Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
ÖNE ÇIKANLAR

Marcel Dettmann: “Saatlerce plak dükkanlarında plak aramayı ve tesadüfen nadir bir şey keşfetme hissini özledim”

Marcel Dettmann ile 19 Aralık'taki İstanbul performansı öncesi sohbet etme fırsatı yakaladık

  • RÖPORTAJ: ALPEREN YILMAZ | FOTOĞRAF: SVEN MARQUARDT
  • 18 Aralık 2025

Selam Marcel! Röportaj teklifimi kabul ettiğin için teşekkürler! Başlamadan önce sormak isterim; nasılsın? 2025 bitmek üzere, senin için nasıl geçti bu yıl; turneler, festivaller, her şey?

İyiyim, sorduğun için teşekkürler. 2025 yoğun ama bir o kadar da tatmin edici geçti; birçok turne, festival ve stüdyoda geçirilen zaman. Seyahat, aile ve yeni müzik üretimi arasında bir denge kurmaya çalıştım. Yıl gerçekten çok hızlı geçti.

Sónar Istanbul’un 2024 edisyonunda seni sahnede izlemek harika bir fırsattı. Çaldığın parçalara, seslere ve tekniğine odaklandım (tam olarak anlayabildiğimi sanmıyorum ama! :)) ve aklıma şu geldi: “Berghain sound’u burada, şu anda yaşanıyor!” Minimal ve endüstriyel tonlarınla tanınıyorsun. Bu, bilinçli bir tercih mi yoksa tamamen senin kim olduğunun doğal bir yansıması mı?

Benim için bu, tarz konusunda bilinçli bir seçimden çok, kim olduğumun ve müziği nasıl hissettiğimin doğal bir yansıması. “Berghain sound” dedikleri şey sabit bir tarzdan ziyade kolektif bir enerji. Setlerim ve prodüksiyonlarım sadeleştirilmiş unsurları duygusal bir gerilimle birleştiriyor; bazen endüstriyel, bazen daha açık bir his taşıyor.

Müzik yapmaya başladığında ilk kıvılcım ne oluyor — bir kick veya synth, yoksa ruh halin mi?

Birçok şey olabilir — bazen davul kick’i, bazen bir synth hattı, bazen de sadece bir ruh hali. Genellikle çok küçük bir kıvılcımla başlar ve sonra büyüyerek yeni bir şeye dönüşür.

Uzun setlerde enerjiyi kademeli olarak yükseltme konusunda çok iyisin. Bunun arkasındaki “hikâye anlatımını” nasıl tanımlarsın? Vokalsiz parçalarla çalmak veya üretmek bunu zorlaştırıyor mu?

Uzun bir sette hikâye anlatmak, gerilim ve rahatlamayı dengelemekle ilgilidir. Vokaller olmasa bile müziğin içinde her zaman duygu ve atmosfer vardır. Enerjiyi yavaş yavaş inşa etmeyi seviyorum; böylece enerji bir anda değil, dalgalar halinde geliyor.

Sahnedeyken tamamen doğaçlama mı çalıyorsun yoksa setin için önceden belirlenmiş bir omurga oluyor mu? Bir de, hâlâ bir parçanın dans pistindeki etkisine şaşırdığın oluyor mu?

Asla tamamen önceden planlanmış bir set çalmam. Elbette bazı fikirlerim olur ama anı ve kalabalığı takip etmeyi seviyorum. Ve evet, hâlâ şaşırabiliyorum; bir parçaya verilen tepki, mekâna, ses sistemine ve insanlara göre tamamen değişebiliyor. İşte bu, işi canlı tutan şey.

Dijitalleşme hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum. Dijital devrim DJ’liğin romantik yanını öldürdü mü yoksa daha da mı güçlendirdi? Ayrıca geçmiş yılların dinleme ve DJ’lik estetiğine dair bugün özlediğin üç şey nedir?

Dijital devrim romantik tarafı öldürmedi; sadece değiştirdi. Yeni olasılıklar kazandık ama bazı ritüelleri de kaybettik. Özlediklerim: saatlerce plak dükkanlarında plak aramak, plağın kusurları ve tesadüfen nadir bir şey keşfetmenin hissi.

Sence kulüp kültürünün geleceği daha küçük yeraltı mekânlarına mı yoksa devasa festivallere mi evrilecek? Ayrıca A/V projelerindeki devrim hakkında ve bu projelerin festivallerdeki yeri konusunda ne düşünüyorsun?

İkisi de var olmaya devam edecek; dev festivaller ve küçük underground kulüpler. Her birinin kendine özgü bir enerjisi var. A/V projelerinin rolü giderek büyüyecek; çünkü müziğin deneyimlenme biçimini genişletiyor ve festivalleri çok boyutlu hale getiriyorlar.

Önceki soruyla bağlantılı olarak; Berghain’de resident olmak DJ olarak bakış açını nasıl şekillendirdi?

Berghain beni birçok yönden şekillendirdi. Orada düzenli olarak çalmak bana uzun yolculuklar kurmayı, ses sistemine güvenmeyi ve sabrın ne kadar önemli olabileceğini öğretti. Eşsiz bir okul diyebilirim.

“Unutulmaz bir Marcel Dettmann seti” nasıl olurdu? Mekân, kitle, atmosfer? Şu anda bu soruları yazarken Rinse FM Bilbao performansını dinliyorum ve o bile benim için unutulmaz hissettiriyor!

Benim için “unutulmaz set” belirli bir mekân değil; doğru alanın, sesin ve kalabalığın enerjisinin birleşimidir. Bu, küçük bir bodrum da olabilir, büyük bir festival sahnesi de; eğer o bağ kuruluyorsa, unutulmaz olur.

Son olarak, İstanbul’da setine başladığında bizi neler bekliyor? O gece nasıl bir şey olacak, heyecanlı mısın? (Çünkü biz öyleyiz! :))

İstanbul için kesinlikle heyecanlıyım. Yoğunluk, groove ve birkaç sürpriz bekleyebilirsiniz; her zaman anla ve gecenin enerjisiyle bağlantılı olacak.

Cevapların ve müziğin için çok teşekkürler! Tarzın ve zevkinle yıllar boyunca bize gösterdiğin vizyon için minnettarız! Merak ettiklerimi sormak benim için bir onurdu.

༺༻

Marcel Dettmann, 19 Aralık Cuma Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde. Etkinlik biletleri için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...