakt etiketiyle yayımlanan "Key of Stillness" parçasıyla büyük bir çıkış yakalayan sanatçı, bu parça sayesinde uluslararası alanda tanınırlığını artırdı. Hernan Cattaneo'nun Sudbeat, Behrouz'un Do Not Sit on the Furniture, Lee Burridge'in Tale & Tone gibi prestijli plak şirketlerinde çalışmaları bulunan sanatçı, başarılı diskografisiyle dikkat çekiyor. Burning Man'deki performanslarıyla adından söz ettiren Mitrani, Robot Heart ve Incendia Dome gibi efsanevi sahnelerde Hernan Cattaneo ile aynı kabini paylaşma fırsatı buldu. Cattaneo, Gadi Mitrani'nin yakında çıkacak ilk albümünün çıkış teklisi "Reality"ye Soundexile ile birlikte remiks yapmıştı.

İbiza, Barcelona, Montreal, Miami ve İstanbul gibi dünyanın farklı lokasyonlarında sahne alarak dinleyicileriyle arasındaki bağı kuvvetlendirmeye devam eden sanatçı, kendi plak şirketi Love and Above Music'ten çıkan farklı projelerle de farklı yetenekleri öne çıkarıyor.

20 yılı aşkın bir süredir sektörde bulunan biri olarak, underground elektronik müzik sahnesinin nasıl evrildiğini gözlemlediniz?

Beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Underground elektronik müzik sahnesinde büyük bir evrim gördüm. Teknolojideki gelişmeler, ses kalitesini önemli ölçüde iyileştirdi ve müzik üretimini daha erişilebilir ve keyifli hale getirdi. Ancak sosyal medyanın yükselişi, sadece çevrim içi takipçi kitlesine dayanarak performans sergileyen sahte DJ'ler ve prodüktörlerin ortaya çıkmasına da neden oldu. Bu kişiler, müziklerini üretmek için ghost prodüktörler kullanarak, kendi adlarına müzik çıkarmaya yöneliyorlar. Bu fenomen, sadece underground müzikle sınırlı değil; teknolojinin yön verdiği daha geniş değişimleri de yansıtıyor.

Büyük etkinliklerin dinamikleri de değişti. Artık müziğin ve anın tadını çıkarmak yerine, deneyimi dünyayla paylaşmak ve bunu ortaya koymak ön planda. Eskiden insanlar sadece dansın keyfi için kulüplere ve etkinliklere katılırdı, Shazam gibi uygulamalarla her parçayı tanımaya çalışmanın dikkati dağıttığı bir zaman yoktu. Yeni nesil, bu duyguyu asla deneyimleyemeyecek.

Tabii sadece müziğe odaklanan etkinlikler de var ama underground sahne giderek daha fazla ticarileşiyor. Yüksek bilet fiyatları ve aşırı prodüksiyonlar bazen müziğin önüne geçebiliyor. Maalesef, bazı etkinliklerde müzik arka planda kalıyor. Piyasada çok fazla müzik üretildiği için kaliteli parçaların öne çıkması da zorlaşıyor.

Plak dönemine duyduğum nostaljiyi halen derinden hissediyorum. O dönemin, insanı derinden etkileyen, dokunulabilir bir yönü vardı ve bu deneyimi daha da anlamlı kılıyordu. Tüm bu değişimlere rağmen, yıllar geçtikçe artan bir tutkuyla elektronik müziğin geleceği hakkında hâlâ iyimserim.

DJ setlerinizi eklektik tarzda tanımlıyorsunuz; müzik seçiminizde bu çeşitliliği nasıl koruyorsunuz?

Teşekkür ederim. Müzik her zaman beni yönlendiren temel tutkum oldu; DJ'likten prodüksiyona uzanan yolculuğumda bana yol gösterdi. Elektronik ve dans müziği başlangıçta ilgimi çekti ama müziğe olan sevgim bu türlerle sınırlı kalmadı. Farklı müziklerden ilham alıyorum ve setlerimde çeşitli sesleri harmanlıyorum. Hiçbir zaman tek bir tarza sadık kalmayı sevmedim. Bunun yerine, farklı sesleri keşfetmekten ve yeni müzikal manzaralara adım atmaktan hoşlanıyorum. Elektronik, dans edilebilir ya da bambaşka bir şey olsun, iyi müziğin etiketlere ya da türlere sığmadığına inanıyorum.

DJ setlerimde doğaçlama yapmak, farklı tarzları ve ruh hallerini bir araya getirerek dinleyiciye benzersiz bir deneyim sunmak beni gerçekten heyecanlandırıyor. Kalabalığı okuyup onların enerjisine uyum sağlamak, her dinleyiciyle derin bir şekilde rezonansa giren bir yolculuk yaratmamı sağlıyor. Yaş aldıkça, müziğe olan tutkum daha da derinleşti. Müzikal keşiflerde daha da derinlere inip gizli hazineler keşfettim ve arşivimi genişlettim. Bu sürekli keşif, DJ setlerimi daha eklektik ve canlı hale getirdi. DJ olmak sadece müzik çalmakla ilgili değil; insanlar arasında evrensel bir dil olan ses aracılığıyla bağ kurmak, unutulmaz anlar yaratmak ve müzikle neşe yaymak demek benim için.

Benim için iyi müzik, ister elektronik, ister dans edilebilir, isterse groove dolu olsun fark etmez. Kalabalığı doğru okuyarak setlerde doğaçlama yapmak daima eğlenceli olmuştur. Yıllar geçtikçe daha fazla araştırmayı öğrendim ve bu da DJ setlerimde daha eklektik olmama yardımcı oldu.

'Anın içinde kaybolma' yeteneğinizle tanınıyorsunuz. Bir performansa zihinsel ve duygusal olarak nasıl hazırlanıyorsunuz?

Benim için DJ'lik, belirli bir müzik türünü çalmakla sınırlı değil. Doğanın ritimleri DJ'likte önemli bir rol oynuyor; doğru zamanda, doğru kalabalık için doğru parçayı seçmek DJ'liğin özüdür. Bu yüzden her zaman çeşitlilik yaratmaya çalışıyorum. Tabii ki sahneye çıkmadan önce ne çalacağımı belirleyip şarkıları öğreniyorum. Ancak bu kararı anın içinde vermek bana hem bir meydan okuma getiriyor hem de müziğin içinde kaybolmamı sağlıyor. Kalabalığı okuyarak müziğin ritmine kapılıyorum. Müzik çalmayı bu kadar sevmemin nedeni bu.

Kariyerinizde şimdiye kadar en unutulmaz anlar nelerdi?

Kariyerim boyunca sayısız unutulmaz an yaşadım ve her biri kendi içinde çok özel. Robot Heart’ta performans sergilemek ve Burning Man’de Hernan Cattaneo’nun açılışını yapmak gibi heyecan verici deneyimlerden, sektörde ilham aldığım insanlarla tanışma ve arkadaş olma anlarına kadar her bir karşılaşma benim için özel bir yere sahip. Bu anlardan birini seçmek imkansız, çünkü her birinin üzerimde bıraktığı etkiler farklı ve yolculuğuma katkıda bulundu.

‘Reality’, yakında çıkacak albümünüz ‘Perpetual Tale’in ilk teklisi. Bu parçanın yaratım sürecini ve albümün geri kalanına nasıl yön verdiğini paylaşır mısınız? Ayrıca Hernan Cattaneo ve Soundexile ile 'Reality' remix çalışmanız oldukça heyecan verici. Bu iş birliği nasıl gelişti?

Bu parçayı yazmak tam anlamıyla bir zevkti. Parçanın ilhamı, rüya gibi bir deneyimden sonra geldi. Gece yarısı uyandım ve rüyanın özünü kaybolmadan yakalamaya kararlıydım. Ertesi gün sözleri yazdım ve parçayı iki hafta içinde tamamladım.

Hernan Cattaneo ve Soundexile’e harika remix çalışmaları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Hernan ile olan bağımız derin. Müziğimi her zaman onunla paylaşırım ve beni büyük ölçüde destekler. Albümü bitirdikten sonra ona gönderdim ve bana albümü çok sevdiğini, tebrik ettiğini ve bir remiks yapmakla ilgilendiğini söyledi. Böylece ona 'Reality'yi gönderdim. Bu alandaki bir ustanın desteğine sahip olmak gerçekten büyük bir nimet. Hernan, bu müziği yapmaya başlamamın ana sebeplerinden biriydi ve 2015'te beni ilk destekleyen büyük sanatçı oydu. O zamandan beri müzik prodüksiyon kariyerim gerçekten ivme kazandı.

DJ ve prodüktör rolleri arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz? Bu iki yön kariyerinizde birbirini nasıl etkiliyor?

Aslında düşündüğünüz kadar kolay değil. Stüdyoda çok fazla zaman geçirdiğimde DJ'liği çok özlüyorum; DJ'lik için seyahat ettiğimde ise stüdyomu özlüyorum. Ama aslında, her iki tarafı da özlemek bana ilham, heyecan ve tutku katıyor. İkisi de birbiriyle el ele gidiyor; biri olmadan diğeri pek de anlamlı olmaz. Denge konusunda tam ustalaştığımı söyleyemem.

Burning Man’den Ibiza’ya ikonik mekanlarda ve etkinliklerde sahne aldınız. Bu deneyimler müziğe yaklaşımınızı nasıl şekillendirdi?

Burning Man ve Ibiza gibi ikonik lokasyon ve etkinliklerde çalmak, müziğe olan yaklaşımımı derinden şekillendirdi. Bu deneyimler, müziğe olan tutkumun ne kadar derin olduğunu bana sürekli hatırlatıyor. Ayrıca çok çalışmanın ve kararlılığın önemini öğretti. Birçok sanatçının hayalini kurduğu başarıları elde etmek bana büyük bir tatmin sağlıyor. Kendini zorlamak, hedefler koymak ve bu çabanın sonuçlarını görmek oldukça çok tatmin edici.

İlk albümünüz ‘Perpetual Tale‘de her bir parça bir hikaye anlatıyor. Yaratım sürecindeki ilhamınızı paylaşır mısınız?

Yaratım sürecimdeki ilham, stüdyoda yeni alanlar keşfetme arzumdan kaynaklanıyor. Daha önce hiç denemediğim şeylerle denemeler yapmaya başladım. Aynı konseptleri, kompozisyonları veya sesleri tekrar etmekten hoşlanmam. Bunun yerine, kendimi sürekli yeni sesler keşfetmeye ve farklı teknikler öğrenmeye zorlarım.

Bu düşüncelerle, yeni sesler keşfetmeye ve şarkı söylemeye başladım. Özellikle pandemide dans müziği sahnesi durduğunda kendimi depresif bir halde buldum ve sürekli karanlık elektronik müzik dinledim. Sonra bu depresif halden kurtulmaya karar verdim ve günlerimi boş ve üzüntü dolu geçirmek yerine müzik yapmaya başladım.

Daha önce hiç yapmadığım bir şey yapmak istedim ve birkaç şarkı yazdıktan sonra aynı konseptle bir albüm yapmaya karar verdim. İnsanların ne düşüneceğini umursamadan her gün stüdyoda deneyler yapmaya başladım. Söz yazmaya zorladım kendimi ve şarkıları daha rahat söyleyebilmek için şan dersleri aldım.

Sonuç olarak, gerçekten memnun olduğum 'Perpetual Tale' albümü ortaya çıktı. Tabii ki, Virus Studios’tan sevgili arkadaşım Ümit Kuzer’in paha biçilmez yardımlarını anmadan geçemem. Kendisi, albümün çıtasını yukarıya taşımada o kadar çok yardımcı oldu ki, onun yardımı olmadan bu projeyi bu kadar güzel yapamazdım. Ona sonsuz minnettarım. Ayrıca öğrenmeye devam ediyorum ve bunun için gerçekten minnettarım.

Bu albümde yaratıcılığınızı zorladığınızı söylediniz. Ses ve prodüksiyon açısından nasıl yeni alanlar keşfettiniz?

Ses ve prodüksiyon açısından yeni alanlar keşfetmek, bu albümü ortaya çıkışındaki en temel süreçlerden biri oldu. Hatırlayamadığım bir synthesizer ile çalışmak ya da eski bir synthesizer'ı daha önce kullanmadığım şekillerde denemek gibi çeşitli tekniklerle denemeler yaptım. Ayrıca, Atticus tarzında bir efekt zinciri oluşturma pratiği geliştirdim; hayran olduğum sanatçı Nils Frahm’ın birkaç parçasından kısa örnekler alıp bu örneklerin tonlarıyla oynadım ve granular sentezleme üzerine denemeler yaptım. Beklenmedik bir şekilde, bu sürecin sonucunda gerçekten bayıldığım bir ses dünyası ortaya çıktı. Bu planladığım bir şey değildi; stüdyoda o sihirli anlardan birinde gerçekleşen bir tesadüf sonucu oldu.

Benim için stüdyodaki en güzel anlar, bu beklenmedik mutlu kazalardır. Bu tatlı kazalarla karşılaşmak için yeni şeyler denemeniz gerekir. Bunun için belirlenmiş bir formül veya plan yok; her şey denemek ve ne olacağını görmekle ilgili. O küçük kazalarla karşılaştığınızda, parçayı ne olup bittiğine göre şekillendirmeye başlarsınız. Bu süreçte müzik size ne yapmanız gerektiğini göstermeye başlar. Bu da bana tüylerimi diken diken eden bir his veriyor ve müzik yaparken böyle hissettiğinizde, o gün sizin için inanılmaz bir gün olmuş demektir.

༺༻

Gadi Mitrani'nin yakında çıkacak albümü 'Perpetual Tale' ile ilgili detayları buradan inceleyebilir, geçtiğimiz aylarda paylaşılan albüm teklisi 'Reality'nin orijinal düzenlemesini ve remiksini aşağıda dinleyebilirsiniz.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...