Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
ÖNE ÇIKANLAR

Kulüp müziğiyle karışan serseri enerjinin kaynağı konumundaki plak şirketi: Ombra International

Kulüp müziğinin karanlık tarafına sevgi besleyenlerin plak şirketi

  • DENİZ AGAH
  • 14 Ağustos 2021

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Mixmag Türkiye için yaptığım plak şirketi röportajlarına kişisel bir favorim olan Ombra International ile devam ediyorum. Ombra International, indie dance üzerinde güçlü etkileri olan Berlin merkezli bir plak şirketi. New wave ve post-punk tarzıyla ünlü. Ombra International'ın patronu, Curses olarak da tanıdığımız Luca Venezia ile röportaja başlıyoruz.

Merhaba Luca. Bu röportajı uzun zamandır planlıyorduk ve sonunda gerçekleşti. Beni kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Ombra International adı nereden geliyor?

Ben yarı İtalyanım ve Ombra İtalyanca'da gölge anlamına geliyor, plak şirketinden çıkan sanatçıların aynı gölgeyi paylaştığını, kulüp müziğinin karanlık tarafına ortak bir sevgi olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor.

Ombra International'ın sound'unu nasıl tanımlarsınız?

Ombra INTL'yi, kulüpler için post-punk, new wave ve early EBM ve new beat için benzer bir tutkuyu paylaşan farklı ülkelerden farklı sanatçıları bir araya getiren bir konsept plak şirketi olarak kurdum. Şirketten çıkan sanatçıların çoğu, benim gibi bir grup geçmişinden geliyor… Ombra INTL'ın soundunu tanımlayan şey ise şu: Kulüp müziğiyle karışan bu serseri enerji!

İlham aldığınız ya da mentorlarınız var mı?

Tangerine Dream’den The Cramps‘e, FRONT 242’dan Sisters of Mercy’e hatta Laurie Anderson’a kadar geniş bir yelpazede ilham aldığım sanatçılar var... Konu mentorlara gelince... Andrew Weatherall tektir. Zanaatında dürüst kalan gerçek bir öncü. Bu kadar alçakgönüllü, üretken bir sanatçının şirketimi ve bir sanatçı olarak beni ve diğer birçok yeraltı akranını desteklemesi büyük bir onur. Onu gerçekten özlüyoruz.

Ombra International sanatçılarını nasıl seçiyor? Demo seçim süreciniz nedir?

Sadece müzikte değil, yemekte, mizahta ve sanatta da aynı zevki paylaştığım insanları seviyorum. Çoğunlukla arkadaş olarak, aile gibi bir bağ kurabildiğim sanatçıları yayınlıyorum. İmza sürecinde zorlanabilirim... Anlatamam. Sadece müzikle bir kıvılcım hissetmeye ihtiyacım var ve plak şirketine uyup uymayacağını ilk notadan anlıyorum. Bana gönderilen her demoyu dinlemeye özen gösteriyorum, uymasa bile cevaplamak için elimden geleni yapıyorum.

Ombra'nın kadrosunda Günce Acı gibi yetenekli Türk sanatçılar var. Hiç Türkiye'de çaldınız mı? Türk elektronik müzik sahnesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'den favori müzisyenleriniz var mı?

Evet! Harika üreticiler! Özellikle Günce Acı, wave ve acid techno'nun saykodelik tarafını bir hikâye gibi anlatan bu muhteşem hibrit bir tarz müzik yapıyor.

Türkiye'de birkaç kez çaldım evet! İstanbul ve Ankara. Ankara... Oooooof. Öyle efsanevi bir deneyimdi ki... Bir helikopter iniş pistinin üstünde Kite For Nite seansı. Gerçek dışı bir geceydi, vibe 100 üzerinden 100'dü.

Instagram hesabınıza baktığımızda içeriklerinizde kararlı bir karanlık estetik var. Bu karanlığın kaynağı nedir?

Görseller benim için çok önemlidir, özellikle de kapat görselleri söz konusu olduğunda. Görseller müziğin hissini ve tavrını ifade etme aracıdır.

Ombra International'ı gelecekte neler bekliyor? Şahsen bir sonraki Ombra International Compilation için sabırsızlanıyorum!

Yayın programımız o kadar dolu ki, şimdiden 2023'e bakıyoruz. DJ odaklı müzikle karıştırmak için bu aralar daha fazla grup imzalıyorum. Rees, Tony Y Not, Kimshies, Backfromthewave, Stockholm Sendromu ve Lusca'dan yeni müzikler geliyor, benimle ve Müfti'yle çılgın bir EBM iş birliği ve çok daha fazlası...

Ayrıca kulüp odaklı olmayan, sınırlı sayıda 7”lik yeni bir grup serisi çıkarıyorum. İlki Obi Blanche'ın bir şarkısıyla olacak.

Diyelim ki bir kulübe girdiniz ve müziğinizin çaldığını duydunuz. Bu sizi nasıl hissettiriyor? Ya da bir barda Ombra International hakkında bir konuşma duyarsanız, konuşmayı dinler miydiniz yoksa hemen konuşmaya dahil olur muydunuz?

Bayılırdım! Ayrıca müziğimin nasıl mikslendiğini, hangi şarkıyla harmanlamayı seçtiklerini, o DJ'in paletinde nereye uyduğunu duymayı da seviyorum. Lakin biri Ombra hakkında sohbet ediyor olsaydı, katılmadan önce kesinlikle biraz kulak misafiri olurdum...

Rinse FM'de Together Alone adlı bir radyo programınız var. Nasıl gidiyor? Herkesi daha fazla izole eden koronavirüs etkisi çevrim içi radyoların dinlenmesini artırdı mı? Ya da bu etki, Together Alone'u herhangi bir şekilde etkiledi mi?

Biraz ironik çünkü Together Alone, pandemiden önce yaratıldı, şimdi 5 yaşında.. Sanırım bu program beni aklı başında, mutlu ve müzik konusunda heyecanlandırdı. Turne yapmak sizi yeni müzik ve sanatçılarla tanıştırır ve ilhamın akmasını sağlar. Ama kulüpler kapandığında ve konserimiz olmadığında, radyo programı beni aklı başında ve tüm yeni müziklerle güncel tuttu.

Şimdi röportajın <şu mu yoksa bu mu> kısmıyla bitirelim... The Cure 1989'dan önce mi sonra mı?

Sonsuza dek Disintegration!

Dave Gahan mı yoksa James Murphy mi?

Gahan!

Bira mı cin tonik mi?

Negroni.

Ice Cube mü yoksa Dr Dre mi?

Rza.

Döner mi, sosisli mi?

Pizza!

Synth mi gitar mı?

İkisi de tabii!

Rambo mu Rocky mi?

Jean-Claude Van Damme!

Ankara mı İstanbul mu?

Uggggg. İkisini de seviyorum ama aşkıma evlenme teklif ettiğim yer olduğu için İstanbul kazanıyor.

Bu keyifli röportaj için teşekkürler, Türkiye'de yeniden Curses’ı dinlemek için sabırsızlanıyorum ve neden Türkiye’de bir Ombra Showcase olmasın?

Röportaj için teşekkürler! Turne çarkları tam güçle geri döndüğünde, Ombra INTL Türkiye showcase kesinlikle gerçekleşecek!

#Yeraltı çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Röportaj: Deniz Agah

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...