Giorgia Angiuli: ‘Müzik benim için kutsal bir dil’

Telegram kanalımıza abone olarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

İçimizdeki çocuğu yanından hiç ayırmadığı oyuncaklarla bize sürekli hatırlatan Giorgia Angiuli ile bu hafta Klein Phönix'teki canlı performansı öncesi bir araya geldik.

21 Haziran’da Armada’dan bir albüm çıkaracağınızı ve çok yakın zamanda A State of Trance için bir miks hazırladığınızı gördük. Armada ve Armin van Buuren ile olan ilişkiniz nasıl?

Armada'yı seviyorum, geçmişte de onlarla çalışma fırsatım oldu. Tarzları ve kibarlıkları gerçekten etkileyici. Armin ile hiç yüz yüze tanışmadım ama müziğine ve tutumuna büyük hayranım; yaptığı her işte içindeki coşkuyu hissedebiliyorsunuz.

Mart ayında “Ego Is The Enemy” adlı parçanızı Artcore derleme albümünde yayımladınız. Bu, müzik tarzınızı melodik techno’dan psy-trance ve psy-techno'ya değiştirmeye karar verdiğiniz an mıydı? Indira Paganotto ve onun plak şirketi ile nasıl tanıştınız?

Indira ile yıllar öncesinden tanışıyorum, onun güler yüzlü ve pozitif halini seviyorum. Sahnede bir devrim yaratarak psy-trance'ı techno sahnesine taşıdı. Parçalarını ve plak şirketini de çok seviyorum çünkü tüm müzikler hem duygusal, hem çağrıştırıcı hem de yenilikçi. Psy-trance’tan da duyguların groove ile buluştuğu yer olması nedeniyle hoşlanıyorum. Bu yeni hibrit tarzı, psy, techno ve trance arasındaki geçişleri gerçekten çok seviyorum. Özgür ve yaratıcı hissettiriyor.

İstanbul, hayran kitlenizin en güçlü olduğu şehirlerden biri. İstanbul gece hayatı hakkında görüşleriniz, yorumlarınız ve düşünceleriniz nelerdir?

Bu karşılıklı bir sevgi… İstanbul, tarihi, yemekleri ve güzelliği ile dünyanın en sevdiğim şehirlerinden biri. Ayrıca geleneksel Türk müzik aletlerini de çok seviyorum ve insanlar gerçek birer müzik tutkunu, çok tutkulu. Klein Phönix’e geri döneceğim için çok mutluyum.

Bir prodüktör, canlı performans sanatçısı ve kadın bir DJ olarak, "DJ'ler dünyasında" karşılaştığınız zorluklar diğerlerinden farklı olabilir, bu konudaki deneyimleriniz nasıl?

Canlı çalmayı seviyorum ama tabii ki süreçler daha karmaşık, çünkü çok fazla ekipmanla seyahat ediyorum ve mekanlarda ses kontrolü için daha fazla zaman harcamam gerekiyor. Ama sonuçta ben bir müzisyenim, klasik eğitim aldım ve geçmişte çeşitli gruplarla çaldım, bu yüzden bu dil bana tanıdık geliyor. Herkes gibi birçok zorlukla karşılaştım, hala karşılaşmaya devam ediyorum. Matrisin biraz dışında olduğumu hissettim çünkü yaptığım iş biraz farklı; DJ'lerin yapması gereken müzik araştırmalarından ziyade kendi müziğimi yaratmaya daha fazla odaklanmaya çalışıyorum. Biraz içe dönük ve utangaç biriyim, müziği saf bir adanmışlıkla yapıyorum. Müzik benim için kutsal bir dil, bizimle ilahi olan arasında bir köprü.

Sağlık ve holistik dünya ile olan bağlantınızı, ayrıca bu perspektiften kulüp ve techno topluluğuyla nasıl köprüler kurabildiğinizi açıklar mısınız?

Şifa, ilgi duyduğum en büyük şeylerden biri, çünkü herkesin ihtiyaç duyduğu bir şey. Kendimizi her gün iyileştirmeliyiz, bu asla bitmeyen bir süreç ve bize daha iyi bir hayat yaşamamıza yardımcı olabilir, zihin sağlığımızı daha iyi noktalara taşıyabilir. Dans müziği hem isyanı hem de sakinliği aynı anda içinde barındırabilir, aynı zamanda şifalı bir deneyim konumunda da olabilir. Parçalarımda söylediğim sözler konusunda da dikkatli olmaya çalışıyorum, sözcükler belirli bir titreşime sahip. Umuda ve farkındalığa kapı aralayabilirler. Bu bir misyon, hepimiz biriz ve hepimiz benzer şeylerle mücadele ediyoruz. Sonuçta hepimizin sadece sevildiğimizi hissetmeye ihtiyacımız var.

༺༻

Giorgia Angiuli, 14 Haziran Cuma günü CENKK ve Hard Reset ile birlikte canlı performansıyla Klein Phönix sahnesinde olacak. Etkinlik biletleri için aşağıdaki linki takip edebilirsiniz.

BİLETLER İÇİN TIKLAYIN!