Yeraltı Ritüelleri | C O U P & Vast Perception
“Müzik kitlesel bir hareket halinde dinlendiğinde terapiye dönüşüyor”
2016 birçok insan tarafından İstanbul eğlence hayatının tüm enerjisini yitirdiği bir yıl olarak tanımlanabilir. Böyle bir dönemde karşımıza çıkan ve rave partileriyle İstanbul underground sahnesinin nabzını tutan techno kolektifi C O U P ve Vast Perception ile bir araya geldik. Gözlüklerinizi takın, okumaya başlayın ve su içmeyi ihmal etmeyin!
Elektronik müzikle ilgilenmeye ve tutkunuza insanları dahil etmeye nasıl başladınız?
C O U P – 2016’nın insanlar üzerinde yarattığı travma henüz bitmemişti ve ardı ardına kapanan mekanlar bizi yeni bir arayışa sürüklemişti. Bir araya gelip özgürce dans edeceğimiz bir alana ihtiyacımız vardı. O dönem Hisarüstü’nde 7-8 saat süren setler çaldığımız ev partileri düzenlemeye başladık. Arkadaşlarımızdan olumlu tepkiler alıyorduk. Bir gün 3 arkadaş (Becky FR, EXIX, DJ Mirket) aramızda laflarken sadece yakın çevremizi çağıracağımız küçük çaplı etkinlikler düzenleme fikri mantıklı geldi. COUP böyle kuruldu.
Vast Perception – O dönem müzikal anlamda düştüğümüz boşluk ve arayışımız COUP’la neredeyse aynı. Berlin’de soluduğumuz underground havayı aratmayacak bir sahne oluşturma fikrinin bu müziği ve kültürü benimseyen insanları bir araya getireceğinden şüphemiz yoktu. Müziğe olan tutkumuzu üretime ve daha sonrasında düzenlediğimiz etkinliklere aktarmaya başladık. İstanbul kesinlikle bu tutkuyu iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir şehir.
“The Underworld” ve “P E R C E P T I O N S” serileriyle underground sahneye yeni bir soluk getirdiniz. Biraz bahseder misiniz?
C O U P – The Underworld’ü Taksim’de bir mekânın kullanılmayan üst katını keşfettikten sonra düzenlemeye başladık. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yakın çevremizi davet ettik. Her şeye sıfırdan başladık; su taşıdık, ses sistemlerini taşıdık, kabloları taşıdık. Kablolar çıkıyor, elektrikler kesiliyor, içkiler dökülüyor. The Underworld I’de enerjisi oldukça yüksek bir ortam vardı. Başlarda doğal olarak bir Hisarüstü dominasyonu oluştu. Sosyal medyadan bize ulaşanları da davet ettikçe kulaktan kulağa yayılıp benzer vizyona sahip insanlar bir araya geldi.
Vast Perception – Başta yakın arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz küçük çaplı etkinlikler düzenliyorduk. Zamanla olayın boyutu değişti ve katılımın artmasıyla birlikte P E R C E P T I O N S serisini düzenlediğimiz alternatif mekanlara dünya çapında adını duyurmuş sanatçıları davet etmeye başladık. Bu sayede underground sahnede sesini duyurmak ve tutkusunu bu müziği seven kitleyle paylaşmak isteyen kişilere de bir fırsat doğmuş oldu.
Vast Perception & C O U P ortaklığının hikâyesi nedir?
Vast Perception’dan Sekulahr ve GÖK, Denise Rabe’i ağırladıkları etkinliklerine davet ettiler bizi, daha önce tanışmıyorduk. Gecenin sonunda sohbet ettiğimiz sırada Denise bir fikir öne attı: “Türkiye’deki underground sahnenin sizin gibi bu işi tutkuyla yapan insanlara ihtiyacı var, neden bir araya gelmiyorsunuz?”
“Cinematic Rave”de siyah beyaz sessiz film gösterimi ile rave kültürünü bir araya getirdiniz. O günkü atmosferi en iyi hangi kelimeyle tanımlarsınız?
10 Ağustos 2018, Dolar’ın 7 TL olduğu gün. O gece 490 kişi geldi Mısır Apartmanı’na. İçerisi savaş alanı gibiydi. Ayin ya da ritüel gerçekleştiriyorduk sanki. Bu bir “kurtuluş”tu.
Müzik kitlesel bir hareket halinde dinlendiğinde terapiye dönüşüyor. Rave’in insanı doyum noktasına ulaştıran agresif bir tarzı var. Giy spor ayakkabılarını, tak çantanı, cebine para almadan çık evden. Çaldığımız müziği dinleyerek sabaha kadar duraksız dans eden herkesin hayatla bir alıp veremediği var. Kendisiyle barışıyor, özgüven kazanıyor, sorunlarından uzaklaşıyor insan.
Mısır Apartmanı denince aklınıza ne geliyor?
Mermer merdivenler! Harika bir atmosferi var, organik ve samimi. Bu da etkinliklerimizin ilgi görmesindeki en büyük etken. Evet alan çok küçük ve kimi zaman teknik aksaklıklar yaşayabiliyoruz ama insanlar nefeslerini tutup kaldıkları yerden devam edebiliyor böyle anlarda. Mısır Apartmanı Türkiye’de yeni nesil rave devriminin yapıldığı yer.
Salvation | Revive, Unite & Rise! | oldukça kışkırtıcı bir etkinlik konsepti. Fikir babası kim?
Sekulahr, Mısır Apartmanı’ndaki Cinematic Rave’i bir kurtuluş gibi resmetmiş kafasında. Adına yakışır bir etkinlik serisiydi -özellikle Unite- 2 sahne, 12 DJ, 10 saat! Tanıdığımız ve bu müzikte çok değerli işlere imza attığına inandığımız kişilerle beraber çalmak istedik. Underground sahne için bir rave deklarasyonu diyebiliriz.
Facebook’ta “This is Not Techno” diye bir grubunuz var. "Share and spread the love of techno" mottosunun hakkını veriyor musunuz?
Bağları kuvvetli olan bir topluluğun parçasıyız, amacımız techno’yu sevdirmek. Bizimle aynı heyecanı paylaşan insanları tanımak istiyoruz. Benimsediğimiz değerleri paylaşmak, hayatlarına dokunmak, kendilerini bir yere ait hissetmelerini sağlamak istiyoruz. Grubumuz da bu iletişimin taze kalmasını sağlıyor. Bize göre bu müziği seven ve icra eden kitle arasında herhangi bir seviye farkı yok, aynı tutkunun paydaşlarıyız.
Sizleri en çok ne motive ediyor? Çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
İnsanları kapıda karşıladığımız an, çığlıklar, bağırışlar, DJ kabininin sallanması, gece sonunda ışıklar yandığında dans pistinde sırıtan yüzler görmek… “Etkinliklerinize girerken heyecandan karnımızın ağrıdığını hissediyoruz” diyen de var, “Eskiden her hafta çıkardım, artık aydan aya sizi bekliyorum” diyen de. Enerjisini bu şekilde aktaran bir topluluk için üretmek ve çalmak oldukça heyecan verici.
COUP olarak label tarafından aldığımız tepkiler umduğumuzdan çok daha iyi. Dördüncü EP’mizi geçen ay yayınlayarak Türkiye’nin en üretken techno plak şirketi olduk. Tommy Four Seven Boiler Room’da, Regal Toulouse’daki bir kilisede parçamızı çaldı. Dax J, Stephanie Sykes, T99 ve A*S*Y*S*’in desteklerini aldık.
Yeni bir kolektif olmanıza ve henüz küçük sahnelerde çalmanıza rağmen bahsettiğiniz katılım sayıları oldukça fazla. Bu konuda endişeleriniz var mı?
Peyote, Pixie, Roxy gibi alternatif yerlerde düzenlediğimiz etkinliklerle müziğimizi daha geniş bir kitleye dinletme şansı bulabildik. Hızlı ama kontrollü bir büyüme yaşıyoruz. İnsanların etkinliklerimize terapi niyetine geldiğini fark ettik. Müziğin iyileştirici ve birleştirici gücüne inanıyoruz. Partilerimize gelen insanlar da bu güçten besleniyor, birlikte iyileşiyoruz. Bizi biz yapan bazı kırmızı çizgiler var. Kapımız “özgür alan”a saygı duyan herkese açık. Bu misyonu her zaman korumak istiyoruz.
Türkiye’deki elektronik müzik algısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
90’larda Avrupa’yı etkisi altına alan rave dalgasının izlerini Türkiye’nin o dönemki gece hayatında bulmak mümkün aslında. Gizliliğin bir nebze anlamını taşıdığı yıllar… Son zamanlarda ise özellikle sosyal medyanın etkisiyle hem göz önünde olmak isteyen eğlence mekanlarının hem de kitlenin gizliliğe verdiği önem gittikçe azalıyor. Hâl böyle olunca rave kültürünü benimseyen insanlar sıkışmış bir noktada kalıyor.
Ama özellikle son iki yılda underground sahnelerin havasını soluyan insanların elektronik müziğe ve bu kültüre çok daha farklı bir açıdan yaklaştığına şahit oluyoruz. Eğlencesini Instagram’da paylaşacağı post ve hikâyeye indirgemeyen, anı yaşayan, gerçek anlamda bir olan, birlikte hisseden ve buradayız diyen bir kitleyle karşı karşıyayız. Bu da bizi gelecek için umutlandırıyor.
Bundan sonraki etkinlik rotanız nedir?
Geçtiğimiz 4 ayda Hollanda ve Berlin asıllı isimlerle birlikte 4 etkinlik yaptık. Bu isimler “bizim techno olduğuna inandığımız” projeleriyle Avrupa’daki underground kültürün gelişmesinde önemli rol oynuyorlar. Mayıs sonunda yine Avrupa’da son dönemde hızla popülerleşen iki genç ismi RX İstanbul’da ağırlayıp sezon kapanışı yapacağız.
Amacımız bu müziğin kültürünü ve alternatif sanatçıları tanıtmak. Önümüzdeki dönem de bu çizgiden sapmadan hem lokal hem de yabancı isimlerle ilerleyeceğiz.
C O U P ve Vast Perception'ı aşağıdaki bağlantılardan takibe alabilirsiniz.
https://soundcloud.com/coupprojekt
https://soundcloud.com/vastperception
Spotify 'Frekans' çalma listemizi takip edin.