Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Jean Vayat: ‘Değişimi her zaman önemserim’

'Your Rain' isimli çalışmasıyla 2021'e güzel bir başlangıç yapan sanatçıyla sohbet etme fırsatı yakaladık

  • MIXMAG TURKEY
  • 6 Şubat 2021

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Ukrayna'nın yetiştirdiği yetenekli sanatçılar arasında yer alan Jean Vayat, henüz 16 yaşında başladığı DJ'lik kariyerinde uzun yıllara yayılan tecrübesine 2018 yılında müzikseverlerle buluşturmaya başladığı prodüksiyonlarıyla farklı bir boyut kazandırmaya başladı. Çocukluk yıllarından gelen tutkusunu yaşam biçimi haline getiren Jean Vayat, geçtiğimiz günlerde İstanbul merkezli plak şirketi Harabe Records'dan Moonwalk, Rafael Cerato ve Artaria remiksleri de içeren dört parçalık bir kısaçalar albüm çıkardı. Doğu'ya ait öğelere performanslarında ve müzikal üretimlerinde sıkça yer veren sanatçıyla kendi hikâyesini, pandemi koşullarının sanatı üzerindeki etkisini, Türkiye tarihine olan ilgisini ve yeni çalışmasını konuşmak üzere bir araya geldik.

Jean Vayat’ın dans müziğinde kariyer inşa etme sürecinin ardında nasıl bir hikaye var?

Çocukluğumdan beri dans müziğine ayrı bir tutkum vardı. Lise yıllarımda okulun balo törenlerinde hep ben çalardım. Bu alanda kendimi geliştirme isteği o denli ağır bastı ki tüm boş vaktimi ve paramı DJ’lik sanatında ustalaşmama yardımcı olacak şeyler için harcamaya başladım.

2000’li yılların başlarında küçük bir gece kulübünde DJ’lik yapmaya başladım. O zaman henüz 16 yaşındaydım. 2016 yılında, Kiev’in en başarılı ve en sansasyonel kulüplerinden biri olan “CHI” ekibinin bir parçası oldum. Elektronik müzik dünyasının en iyi DJ’lerinin performans sergilediği bir yer. En iyinin izinde gitmemde, kendi müziğimi yapmamda ve sonunda prodüktör olmamda ilham kaynağı olan yer burası oldu. Sonrasında Sol Selectas plak şirketinden ilk müzik çalışmamı yayımladım ve prodüktörlük kariyerim başlamış oldu.

Prodüksiyonlarınızda doğu esintileri taşıyan seslerden ilham aldığınız gözleniyor. Bu en baştaki motivasyonlarınızdan biri miydi yoksa tarzınızın zaman içindeki dönüşümü sırasında sonradan odaklandığınız bir yenilik miydi?

En başta doğu esintilerinden ilham alarak başlamıştım, o dünyaya ait ritimler beni her zaman heyecanlandırır. Şimdiyse tarzımı farklı yönlerde yaptığım deneme ve araştırmalarla daha da farklılaştırmaya çalışıyorum, son çalışmamda bunu hissedebilirsiniz. Dönüşümü ve değişimi her zaman önemserim, monoton olmayı istemem. Doğu izleri kuşkusuz üretimlerimde her zaman özel bir yere sahip olmaya devam edecek.

Koronavirüs krizi başladı başlayalı karantina terimi hayatlarımızın bir parçası haline geldi. Bu durum stüdyodaki alışkanlıklarınızı ve rutinlerinizi ne yönde etkiledi?

İlk başlarda oldukça iyiydi. Stüdyoda bolca vaktim oluyor, tüm demo’larım bitiyor, tüm remiks talepleri karşılanıyor ve birçok yeni parça yazıyordum. Üretken bir stüdyo dönemi geçirdim bahsettiğim dönemde.

Ama bir müddet sonra çok zorlayıcı bir hâl almaya başladı. Karantina performans tarafındaki işleyişimizi durdurdu, tüm sahneler iptal oldu ya da belirsiz tarihlere ertelendi. Stüdyoda geçen vaktim ve süreç içinde ortaya çıkan yeni müzik çalışmalarım benim için çok değerli, ama canlı performanslar ve o esnada kalabalıkların parçalarıma verdikleri tepkiyi görmek benim için olmazsa olmaz.

2020’de çıkardığınız parçalarınızdan birinin adı “Turkish Yataghan”. Görünen o ki Türk tarihi ve kültürüne yönelik bir ilginiz var. Türkiye’yi hiç ziyaret ettiniz mi? Ettiyseniz favori lokasyonlarınız ve favori anlarınız nelerdi?

Parçayı isimlerken Robert Greene’in “33 Stratejide Savaş” kitabından etkilendim. Türk savaşçılardan ve komutanlardan cesaretleri ve keskin zekâlarıyla bahsediliyordu. Yatağan kılıcı, sadece efsanevi bir silaha verilen ad değil, aynı zamanda beni çok etkileyen bir savaş taktiği.

Çok uzun zaman önce Türkiye’de sadece bir kez bulundum. Turist olarak gelmiştim ve neredeyse otelden hiç çıkmamıştım. İnanılmaz doğası olan çok güzel bir ülke. Elbette tekrar gelebilmeyi ve daha fazla keşfetmeyi çok istiyorum. En yakın planlarım arasında İstanbul’u ziyaret etmek var. Belki ülkedeki diğer farklı yerleri de keşfe çıkabilirim.

Son çalışmanız “Your Rain” İstanbul merkezli plak şirketi Harabe Records’dan çıktı. Çalışma üç tane de remiks içeriyor. Toplam dört yapım içeren bu çalışmadaki iş birliği süreçleri nasıldı?

Bu kısaçalar en uzun süre beklediğim ve en çok hoşuma giden çalışmalarımdan biri oldu. Parça, karantina döneminin ortalarında stüdyoda çokça vaktim olduğu süreçte ortaya çıktı. Evelinka ile ortak projelerim her zaman muhteşem sonuçlanıyor, onunla çalışmayı gerçekten çok seviyorum.

İşin eğlenceli yönü ise şu; vokal aslında başka bir projemiz için kaydedilmişti ama o zaman ortaya çıkan sonucu beğenmemiştim, sonrasında da unutmuştuk. Karantina sırasında vokali tekrar açtım. Melodiyi sil baştan yazdım ve piyano ekledim. Parça harikulade bir şeye dönüştü. Sonra Harabe’ye gönderdim. Devamında da Moonwalk ve Cerato’ya remiks yapmak isterler mi diye sormaya karar verdik. Kabul ettiler ve müthiş remiksler çıktı, tersi nasıl mümkün olabilirdi ki! Gerçek anlamda usta sanatçılar.

2021’de önümüzdeki diğer projelerinizden detay paylaşabilir misiniz?

Şu an yapımı devam etmekte olan dört projem var. 2021 için çıkış tarihleri belirlendi. Bu dört projeden biri Sol Selectas’tan, bir diğeri Harabe Lab’den yayımlanacak.

Jean Vayat'ın yepyeni kısaçaları olan “Your Rain” adlı çalışmasını aşağıda dinleyebilirsiniz.

#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...