Hartwig Masuch: ‘Fikrî haklara para akışı müzik sektörünü sonsuza dek değiştirecek’
Masuch, müzikte fikrî hakların geleceği ile ilgili öngörü ve izlenimlerini paylaştı
E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.
BMG CEO'su Masuch, köklü ve kendini kanıtlamış sanatçılara ve söz yazarlarına odaklı repertuvar stratejisine duyduğu bağlılıktan ötürü sektördeki hit işlerden yıllarca uzak durdu.
Bu, %20'nin üzerinde istikrarlı bir FAVÖK (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) marjı ile BMG'ye iyi bir kazanç sağladı. Koronavirüse rağmen BMG, 2020'nin ilk altı ayında etkileyici bir finansal performans gösterdi: Haziran ayının sonuna kadar olan ilk altı ay içinde toplam gelirler yıllık %4.8 artışla 282 milyon €'ya (308 milyon $) ulaştı.
Bu gelirin yaklaşık %69'u BMG'nin müzik yayımcılığı iş kolundan sağlandı ancak %31'lik önemli bir kısmı da kaydedilmiş müzik sektöründen geldi. Bunun doğal sonucu olarak, bu büyümenin merkezinde müzik dinleme yer aldı ve müzik dinleme platformlarından yaratılan gelirler geçen yıla göre %26 artış gösterdi.
Bunlar arasında Curtis Waters’ın "Stunnin" ve Conkarah ile Shaggy’nin "Banana" parçaları -TikTok dans trendleriyle beraber toplamda bir milyara yakın çalınma- ve İngiltere'de 2020 yılının ilk altı ayında en büyük çıkış albümü olan KSI'ın "Dissimulation" albümü var.
Alman medya şirketi Bertelsmann bünyesindeki BMG CEO’su Hartwig Masuch, Music Business Worldwide’dan Tim Ingham’ın sorularını yanıtlayarak BMG'nin stratejilerini, müzik sektörünün koronavirüs etkisiyle nasıl bir hâl alacağına ilişkin öngörülerini ve fikrî hakların geleceğiyle ilgili izlenimlerini paylaştı.
KSI, Conkarah, Curtis Waters: BMG poplaştı mı?
Pek değil. Büyük bir pop başarısı elde ediyoruz ancak bunu stratejideki bir değişiklik olarak algılamayın. Aslında, müzik dinleme platformlarından gelen toplam gelir %26 artarken, platformlardaki katalog bazlı dinleme gelirleri %49 arttı. Bu, katalog tarafında bir patlama olduğu anlamına geliyor.
Müzik sektöründe itici güç olarak kataloğun ortaya çıkışı dinlemelerde büyük bir artışı beraberinde getirdi. Bu her zaman böyleydi ancak geçmişte kaç kişinin bir CD veya albüm dinlediğini görmek mümkün değildi. Şimdi müzik dinleme platformları neyin gerçekten popüler olduğunu görmemizi sağlıyor ve burada da büyük bir çoğunlukla kataloglar var.
Sanırım müzik tüketimi gerçekliğinin hit yapımların çok ötesine geçtiğini kabul etmek zorunda olan daha fazla şirket göreceğiz. Bu nedenle sektörün tüm perspektifi de değişmeli. Bazıları için bu kesinlikle endişe verici bir şey bazıları içinse mutlu olunacak bir şey. Biz mutluyuz!
Yeni sanatçıların gelişimini desteklemek istiyoruz, ancak tüm bahsimizi "Hey, modern popta % X pazar payına sahibiz" üzerine koymak istemiyorum. Günümüz müzik dinleme tüketiminin çoğu kataloğa yönelik olduğundan bu tür bir ölçütle ilerlemek kusurlu oluyor.
Katalog ve frontline yaklaşımı kaydedilmiş müzik endüstrisi için gelecekte ne gibi bir anlam ifade edecek?
Açıkçası, bireysel şirketlerin hangi stratejiyi izlediğini bilmiyorum. Ancak belli bir noktada, müzik şirketlerinin hissedarlarının yapacağı gibi ölçütlere bakmaya başlamanız ve "Varlıklarım doğru getiri düzeyiyle yönetiliyor mu?" demeniz gerekebilir.
Hissedarların bir odak değişikliği içine girip "En iyi yatırımımız var olan kataloglar. Bu güvenebileceğimiz bir şey; yeni sanatçıları geliştirmek çok riskli bir iş ve büyük hayal kırıklığı yaratan sonuçlara yol açabilir" deyip demeyeceklerini görmek ilginç olacak. Bunu müzik şirketi hissedarlarından duymaya başladığımızda bazı ilginç tartışmaların gündeme gelmesi muhtemel.
Frontline yerine kataloğa odaklanmak, müzik endüstrisindeki partnerlerle ilişkilerinizde daha güçlü olma avantajı sağlayacaktır. Şayet kataloglar, dinleyicilerin yükselen bir şekilde ilgilerini çeken bir şeyse bu yaklaşım başarınızı gölgelemez ya da yayımladığınız müzik yapımlarının "haftanın en iyileri" listelerine girmesine mani olmaz.
Geleneksel olarak büyük müzik kataloğu sahipleri örneğin 60'lı ve 70'li yıllarda kendilerinin büyük oranda pay sahibi oldukları ve sanatçılara %10 ile %15 oranında teliflerin verildiği sözleşmeler yaptılar. Kataloğun genel olarak pazarda büyüyen öneminin bunu nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Elbette sanatçılar şöyle diyecek: "Bir dakika, müzik endüstrisi için gelir payım beş yıl öncesine göre daha belirgin. Peki katalogdaki bu büyümede benim payıma düşen ne?"
Gerçek şu ki, pek çok sanatçı önümüzdeki yıllarda haklarını geri alma şansına sahip olacak, bu nedenle plak şirketleri söz konusu müzik yapımlarıyla ilişkilerini sürdürme noktasında çok düşük fiyat veya hizmet teklifleriyle karşılaşacak.
Bu tartışmalar git gide hararetli şekilde devam etmekte. Deneyimli ve sektörde yer etmiş sanatçılarla iş yapmanın maliyeti kesinlikle artacaktır. Bu yasal bir gerçekliktir.
BMG, 2017'den beri satın alma gerçekleştirmedi. Wall Street'in gözleri başka yere odaklı olduğu zamanlarda büyüme gerçekleştirdiniz. Bugün başlıyor olsaydınız ve piyasada gördüğümüz mevcut sermayedarlardan biri olsaydınız, satın alma yoluyla bu büyümeye ulaşabilir miydiniz?
İlk günden itibaren piyasa koşullarına fırsatçı bir tepki gösterdik ve bu da 2009 ile 2011 yılları arasında müzik yayımcılığı konusunda hızlanmamıza yardımcı oldu.
Ardından, 2012'ten 2015'e kadar kaydedilmiş müziğe yatırımcı ilgisi konusunda olumsuz bir hava olduğunda o sıralarda satın alma yoluyla büyüdük. Çatı şirketimiz Bertelsmann'da ileri görüşlü bir hissedarımız vardı ve "Aykırı olalım, uzun vadeli bir perspektif geliştirelim" düşüncesini istekli şekilde bizlerle paylaşıyordu.
Bugün müzik haklarına kimin hangi fiyata yatırım yaptığı, bu kişilerin ne tür bir iş içinde olduklarını düşündükleriyle net bir şekilde bağıntılı. Önümüzdeki birkaç yıl içinde satın almaya dayalı verimli bir müzik şirketi kurmak kesinlikle çok zor olacak.
Çünkü bugün müzik hakları için ödenen katsayılara bakarsanız yüksek borçlanma üzerine kurulu bir finans dünyasında olduğumuz ve müzik sektörünün işlediği bir dünyada olmadığımız ortaya çıkıyor. Bunları ödemek, faaliyet gösteren müzik şirketleri için hiç de mantıklı değil.
Bazı aktif hissedarların büyük müzik şirketlerinden katalog haklarını şirket faaliyetlerine yönlendirmek yerine büyük bi̇r değer üzerinden stok piyasasına döndürmelerini isteme olasılıklarından bahseden bir makale yazmıştım. Bunun gerçekçi bi̇r olasılık olduğunu düşünüyor musunuz?
Sanırım iki alan (katalog hakları ve bu hakları işleten müzik şirketleri) giderek daha fazla birbirinden ayrılacak.
Bugün müzikte fikrî haklara sahip olmanın değeri 30 kat katkı payı ile ölçülüyorsa bu durum verimli bir şekilde çalışmaya odaklanan her şirket için çok zor bir formül haline geliyor.
Sizin de belirttiğiniz gibi, hissedarlar bunu pekala değerlendirmeye alabilir ve "Burada bir ayrıma gitmenin vakti geldi" diyebilir. Bu, diğer birçok sektörde de olabilir; örneğin, perakende sektöründe bazen "Gayrimenkulleri şirketin işleyiş yapısından ayıralım" diyen hissedarlarınız olur ve aniden sahip oldukları gayrimenkullerin değerinin tüm şirketin hisse senedi değerinden çok daha yüksek olduğunu anlarlar.
Müzikte, bunun endüstriyi özellikle zorlayacağını tahmin ediyorum, çünkü hem hakların hem de operasyonların nispeten başarılı da olsa düzensiz bir modelde toplandığı birçok şirket var. Açıkça görülüyor ki özellikle birkaç şirket inanılmaz derecede değerli fikrî haklar üzerinde oturuyor ve yarattıkları getiriler bu varlıkların gerçek değerini hiç yansıtmıyor.
Peki ya hissedarlar "Bir dakika. Kendi Hipgnosis'imizi (yatırımcılara müzikal hakları satın alabilme imkanı sağlayan bir yatırım şirketi) yaratsak ve varlıklarımızı ayrı bir şirket aracılığıyla halka açık hale getirsek nasıl olur" derse? Bunu da düşünmek lazım.
Hipgnosis'den bahsettiniz. Bu fon ve kurucusu Merck Mercuriadis sektörü nasıl değiştirdi?
Merck'in finans dünyasında pek çok yaratıcı düşüncenin katalizörü olduğu açık. Hipgnosis, kurumsal partnerleriyle birlikte büyük ölçüde iyi finanse ediliyor ve artık her büyük ABD yatırım bankasının müzikte de doğru aracı bulmaya çalıştığını biliyoruz. Yani müzik piyasası para ile dolmak üzere. Ve müzikal fikrî haklara olan bu para akışı sektörü sonsuza dek değiştirecek.
Bu arada bu değişim sanatçılar ve söz yazarları için çok iyi bir yenilik çünkü sanatçıların hakları için yeniden yapacakları müzakerelerde onlara güçlü bir konum sağlıyor olacak. Yayım haklarınızın bazı kısımlarını geri aldıysanız, gerçekten her yayımcının karşısına dikilip "İşte Hipgnosis tarafından belirlenen kıstas bu. Böyle bir uygulamaya geçip beni mutlu eder misin?" diyebilirsiniz.
Pandeminin sona erdiğini ve her şeyin normale geri dönmeye başladığını varsayalım. BMG için yeni büyüme fırsatları nerede? Karantina sırasında hangi taze fikirlere ulaşabildiniz?
Stratejik düşüncemiz, bir sanatçı etrafında olabildiğince çok hizmet yaratmaktır. Yan haklar ve sanatçı yönetimi konusundaki son hamlelerimiz bunun güzel örnekleridir.
Günün sonunda, sanatçı menajerlerinin olabildiğince az ve güvenilir partnerler isteyeceği bir dünyaya bakmanız gerekiyor. Bu, müzik endüstrisinin geleceği hakkında ilginç bir bakış açısı yaratıyor. Ve kasıtlı olarak plak endüstrisinden ziyade müzik endüstrisi diyorum.
BMG gibi bir şirket için sanatçıyla olan birlikteliği yan haklara veya ticari mallara doğru genişletmek çocuk oyuncağı. Ancak gerçekten ilginç bir başka alan da etkinlikler ve canlı performanslar.
Bu işle meşgulseniz, aldığınız aksiyonların ve çıkardığınız sanatçıların / müzik yapımlarının en büyük hayran ve takipçileri kimler gibi konularda en iyi verilere sahip olursunuz. Bahsettiğim kitle, 9.99 dolarlık Spotify aboneliği olan kişi yerine bilete 100 dolar veren kişiler.
Sanatçılarımızla çok yakın bir ilişki içinde olduğumuz için ayrıcalıklıyız. Her zaman bu ilişkileri nasıl genişletebileceğimizi ve nasıl daha fazla değer katabileceğimizi düşünüyoruz.
[Kaynak: Music Business Worldwide]
Bu bağlantı aracılığıyla müzik sektörünün tartışma konularından biri olan katalog ve frontline ayrımıyla ilgili ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.
İlginizi çekebilir:
İnsanların canlı müziğe harcadığı fakat pandemi yüzünden harcayamadığı paraya ne oluyor?
Kitlesel testler ve gece hayatının yeniden hayat bulması: 4 küresel tahmin
Goldman Sachs'a göre müzik endüstrisinin değeri 2030'a kadar iki katına çıkacak
#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.