Avrupa Birliği'nin Yeni Telif Hakları Düzenlemesi Müzik Sektörünü Nasıl Etkileyecek?
Telif hakları konusu M Music Presents etkinlikleri kapsamında 26 Nisan Cuma İstanbul [mecra]'da da tartışılacak
25-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek ve dört gün sürecek M Music Presents etkinlikleri yerli ve yabancı sanatçıların performanslarından atölye etkinliklerine kadar geniş bir yelpazeyi hayata geçiriyor. Atölye ve sektöre dair çeşitli konuşmaların yapılacağı “Workshop” programı dahilinde 26 Nisan Cuma günü İstanbul [mecra]’da saat 19:00’da başlayacak olan “How to Make It Royalties” adlı seminerde, kolay gibi görünen ama içine girdikçe derya deniz olan telif dünyası yerel ve global vakalarla irdelenecek. Avrupa Birliği’nde bir süredir, “How to Make It Royalties” seminerinin konusuyla bağıntılı çok önemli yasal bir süreç işliyor ve 26 Mart'ta Avrupa Birliği Parlamentosu'nun 'Telif Hakları Yönergesi'nin son halini oy birliği ile yürürlüğe sokması çeşitli tartışmaları beraberinde getirmiş durumda. Telif haklarıyla ilgili tartışmaların tam ortasında bulunduğumuz şu günlerde sizler için bu konunun üzerine eğilmek istedik.
Yıllarca devam eden lobi faaliyetleri ve telif hakkı yönetmelikleri için verilen savaşlar sonucunda dijital medyanın Avrupa'daki kaderi değişmek üzere. Medya kurumları ve Google gibi teknoloji devleri arasında, dijital çağda sanatçı ve içerik üreticilerinin nasıl hak iddia edecekleri 4 senedir devam eden bir tartışmaydı.
13 Şubat akşamı Avrupa Parlamentosu yetkilileri yeni 'Telif Hakları Yönergesi'nin son haline karar vermiş, 26 Mart tarihindeki oylamada ise yönerge oy çokluğu ile yürürlüğe girmişti. Söz konusu yönerge, müzik endüstrisi için milyarlarca dolar potansiyel gelir ve dünyanın en büyük pazarlarındaki çevrimiçi medya işlerinin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Peki bu gelişmenin tam anlamıyla uygulamaya geçerek üye devletlerce yasalaştırılması plak şirketleri, sanatçılar ve YouTube için ne ifade ediyor?
Müzik sektörü için en önemli kısım — ve genel olarak en tartışmalı olanı — ise birçok tartışmaya yol açan 13. Madde.
Bu madde ile Avrupa'da, kullanıcılar tarafından yüklenen içeriklerin telif haklarını ihlal ettiği durumlarda, sitelerin yasalara uygun bir şekilde sığındığı ‘güvenli liman’lar ortadan kalkıyor.YouTube'un da aralarında bulunduğu bu şirketler artık platformlarına yüklenen şarkıların telif haklarını ihlal edip etmediğinden yasal olarak sorumlu olacak, ayrıca şirketler sanatçılara "adil ücretlendirme" konusunda garanti verecek maddeler içeren sözleşmeler hazırlamak zorunda olacak.
Bu aslında YouTube'un da Spotify ve Apple Music gibi telif ücreti ödeyeceği anlamına geliyor. Yeniden düzenlenmiş bir 13. Madde ile yönergenin son hali, bazı müzik otoritelerini pek memnun etmiş görünmüyor.
"Düzenlemenin son halinin, müziği şu an olduğundan daha kötü bir konuma götürme potansiyeli var" açıklamasında bulunan bir sektör yöneticisi, "Burada konu, teknoloji geliştikçe düzenlemelerin gelecekte de etkin olmasının sağlanıyor olması ile ilgili, ne yazık ki düzenlemenin son hali bunu pek başarabilmiş görünmüyor" diyerek memnuniyetsizliğini ifade ediyor.
13. Madde son hali ile kullanıcı içeriği tabanlı platformlara (YouTube, Dailymotion vb.), hak ihlali içeren müzik ve gerekli lisansların alınmadığı videolar üzerinde yeni yükümlülükler veriyor. Bu gibi durumlarda, platformlar gerekli lisansları almak ve “belirli eserlerin bulunmamasını sağlamak” için “en iyi çabayı” göstermek zorunda olacak.
Ayrıca lisanssız bir içerik yüklenirse, platformların ilgili içeriği kaldırmak için “hızla” hareket etmesi ve gelecekte tekrar yüklenmesini önlemek için “en etkin önlemleri” alması gerekecek. Bu YouTube'un şu an sahip olduğu "bildirim gönder ve kaldır" politikasının "bildirim gönder, kaldır ve tekrar yayınlanmasını engelle" şeklinde değişeceği anlamına geliyor.
Hak sahiplerinin büyük bir kısmı, bu yeni düzenlemeyi müzik endüstrisi adına büyük bir kazanç olarak gördüğünü söylüyor. Yine de bazıları, bu yönetmeliğin AB üye ülkeleri tarafından yasalara aktarıldığında, nihai metinde yer alan belirsizliklerin kötüye kullanılması ya da farklı yorumlanmasından, ayrıca bu durumun platformların yararlanabileceği yeni yasal boşluklar ve güvenli limanlar oluşturmasından korktuklarını belirtiyor.
Tartışmalı maddenin, 3 yıldan kısa süredir faal olan, yıllık geliri 10 milyon Euro'nun altında ve aylık 5 milyondan az kullanıcıya sahip kullanıcı içeriği tabanlı platformlara sağladığı istisnalar da insanları endişelendiren bir başka konu. Bu gibi durumlarda, platformların hala plak şirketleri ve sanatçılardan gerekli lisansları alması ve "bildirim gönder ve kaldır" politikasını uygulamaya devam etmesi gerekecek. Bu durum platformların üzerine alınmak istenen sorumluluğu tekrar hak sahiplerinin omzuna yüklemiş oluyor.
Yine aynı maddenin 5. paragrafında, Avrupa Birliği genelinde zorunlu bir ‘parodi yasası’ bulunuyor. Bu yasa, kullanıcıların yasal zorluklardan korkmadan özgür bir şekilde telif hakkı korumalı video, film ve televizyon gösterilerinin parodi versiyonlarını yapabilmesine olanak sağlıyor. Bu gibi kanunlar Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde hali hazırda yer alıyor olsa dahi, Avrupa Birliği'ne üye 28 ülkenin hepsi bu kanunlara sahip değil.
Parodi istisnalarının olmadığı pazarlarda, hak sahipleri parodi müzik videoları üzerinden para kazanabiliyorlar. Eğer kabul edilirse, 13. Madde ile sanatçıların bu gelir kaynakları da kesilmiş olacak.
Müzik endüstrisi kaynaklarına göre dünyada bulunan üç büyük plak şirketinden en çok Universal düzenlemenin karşısında yer alırken, Warner 13. Madde'yi büyük ölçüde destekliyor. Sony Music ise ikisinin ortasında bir tavır alacak gibi görünüyor. YouTube ekibi ise açık bir yorum yapmamış olsa da, yapılan bir açıklamada daha ileri süreçlerde atılacak adımların belirlendiği açıklandı.
IMPALA plak şirketinin CEO'su Helen Smith, “Bu düzenleme ile çevrimiçi dünyadaki telif hakları ile ilgili tüm tartışma ve davaların sona ermesini beklemek saflık olurdu” diyerek, "Dünyada ilk defa, kullanıcı içeriklerine sahip platformlar kullanıcılara, gerekli lisansları almaları gerektiğini, bu izinlerin alınmadığı içerikleri yüklemenin yasak olduğunu, yani suç olduğunu söylecek. Bu, bizim ilk aşamada istediğimizden çok daha fazlası ve bizi sektör olarak ileriye götürecek yasanın da bir parçası” açıklamasıyla yönetmeliği başlangıç adımı olarak desteklediğini belirtiyor.
Uluslararası Müzik Yayıncıları Konfederasyon'u genel müdürü John Phelan'a göre hak sahiplerinin tepkileri genelde olumlu yönde. Yönetmeliği önceki versiyonlarında karşı bir tavır alınmış olsa da Phelan'a göre son değişiklik birçok sorunu çözmüş.
Önemli bir değişiklik ise, karikatür, parodi ve taklit gibi kategorilere ayrılabilen, kullanıcı tarafından oluşturulan içeriklerden lisans talep edilmemesi ve üzerine sorumluluk yüklenmemesi yönündeki tavrın değişmiş olması. "Bunun değişmiş olması oldukça önemliydi" diyen Phelan, "Eğer bu koşul sağlanmamış olsaydı ne 13. Madde'yi ne de yönergeyi desteklerdik" şeklinde sözlerini bitirdi. Phelan sektörün bir diğeri kazanımı olan, yayımcıların yasalarla hak sahipleri olarak tanındığını açıklayan 12. Madde’ye de ayrıca bakılması gerektiğini belirtiyor.
Yönergenin 14, 15 ve 16. maddeleri ise müzisyen, söz yazarı ve sanatçıların çalışmalarından elde ettiği kazanç ve diğer gelirleri düzenli ve şeffaf bir şekilde raporlama gerekliliklerini içeriyor.
Bu maddelere göre, içerik oluşturucuları ve sanatçılar “orantısız derecede düşük” ücretlendirilmeye maruz kaldığı durumlarda, hak sahiplerinden “ek ve adil ücret” talep etme hakkına sahip olacak. Ayrıca eğer sanatçının anlaşmalı olduğu kurum, sanatçıya ait içerik ya da müziği yayımlamakta geç kalır ya da bir ihlal yaparsa, sanatçı lisans ve haklarını transfer edebilir, kısmen ya da tamamen iptal edebilir.
Yönergeyi destekleyen bir başka isim, İngiltere merkezli Müzik Yöneticileri Forumu (MMF) genel müdürü Annabella Coldrick, verdiği demeçte “Bu hükümler, sözleşmeleri sona ermiş sanatçılar ve söz yazarları için gerçekten değerli olabilir. Yönergeyle ilgili sorun daha çok yönerge içinde kullanılan ifadelerde birtakım belirsizliklerin olması” şeklinde bir açıklama yaptı.
Bir üst düzey plak şirket yöneticisi ise yaptığı açıklamada yönergenin sektöre etkileri görmek için zamana ihtiyaç olduğunu, “13. Madde, sanatçılarımızın ve yazarlarımızın eserlerinin teknoloji şirketleri tarafından çiğnenemeyeceğine dair bir garanti veriyor. Potansiyel olumsuzluklar bu kanunların ülkeden ülkeye farklı yorumlanması sonucu ortaya çıkabilir. Dosyada yer alan bazı cümleler hangi tarafta olduğunuza göre değişik yorumlanmaya açık. Yönergenin kabul edilmesini takiben ülkelerin bu yasaları nasıl uygulayacağını hep birlikte göreceğiz" sözleriyle vurguluyor.
Portal Rights Management Türkiye Kurucusu Ebru Başakıncı ve Anadolu Efes Kültürel Pazarlama Yöneticisi Levent Alptekin'in konuşmacılar arasında yer aldığı “How to Make It Royalties” adlı semineri izlemek için halen başvuruda bulunabilirsiniz. Seminer, M Music Presents etkinlikleri kapsamında 26 Nisan Cuma günü İstanbul [mecra]’da saat 19:00’da başlayacak. Detaylı bilgi ve başvuru için burayı tıklayın.
Spotify 'Frekans' çalma listemizi takip edin.