Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Dans pistinden gelen ilham: Maceo Plex

Yaratıcılığı ve özgünlüğü ile dünyayı fethetmeye devam eden Maceo Plex 27 Mart'ta Zorlu PSM Turkcell Sahnesi'nde

  • FURKAN KILIÇASLAN | FOTOĞRAF: TOM ANDREW | STİL: LEWIS MUNRO
  • 9 Mart 2020

Maceo Plex, Türkiye’deki dans müziği tutkunlarının bu ay büyük bir heyecanla dinlemeyi beklediği isimler sıralamasında en üst sıralarda yer alan sanatçılardan biri. Eric Estornel’in ilk başlarda house prodüksiyonlarıyla hayata geçirdiği, sonrasında kademe kademe bugünkü daha karanlık ve daha içe bakışçı niteliğine evrilen projesi Maceo Plex, ilk kez 2009 yılında sanatçının tech house tarzıyla öne çıkan projesi Maetrik ismi ile bir arada piyasaya çıkan ‘Clubs’ kısaçalarıyla dinleyicilerin karşısına çıktı.

Electro ve IDM gibi farklı tarzları özgün bir deneysellikle bütünleştirdiği Mariel Ito projesiyle de ayrı bir müzik kimliği bünyesinde barındıran Estornel, 2010 yılında Miami’den İspanya’nın Valencia kentine yerleştikten sonra Maceo Plex projesine daha fazla ağırlık vermeye başladı ve aynı yıl Stevie Wonders’ın ‘For Your Love’ isimli eserine yaptığı 'Vibe Your Love’ cover’ıyla bir anda kendini dönemin kulüp hitlerinden birinin yaratıcısı olarak buldu. Bu başarının ardından sonraki yıl Crosstown Rebels plak şirketinden çıkan ilk uzunçalar albümü ‘Life Index’i çıkaran sanatçı, 2013 yılında DJ-Kicks’in ünlü miks serisinin kürasyonunu yaparak dikkatleri üzerine toplamayı bildi. ’Space Junk’, ‘Going Back’, ‘Blade Runner’, ‘Lonely Tribe’ ve farklı seriler halinde piyasaya sürdüğü ‘Conjure’ ve ‘Mutant’ gibi başarılı yapımlarıyla popülaritesini artıran Maceo Plex, techno'nun karanlık evrenine odaklanan plak şirketi Ellum Audio bünyesindeki sanatçılar Raxon ve Fred Lenix’in de kabin başına geçeceği Maceo Plex presents Ellum etkinliği kapsamında bir yıl aradan sonra yeniden İstanbul’da olacak. Mixmag’in kapak yıldızlarından biri olan Maceo Plex ile geçtiğimiz yıl Time Warp Festivali’nde ana sahneye çıkacağı gün birlikte vakit geçirme fırsatı yakalamıştık.

Mannheim'daki Hotel Dorint lobisi her yıl Nisan ayında birkaç gün boyunca dünyanın en iyi tekno festivallerinden biri olarak anılan Time Warp'ta çalacak tekno efsanelerinin bir araya geldiği bir konuma dönüşüyor. Maceo Plex de bunlardan biri. Ana sahnede Svan Väth'tan önce sahne alacak Maceo Plex için bu başarı dans pistlerinden aldığı ilhamı özgünlüğü ile birleştirmesinde yatıyor.

Geçtiğimiz on yılda kulüplerdeki ve festivallerdeki performanslarıyla beraber Miami ve Ibiza gibi elektronik müziğin kalbi konumundaki yerlerde kendine güçlü bir yer edinen tekno titanı, aynı zamanda Maceo Plex dışında yarattığı Maetrik, Mariel Ito ve hatta bazen Estornel alt kimlikleriyle de dünyayı dolaşıyor. Bugünlerde kendisinin de ifadesiyle yavaşça ama emin adımlarla tüm alt kimliklerinin birbiriyle daha doğal bir şekilde karıştığını itiraf ediyor: ''Setlerimde her zaman farklı alt kimliklerimden esintiler duymanız mümkün. Beni dinleyenler setlerimde hepsinden biraz tadıyor.''

Alt kimliklerinin yarattığı esneklik ile tek bir tarza bağlı kalmaksızın özgün işler çıkarabilen ismi bir gün Time Warp'ta Maceo Plex adıyla görürken bir sonraki gün Leeds'te Mariel Ito alt kimliğiyle dinlemeniz mümkün.

Geçen yılki Miami Müzik Haftası'nın, kendisinin geniş müzikal yelpazesini ifade etmek adına en iyi yıllardan biri olduğunu söyleyen Mace Plex, "Miami Müzik Haftası şu ana kadar gördüğüm en iyilerinden biriydi. Her şeyden önce Space, yeni sahipleri ve 24 saat lisansı ile benim için mükemmel bir konum haline dönüştü. Burada saatlerce performans göstermeniz mümkün. Bu yıl Get Lost'ta çaldıktan hemen sonra Space Miami'de Tale Of Us ile b2b ardından solo bir performans gösterdim. Ardından Ultra'ya gidip kendi setimi çaldım ve daha sonrasında bir başka b2b performans için Adam Beyer'e katıldım. Daha sonrasında The Martinez Brothers'lar katılmak için Space'e geri döndüm'' sözleriyle önemli satır başlarını paylaşıyor. Miami'de doğup büyüyen Maceo Plex için kendi evinde bu kadar sıcak karşılanıyor olması onun için gurur verici olsa gerek ki sözlerine devam ederken, ''Annem ve ailem hala Miami'de yaşıyor. Miami benim hala evim ve bu yüzden burada olmayı seviyorum. Restoranlar ve turistik saçmalıkları önemsemiyorum. Buraya gelip partilemeyi seviyorum. Ve ben de bu yıl öyle yaptım" ifadelerini kullanıyor.

Miami Müzik Haftası, yaz sezonunda çok yoğun bir programa sahip Maceo Plex için sadece ısınma turlarından ibaret desek yanlış bir ifade kullanmış olmayız. Son yıllarda Ibiza'da attığı adımlarla adanın parti kültürüne büyük katkı sağlayan sanatçı, bu süreci öğrenimlerle geçirdiğini anlatıyor. 2016'da adanın en eski kulubü Pacha'da Mosaic konseptini hayata geçiren isim için o yıllar çok da kolay olmamış. "Burada ağırladığımız sanatçılara baktığımızda o yıllar için çok önemli işler başardığımızı söyleyebilirim. Burada Joy Orbison, Jon Hopkins gibi isimlerin performanslarına şahit olduk. Ama aynı şey şişe servisini istediği kadar yapamayan Pacha için geçerli değildi."

Mosaic konseptinin o yıllarda Pacha kitlesine hitap etmediğini itiraf eden Maceo, şovlarına Paris Hilton ve Michael Jordan gibi isimlerin de geldiğini hatta Jordan'ın bir keresinde kendisinden hiphop çalmasını talep ettiğini söylüyor. ''Oradaki insanlar ne istediklerini bilmiyorlardı. Biz de bu yüzden Mosaic'i sonlandırma kararı almıştık.''

Sonrasında yaşanan gelişmeler ise tekno titanının dans müziğindeki gücünü kanıtlar cinsten oluyor. Birçok konseptini farklı kulüplere kaptırmasının ardından Mosaic'i de kaybetmek istemeyen Pacha, tüm konseptini ve müzikal tarzını değiştirmeye karar veriyor. Artık daha az VIP servise odaklanan ve tamamıyla konseptler için yaratıcılık alanı sağlayan Pacha'ya dönebileceği için son derece memnun. ''Mosaic konseptini Pacha'da bitirmeye karar verdiğimizde artık oraya dönmeyeceğime emindim. Ama bu değişiklik yeni bir başlangıç oldu. Tekrar burada çalıyor olacak olmak heyecan verici'' sözleriyle dile getiriyor duyduğu memnuniyeti sanatçı. Solomun ile beraber Pazar günlerinde setin başında olacak olan Maceo, Pacha dışında DC10, Privilege, Hï Ibiza gibi diğer mekanlarda da performanslara imza atacak. Bu başarısının altında ise sanatçının köklerine uzanan bir hikayesi var.

Eric'in ailesi 1962'de ilk kez Küba'dan Miami'ye taşındı. 16 yıl sonra 1978'de dünyaya gelen Eric, erkek kardeşi gibi babasının salsa sevgisini devralarak yerel bir dans stüdyosuna katıldı. Salsa kariyerleri boyunca yarışmalar kazanan, ülkeyi dolaşan Eric daha sonra ailesiyle kariyerinde belki de en önemli adım olacak Texas'a taşındı. Plaklara ve mixtape'lere olan ilgisi sayesinde kısa bir süre içinde ebeveynlerinin garajına ufak bir stüdyo açan Eric için dönüm noktası Green Velvet için çaldığı warm-up set olmuş, bu set sonrası rüzgarı ve şansı arkasına alan ismin yukarı tırmanış hikayesi başlamıştı.

Juan Atkins ve Kevin Saunderson gibi Detroit efsanelerine tanıklık eden, bu isimlerin derin ve duygusal işlerinden esinlenerek Club Edge'de kendi radyo şovuna başlayan Eric, ilk kimliği Maetrik'i yaratmasının ardından 2011'de hala Mixmag'in favori albümleri arasında kendine yer bulan, Crosstown etiketli 'Life Index' ile artık sadece lokal bir isim olmaktan çıkıp global bir isim olmanın kapılarını açtı.

Time Warp performansı ise onun bu başarı hikayesinin en büyük göstergelerinden biri. Sven Väth, Ricardo Villalobos, Amelie Lens, Helena Hauff ve Nina Kraviz'i muhtemelen aynı programda görebileceğiniz nadir festivallerden biri olan Time Warp, geçtiğimiz yıl 25. yılını kutlamıştı. Bu yüzden Ibiza sezonu öncesinde Maceo'nun aklında sadece Time Warp vardı. Bu festivali tekno titanı için ayrı kılan bir diğer şey ise Laurent Garnier. Garnier şaşırtıcı olmayacak şekilde Maceo'nun idolü: ''Yeni bir şeyler bitirdiğimde periyodik olarak gönderip fikrini aldığım iki veya üç DJ'den biri Garnier. 'Acid Eiffel' şarkısıyla beraber beni kendine bağlamıştı. Şu an yaptığım tüm parçalarda onun etkisini görmeniz mümkün. Klas ve fütüristik seslerin yanı sıra yaylı enstrümanlar da kullanıyorum. Yaylılar daima müziğimde varlık gösteriyor. Bundan keyif alıyorum.''

Laurent Garnier'in muhtemelen gelen kutusuna inen son şarkılardan biri de Maceo Plex'in geçen yaza damgasını vuran 'When The Lights Are Out' parçasıydı. “Şarkıcının kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok!” diyerek gülümsüyor parçanın hikayesini anlatırken. “Aslında bilinmedik bir funk kaydından sample'lamıştım. Daha sonrasında menajerlik şirketim telif haklarını almayı başardı.''

Maceo Plex'in başarı öyküsünün önemli bir parçası olan eşi Christine ona bu parça için ''Çok iyi yerlere gelecek'' dediğinde şarkının potansiyeli hakkında bir fikri vardı Eric'in. ''Bu şeylerin nasıl gideceğini asla bilemezsin, ama genelde Christine haklı çıkıyor'' diye de ekliyor.

Bir saat süren sohbetimiz boyunca Eric, New Order ile birlikte film müziği yazmaktaki isteğini de itiraf etti. Ancak röportajın bir noktasında durarak aklına gelen müzikal bir fikri kaydetmek için otel odasına geri döndü ve “Bunu bütün arkadaşlarıma yapıyorum” diyerek güldü. Festival alanına gidene kadar aralıklarla bilgisayarında müziği ile uğraşmaya devam etmişti.

''Mükemmeliyetçilik mi yoksa rekabetçi bir çizgi mi? Diğer insanların müziklerinde bana ait ufak tefek şeyler duyunca hoşuma gidiyor ama aynı zamanda bendeki rekabet isteğini de ortaya çıkarıyor. Her zaman daha fazlasını yapabilmeyi istiyorum bu şekilde. Bence Adam Beyer gibi insanlar girişimcilik ve iş alanında çok başarılı. Bir marka yarattılar ve onu büyütmeye devam ediyorlar. İşin ticari boyutu beni fazlasıyla sıkıyor. Sevdiğim ne ise onu yapmaya devam etmek istiyorum. 300 kişi de olsa, 30.000 kişi de olsa derinlikleri ve duyguları farklı setler yaratmak en büyük amacım."

Bazen bu çok yönlülüğün kendisini büyük stresin altına soktuğunu ve dezavantajları olduğunu da söyleyen Eric, ''Ben Klock veya ona benzer bir ismi örnek alalım. Yaptıkları müzik konusunda çok tutarlılar ve kariyerleri boyunca spesifik bir tarz üzerinden yürümeye devam ediyorlar. Böylece kim Berghain tipi techno dinlemek isterse o kitleyi dünyanın her yerinde yakalama fırsatları oluyor. Benim için ise bu süreç çok daha karmaşık. Bazı insanlar techno istiyor, bazıları house, bazıları 'Ah, umarım Maetrik gibi çalar' derken bazıları da Mariel Ito tarzından bir set bekliyor. Bu yüzden hayranlarımın ve kalabalığın aynı anda dans etmesini sağlamak benim için çok daha zor. Hala çok güvensiz olduğum anlar oluyor. Son on yılda nasıl daha fazla sosyalleşeceğimi öğrendim ve başkalarıyla konuşurken kendime daha fazla güveniyorum - yine de hala gerginliğim devam ediyor. Ancak bence en iyi müzisyenler genellikle öz güveni düşük insanlar oluyor. Bu halimden memnunum. Yaptığım her şeyde gerçekten güvende olsaydım, o zaman çok iyi müzisyen olamazdım.”

Sahne öncesi stresine rağmen Eric, Mannheim'da saat 2'yi gösterdiğinde yine kendine has stili ve derinliğiyle dans pistini adeta yerle bir etti. Başka bir boyuta geçirip ilham aldığı seyircisiyle Ibiza'daki değişime ön ayak olan isim, dünyayı da aynı şekilde fethetmeye hazır.

Maceo Plex'in canlı yayını Mixmag tarafından gerçekleştirilen, Paris'in önde gelen mekanlarından La Marbrerie'deki performansını izleyin.

Maceo Plex'in Aralık 2019'da Drumcode etiketiyle çıkan Josh Wink ile ortak çalışması 'Destination Mars'ı aşağıda dinleyebilirsiniz. Yapım, 27 Mart'taki etkinlikte sahne alacak sanatçılardan Raxon'un remiksini de içeriyor.


#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...