Carl Cox için “kral” dedirten 10 detay

Telegram kanalımıza abone olarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Carl Cox'u tarif etmeye çalışmak, ona sınırsız bir hayranlıkla yaklaşmadan neredeyse imkansız. Dünyanın en kendini adamış DJ'i olarak kabul edilen sanatçı, DJ'lik ve plak toplama sanatını her zaman hayatının baş köşesine koydu. Son derece başarılı kariyerine rağmen tutkusunu asla yitirmedi ve müzik yoluyla hayatı kutlamaktan hiç geri durmadı.

Güney Londra'da iskele kurucusu olarak hayata sade bir başlangıç yapan Carl Cox, ilk pikap setini 16 yaşında satın aldı ve geriye dönüp bakmadı. 16 yıl boyunca Space Ibiza'nın yüzü olmaktan geleceğin süperstar DJ'lerine rehberlik etmeye kadar çok geniş bir çerçevede karşımıza çıkan Coxy, kariyeri boyunca disco'nun sıcak dehlizlerinden yüksek tempolu techno'ya kadar her şeyle dans pistlerini büyüleyen bir isim.

23 Eylül Cumartesi günü Volkswagen Arena'da Jeton Records sunumuyla gerçekleşecek etkinlik kapsamında hibrit seti ile dinleme fırsatı elde edeceğimiz Carl Cox için "kral" yakıştırmasını duymayanımız yoktur. Gelin bu hakkaniyetli yakıştırmayı pekiştirecek detayları birlikte hatırlayalım.

Carl Cox, 2001’den 2016’ya kadar Space Ibiza’nın resident DJ’liğini yaptı ve kulübün kapanış partisindeki 9 saatlik setinde son parçayı çalan yine kendisiydi. Başlangıçta Cox, Space’in kendi partisi olan We Love için terasta çalıyordu, ancak sonra kendi gecesini, Music Is Revolution’ı bir marka haline getirdi. Gecenin popülaritesi ve oluşan talep yıldan yıla arttı, bu da olabildiğince çok yeteneğin adaya gelmesine olanak sağladı.

Space Ibiza'nın sahibi Pepe Rosello, kulübü ikinci evi yapan Carl Cox’tan başka kiminle böylesi bir müzenin açılışında kurdele kesebilirdi? Space Ibiza kapandıktan sonra Space’i özel yapan her şeyi barındıracak bir yere ihtiyaç vardı. San Antonio’daki müze eski mobilyalar, tişörtler, fotoğraflar ve sayısız hatırayı canlı tutan birçok eşyayla dolu.

3 plak deck’iyle set çalabilen dünyadaki ilk DJ’lerden biri olan Carl Cox, otobiyografisinde “3 deck sihirbazı” olarak tanınması sürecini başlatan anı şöyle aktarıyor: “Büyük etkinliklerde yan tarafınızda yedek bir deck olurdu, bir yedeğe sahip olmak hayatiydi, özellikle de kullanılan ikisinden birinde bir şeyler ters giderse hemen kullanmak için. Böyle bir etkinlikte çok iyi gidiyordum, kalabalık ile enerji alışverişimiz iyiydi ve daha gösterecek çok şeyim olduğunu hissediyordum. Pek çok ünlü DJ oradaydı ve ben hala pek tanınmamıştım ama bir adım daha ileri atmak için hazır olduğumu hissediyordum. Önümde 15.000’den fazla insan vardı ve o dönem kız arkadaşım ve menajerim Maxine, bana baktı ve dedi ki, ‘Orada üç deck var, bunu yapabileceğini biliyorsun.’ Anın etkisinde kalarak, yedek deck’e bir plak koydum ve mikslemeye başladım. Çoğu setim önceden planlanmadığı için benim için devamını getirmek zor olmadı. Lil Louis’in ‘French Kiss’ adlı şarkısının iki kopyası vardı ve Doug Lazy’nin ‘Let It Roll’ adlı şarkısının vokallerini tüm deck’leri kullanarak mikslemeye başladım. Kalabalık eve dönmeye hazırlanırken, ortaya çıkan bu sihirli sesle onları yeniden enerjilendirmişim gibi oldu ve 15.000 kişi dans pistine geri döndü.”

Melbourne'deki evinin garajında 150.000’den fazla plak içeren bir arşive sahip olan Carl Cox’un bu dev koleksiyondaki ilk plağı 1968'den başlıyor. Tümünü kronolojik sırayla düzenleyen sanatçı, “Eğer 1986 yılına dönmek istesem, elimi uzatıp o döneme ait bir grup plağı hemen çekip çıkarabilirim” sözleriyle bu koleksiyonu oluştururken ne kadar titizlikle hareket ettiğinin altını çiziyor.

Carl Cox'un 1991'deki ilk single çalışması 'I Want You (Forever)’, Paul Oakenfold'un Perfecto plak şirketinden çıkar çıkmaz ona İngiltere ilk 30 hit listesine girme ve Top of the Pops programında bir performans sergileme fırsatını getirdi. Fakat Carl, o dönem isteksiz bir pop yıldızıydı. Kısa süreli popüler liste başarısının ardından, Cox onu yetiştiren kulüp dünyasına geri döndü ve techno'nun yeraltı seslerine sarıldı. O geri dönüşü anlatırken, “Techno iç dünyamızın derinliklerinde bir yere ev sahipliği yapıyor. Sizi beklenmedik bir yere götürüyor, nereye gittiğinizi bilmeden. Bu biraz korkutucu ama aynı zamanda harika bir şey” demişti.

Carl Cox, 2001 yılında haftalık radyo şovu Global Radio’yu başlattı. 16 yıl süren ve 722’nci bölümünde sonlanan radyo programı, her hafta 95 farklı uluslararası radyo istasyonunda 17 milyon dinleyiciye ulaştı.

Carl Cox'un aurası İbiza'nın çok ötesini de yıllar önce etki alanına almaya başlamıştı. 2004'ten beri Miami'deki Ultra Music Festival'da katılımcılara eşsiz performanslar sunan Carl, bu festivalde ilk kez denenen Carl Cox & Friends konseptinin başarısından sonra seriyi EDC Las Vegas, Awakenings, BPM Festival, Tomorrowland, Ultra Europe ve Amsterdam Dance Event’e de taşıyarak dünyanın dört bir yanında hafızalara kazınan buluşmaların arkasındaki isim oldu.

2016 yılında Carl Cox, savaş bölgelerinde yaşayan gençler yararına Last Night A DJ Saved My Life (LNADJ) Vakfı tarafından düzenlenen House The House adlı bir hayırseverlik etkinliği için Avam Kamarası’nda DJ set çaldı. Carl sadece ardı ardına harika parça seçimleriyle seyirciyi coşturmakla kalmadı, aynı zamanda bir şanslı DJ de onun için warm-up yapma fırsatı kazandı. Bu onur, vakfın düzenlediği ulusal bir yarışmayı kazanan 19 yaşındaki Holly Louise’e düştü. Holly Louise, Avam Kamarası’nda DJ’lik yapan ilk kadın oldu.

Eğer bu ikilinin birlikte bir parça yaptığına şaşırmadığınızı söylerseniz, doğru söylemiyorsunuzdur. Rave kraliyeti ile disko ikonunun iş birliği tamamen beklenmedikti. Nile'in geçmişte Daft Punk ve Disclosure ile çalıştığını biliyoruz, ancak 'Beat The Track', bu iş birliklerinin hepsinden daha derin ve karanlık. Davul ritimleri ve Nile'in gitar riff'leri şakacı bir şekilde iç içe geçiyor.

DJ'ler için yoğun tur zamanlarında sağlık konusunda dengeli davranmak kuşkusuz çok önemli. Parti hayatında kendinizi sağlıklı tutmayı ihmal ettirecek pek çok çeldirici var. Carl Cox, mümkün olan her fırsatta, dengede kalmak konusunda tavsiyelerini takipçileriyle ve yeni nesil DJ’lerle paylaşıyor. Bu konuyu ele alan “Why We DJ - Slaves To The Rhythm” belgeselinde Carl’ın aktarımlarına da yer verilmiş. Mental sağlık gerçekten önemli ve Carl Cox’un da karşımıza çıktığı bu yapım mutlaka izlenmesi gereken bir belgesel.

༺༻

Carl Cox, Jeton Records sunumuyla 23 Eylül Cumartesi günü hibrit seti ile Volkswagen Arena sahnesinde olacak. Ferhat Albayrak ve Kuvoka'nın da performans sergileyeceği etkinliğin biletleri için aşağıdaki linki takip edin.

JETON RECORDS PRESENTS: CARL COX + FERHAT ALBAYRAK + KUVOKA | VOLKSWAGEN ARENA - 23 EYLÜL 2023