Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Bütünleşmenin vücut bulmuş hali: HVOB

HVOB, 15 Haziran'daki İstanbul konseri öncesi sorularımızı yanıtladı

  • RÖPORTAJ: OZAN TEZVARAN | FOTOĞRAF: ANDREAS JAKWERT
  • 13 Haziran 2019

Samimi hikayelerini müzikal becerileri ile birleştiren Anna Müller ve Paul Wallner ikilisinden oluşan HVOB, 15 Haziran Cumartesi günü Zorlu PSM'deki canlı performansları öncesi Mixmag Türkiye'nin sorularını yanıtladı. Rocco adlı 4. stüdyo albümlerini 15 Mart'ta yayımlayan Avusturyalı ikili geçtiğimiz sonbahardaki Avrupa kulüp turunun ardından büyük sahnelere geri dönüş yaparak dünya turnesine başladı. Röportaj sorularımıza verdiği içten yanıtlarla yeni dünyalar yaratmanın iniş çıkışlarını, kabullenişin düzensiz evrelerini melodilere döktükleri yeni albümlerini dünya turnesiyle gezegenin dört bir yanındaki sevenleriyle birlikte kutlayan HVOB'yi biraz daha yakından tanıma fırsatı elde ediyoruz.

En başından başlayalım… 2012'de "Dogs" albümünüzün yayımlanmasından sonra Avrupa elektronik müzik sahnesinde isminiz sıkça anılmaya başladı. Sonrasında da Winston Marshall ortaklığı "Silk" ile HVOB artık her yerde tanınan bir grup haline geldi. "Silk" ve "Rocco" albümleri arasındaki süreç nasıldı? "Rocco" albüm çalışmalarına başlama kararınız nasıl oldu?

Rocco ile beraber özümüze dönmek istedik. Silk, indie dünyasını elektronik müzik ile buluşturmak istediğimiz Winston Marshall ile beraber yaptığımız tek seferlik bir projeydi. Trialog’da yine aynı şekilde Viyanalı görsel sanatçı Lichterloh ile beraber yürüttüğümüz bir albüm çalışması oldu.

Rocco’da ise HVOB’nin kendi özüne döndüğünü görmek mümkün. Aynı zamanda şu ana kadar yaptığımız işler arasında en çok bizi yansıtan iş olduğunu söyleyebilirim. Paul ile beraber geçirdiğimiz zor zamanları tamamen kalbimizden geçtiği gibi anlatan bir albüm Rocco. Albümde bunu dinleyiciye de yansıtmak istedik.

Geriye dönüp son birkaç yıla baktığınızda neler hissediyorsunuz HVOB olarak?

Zaman çok çabuk geçiyor. Bunun bizim 4. albümümüz olduğuna hala inanamıyorum. Aynı zamanda sanırım 28. kez dünyayı turluyoruz bu albüm ile. Sevdiğimiz şeyi yapabildiğimiz, hikayemizi insanlarla paylaşabildiğimiz ve onlarla bu yolu yürüyebildiğimiz için şükran duyuyoruz sadece.

Geçmiş işlerinizin aksine bizce Rocco HVOB’den farklı bir tat sunuyor. Önceki röportajlarımızda da bahsettiğiniz gibi yapım süreçlerini konuşmayı sevmediğinizi biliyoruz ama yine de sormak istedik; Rocco sizin için de farklı hissettiriyor mu?

Dürüst olmak gerekirse müziğimizi yaparken nereye gideceğini, nasıl biteceği ihtimalini düşünmüyoruz. Her albüm bizce birbirinden farklı. Bu süreçler içerisinde hem insan olarak hem müzisyen olarak büyüyorsunuz, olgunlaşıyorsunuz. Önceki soruda bahsettiğim gibi bu albüm de Paul ile benim kişisel olarak yaşadığımız problemlerin bir dışa vurumu. Böyle olunca diğer albümlerden daha farklı hissettiriyor. Keder bazen en güçlü ilham kaynağı...

Rocco turundan bahsedelim biraz da. Uzunca bir süredir albüm turnesindesiniz. Neredeyse tüm performanslarınız da sold-out. Sizce şovlarınız neden bu kadar ilgi çekiyor? İlgi çekmesinin en başlıca nedenlerinden biri seyircinin bir şeyleri canlı deneyimleme isteği olabilir mi?

Bizim açımızdan bunun cevabını vermek zor. Ama bizce insanlar HVOB’nin benden veya Paul’dan ibaret olmadıklarını ve kendilerinin de bunun bir parçası olduğunu hissediyorlar. Bu yüzden şovlarımıza geldiklerini düşünüyorum.

Turdayken dinlediğin bir tarz ya da çalma listen var mı? (Anna cevaplıyor)

Genelde elektronik olmayan müzikler tercih ediyorum turdayken. Sizin #Frekans listesi için seçtiğim şarkılar tur boyunca dinlediğim favori şarkılarımdan seçkiler desem yanlış olmaz.

Turda olmanın en büyük artısı ve eksisi ne sizce?

En güzel yanı insanlarla müziğini, hikayelerini, güzel anları ve üzgün anları beraber paylaşıyor olma hissi. Kötü yanı ise genelde uyuma şansınız olmuyor. Ama bu problem değil.

Diğer turlayan sanatçılara tavsiyeleriniz var mı?

Uyku en önemlisi. Ardından aklıl ve fiziksel sağlıklarına çok dikkat etmeleri gerekiyor. Diğer türlü vücudunuzda yavaş yavaş tükenmişlik belirtileri başlıyor.

Neredeyse her gün başka bir şehirde uyanıyorsunuz performanslarınız için. Bu kısa süreli ziyaretlerinizde şehri keşfetme şansı bulabiliyor musunuz?

Genelde gittiğimiz şehirlerde kısa süre bile olsa ufak bir yürüyüş yapmaya çalışıyoruz. Telefon ve müzik de her zaman yanımızda oluyor. Aynı müzikleri farklı şehirlerde dinlemek bile apayrı bir renk katıyor. Tabi bunun yanı sıra fırsat olursa lokal restoranlarda da yemek yemeye çalışıyoruz.

Elvada diyebilmenin ve yeni başlangıçlara yelken açabilmenin en iyi yolu sizce nedir?

Salıvermek, bırakmak. Zor olduğunu biliyorum ama yeni başlangıçlar için bir şeylerin bittiğini kabul etmemiz gerek. Bırakmanın en zor yanı ise bu kararın bize ait olmadığını bilmek. Ama bunun bir süreç olduğunu kabul ettiğinizde ve zamana bıraktığınızda her şey bir nebze olsun daha iyi hissettiriyor.

Rocco albümü ile birlikte PIAS Recordings ile çalışmaya başladınız. Bu sizin açınızdan bir fark yarattı mı?

Kesinlikle hayır. Her zaman olduğu gibi ne yapmak istediysek onu yaptık ve albüm bittikten sonra plak şirketine bunu duymasına izin verdik.

Cumartesi akşamı Zorlu PSM’de olacaksınız. Buraya tekrar gelmek neler hissettiriyor? İstanbul seyircisine bir sürpriziniz var mı?

Albüm turnesi kapsamında olduğu için tam anlamıyla büyük bir prodüksiyon olabileceğini söyleyebilirim bu şov için. Işıkçımız ve davulcumuz da İstanbul’da bizimle olacaklar. İstanbul her zaman bize çok misafirperver oldu, bu yüzden şov için sabırsızlanıyor. Buradaki seyircinin enerjisi ve pozitifliği bize hep güç veriyor. Cumartesi görüşmek üzere.

HVOB, son albümleri "Rocco"nun tanıtım turnesi kapsamında Zorlu PSM & Mixmag Türkiye & Charm Music iş birliği ile 15 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi'nde olacak! Etkinlik biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Spotify '#Frekans' çalma listemizi takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...