Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Regal ile Çok Özel: Dünyanın Son Günü ve Rollercoaster DJ Setler

İspanyol sanatçı 17 Mayıs'taki İstanbul Module performansı öncesi Mixmag Türkiye'nin sorularını yanıtladı

  • RÖPORTAJ: OZAN TEZVARAN | ÇEVİRİ: EMRE ESKİHORAN
  • 13 Mayıs 2019
Regal ile Çok Özel: Dünyanın Son Günü ve Rollercoaster DJ Setler

Cevaplarını asit yürüyüşlerine saklayan Gabriel Cassina ya da sahne adıyla Regal, müzikal kariyerine başladığı ilk günlerden beri yükselmeye devam ediyor! Tekno sahnesinin en çok rağbet gören isimlerinden Regal, Nina Kraviz, Marco Faraone, Emmanuel Top ve Len Faki gibi önemli sanatçılarla çalışma fırsatı yakalarken, orijinal tavrını kendi plak şirketi Involve Records üzerinden sergilemeye de devam ediyor. Sosyal medyada “Tekno ana akıma dönüşmeli” sözleriyle öne çıkan DJ/Prodüktör ile İstanbul’daki ilk performansı öncesi sohbet ederken düşünce yapısını daha yakından tanıyor ve 17 Mayıs’ta Module’de gerçekleşecek seti için daha çok heyecanlanıyoruz!

2012 yılından beri ruha dokunduğu kadar bedeni de etkileyen müziği yapmanın yollarını keşfediyorsunuz! Regal'in yolculuğunda aradığı şeyler nelerdir, aradaki dengeyi nasıl koruyorsunuz?

Evde yalnız başımayken ya da dans etmeye gittiğimde kulüpte dinlemek istediğim müzikleri yapıyorum. Beni neyin enerji dolu hissettirdiği ve harekete geçirdiğiyle alakalı bu. DJ setlerimde de bunu yapmaya çalışıyorum. Dans eden insanları hareketli ve yoğun unsurları birleştirerekkimi zaman onları zorlayan, ama yeri geldiğinde de dinlenebilecekleri bir seyahate çıkarmaya çalışıyorum.

Yeni kısaçalarınız (EP) "The Eyes" çok kısa bir zaman önce yayınlandı! Çalışmanızın arkasındaki hikayeyi anlatabilir misiniz?

Neredeyse tüm çalışmayı Berlin'de bazı arkadaşlarımla geçirdiğim birkaç günden sonra yaptım diyebilirim. Her nedense geçirdiğim o günler bana çokça ilham verdi, Madrid'e döner dönmez çalışmalara başladım ve "The Eyes" parçasını bir gün içerisinde bitirdim. Takip eden günlerde de diğer parçalara başladım ama hepsini en son hallerine getirmek biraz daha zaman aldı.

The Eyes'ın kayıt sürecinde özellikle kullanmayı tercih ettiğiniz ekipmanlar var mıydı?

Aslında, birçok parçamı yaparken kullandığım Cyclone TT-303 dışında bir cihaz kullanmıyorum. Ancak dürüst olmak gerekirse donanımları sadece belirli bir yürüyüşe ya da cihazın doğasına uygun bir ton arıyorsam kullanıyorum.Genellikle yazılımlar ile dijital çalışmayı tercih ediyorum.

Son keşifleriniz nelerdir?

Müzik konusunda, hala birçok old school parçaları/kayıtları keşfediyorum, 90'lar ve 2000'lerin başlarındaki soundları gerçekten seviyorum. Ayda en az bir kere, hep gittiğim yerel plak dükkanına gider, saatlerce plakların arasında kaybolup müziğime uyan kayıtları arardım.

Günümüzde sosyal medyanın elektronik müzik sahnesindeki önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Günümüzde sosyal medya bir zorunluluk. Yaptığınız işleri paylaşıp dünyadaki insanlar tarafından tanınmanın en iyi yolu. Ancak maalesef, müzik artık sahnenin merkezinde olmuyor genelde. İnsanları eğlendirip onlarla iletişim kurmada iyi olmak daha önemliymiş gibi görülüyor. Ayrıca hala sanatçıların müziğine veya sanatsal arkaplanına odaklanmak yerine, onlara sosyal medya hesaplarında sahip oldukları takipçi sayısına göre teklifler götüren organizatörler var.

Kusursuz bir acid bassline ile gelen hissi nasıl tarif edersiniz?

Birkaç hafta önce, günlerce tekrara alıp en az 100 defa dinlediğim mükemmel bir bassline tonu ve arpejine sahip eski bir parça keşfettim. Şarkı o kadar güzeldi ki dinlerken orgazma yakın bir şeyler hissettim, haha.

Bahsettiğiniz şarkının adını paylaşabilir misiniz? Oldukça merak ettik.

17 Mayıs’ta Module’de gerçekleşecek etkinliğe katılırsanız, bahsettiğim şarkıyı mutlaka duyacaksınız.

Peki ya gece hayatı ve kulüp kültürü ile ilgili sizi rahatsız eden şeyler var mı?

Sosyal medya ile sürekli uğraşmaktan, işini düzgün yapmayan profesyonellikten uzak insanlardan, tüm bu aptalca nefretten ve birbirlerini desteklemeleri gerekirken DJ'ler arasındaki bu takıntılı rekabetten rahatsızım. Ama sanırım bunlar da oyunun bir parçası ve muhtemelen asla değişmeyecek. Bu yüzden bununla baş etmek zorundayız.

Yarın Dünya'nın sonu gelecek olsaydı, Regal ne yapardı?

Muhtemelen kendimi bir stüdyoya kapatıp müzik yapardım derdim ancak eğer yarın Dünya'nın sonu gelecekse kimse yaptıklarımı dinlemezdi... Bundan dolayı bu gezegendeki son saat ve dakikalarımı sevdiğim insanlarla, ailemle ve arkadaşlarımla geçirirdim.

En sevdiğiniz parçanız?

Dürüst olmak gerekirse en sevdiklerim henüz yayımlanmamış olanlar. Yayımlandıklarındaysa zamanla onlardan bıkıyorum ve daha iyi nasıl yapabilirdim diye düşünüyorum. Ama bir kaç ay önce Alien Rain ile birlikte yaptığım "Acid Affair Pt.I“ parçasını hala setlerimde çokça çalıyorum.

Bir DJ seti iyi yapan şey nedir?

Bana göre iyi bir DJ set rollercoaster gibidir. Farklı türler arasında aşağı ve yukarılara ulaşabilmeli ve bu türler arasında geçişler yapmalısınız. Sürekli gelen yeni ve farklı şeyler ile dinleyenin sıkılacak vakti bulamadığı bir çeşit yolculuk gibi olmalı.

İstanbul'a ilk defa geliyorsunuz! Dinleyicileriniz için bir mesajınız var mı?

İstanbul ve Türkiye'deki ilk performansım için çok heyecanlıyım! Daha önce burada hiç çalmadım, bu yüzden gerçekten ne beklemem gerektiğini bilmiyorum. Tekno müzik görüşümü paylaşan ve bu etkinlik için benim kadar heyecanlı olan insanlarla dans pistinde buluşmayı ve onlarla çok sıkı bir parti geçirmeyi umuyorum. Dans pistinde görüşürüz İstanbul!

İspanyol sanatçı Regal, 17 Mayıs Cuma günü ilk İstanbul performansı için Module kabininde olacak. VOLT sunumuyla gerçekleşecek etkinliğin biletleri için burayı tıklayın.

Spotify 'Frekans' çalma listemizi takip edin.

Sonraki yazýyý yükle
Yükleniyor...
Yükleniyor...