Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Maxim Lany: ‘Buraya gelmeden önce insanların müziğimi bildiklerini fark etmek inanılmaz’

Maxim Lany, 2023'ü Klein Phönix'teki performansıyla karşılayacak

  • MIXMAG TURKEY | FOTOĞRAF: SİNAN ARUSER
  • 27 Aralık 2022

Telegram kanalımıza abone olarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Belçikalı DJ, müzik yapımcısı ve remiks sanatçısı Maxim Lany, etkileyici ses manzaraları yaratarak devam ettiği müzikal yolculuğunda 2023 yılına Klein Phönix’teki şovuyla İstanbul’da girmeye hazırlanıyor.

2019 yılında yayımladığı ‘Renaissance’ parçasıyla milyonların beğenisini kazanan; Solomun, Kölsch ve Tale Of Us gibi sektörün önde gelen figürlerinin desteğini almayı bilen sanatçı, ilk albümü ‘Closer (You're Not Alone)’ ile 2021 yılına damga vurmuştu.’

‘People Of The Night’, ‘Coming’ ve ‘Closer’ gibi parçalarıyla da ayrıca övgü alan sanatçı; Tomorrowland, Extrema Outdoor, WeCanDance, Kompass, Dreamfields Mexico, Electronica Festival ve Sommer Klein gibi dünyanın ve Türkiye’nin en prestijli sahnelerinde performans sergiledi.

Nasılsınız? Türkiye’de son olarak Electronica Festival 2022’de sahne aldınız, nasıl bir atmosfer vardı?

Çok iyiyim, Electronica Festival günlerinde Türkiye'de çok güzel vakit geçirdim. Her şey gerçekten çok iyiydi. Özel olarak inşa ettikleri Hangar sahnesinden epeyce etkilendim, prodüksiyon da son derece etkileyiciydi. Öyle yaptılar. Sanatçılar için özel bir ışık gösterisi kurgusu da vardı ve bu gerçekten inanılmazdı. Patrice Baumel ve Ae:ther’in de yer aldığı, daha küçük olan ikinci sahnede çaldım ve sonrasında harika bir after parti yaptık. Mutluluk vericiydi.

Suma Han’da yapıldı değil mi after parti?

Evet.

Bu, Türkiye'deki ilk şovunuz muydu?

Sayılır. İlki Sommer Klein'da olmuştu, ama Electronica Festival, İstanbul’da ilk sahnem oldu.

Daha önce ülkeye turistik amaçlı gelme fırsatınız olmuş muydu?

Hayır, ama bu iki şovda ikisini birden yapmaya özen gösterdim; yemek için dışarı çıkıp çevreyi bolca keşfetmeye çalıştım.

2022 nasıl bir yıl oldu sizin için?

Gerçekten iyiydi. Dürüst olmak gerekirse, biraz durgun başladı. Şubat ve mart bir bakıma gerçekten garipti; ayarlamalar bir yandan yapılıyor, bir yandan o dönem devam eden kısıtlama koşullarındaki değişkenlik yüzünden iptal ediliyordu. Garip zamanlardı.

Dünyanın pandemi koşullarından tam kurtulamadığı aylar.

Evet, biraz tuhaftı, gelen işler onaylanacak mı, onaylanmayacak mı sorusu zihnimizi meşgul ediyordu. Ancak hazirandan sonra program dolu gitmeye başladı. Tomorrowland'de harika zaman geçirdim… Türkiye, Tel Aviv ve Meksika gibi pek çok yerde şovlar devam etti. Yaz aylarından itibaren, uluslararası çapta yoğun giden takvim ve yeni müzik çalışmalarım için ilerleme kaydetmek beni memnun etti.

Harika. Bahsettiğiniz gibi bu yıl Tomorrowland ana sahnede çaldınız. Orada olmak nasıl bir histi?

Çok etkilendiğim bir deneyimdi. Tek kelime etmiyorsun çünkü ne kadar büyük olduğuna bakıyorsun. İçinde adın yazılı özel yapım bir bileklikten ana sahnenin içinde sanatçılara özel dizayn edilen bara kadar karşılaştığınız detaylar çılgınca. Kariyerimdeki en büyük başarılardan biriydi.

Müzik alanında kariyer yapmaya en başlarda nasıl karar verdiniz?

Çok genç yaşlardaydım. Plaklara merak salmaya başladığımda sanırım 14 yaşındaydım. Hip hop ile, hatta daha sert hardcore seslerle denemeler yapıyordum ve bir şekilde bu iki dünya arasındaki karışımdan beslendim. O zamanlar ayrıca deep house, ilgiyle takip ettiğim tarzların başındaydı. Küçük kafelerde, küçük ev partilerinde çalarak para kazanmaya başladım ve aslında kariyerimin müzik etrafında şekilleneceğini 18 yaşıma gelmeden biliyordum, çünkü insanları bir araya getirmek çok iyi hissettiriyordu.

Bildiğim kadarıyla ilk resmi müzik çalışmalarınız, 2000'lerin sonlarına dayanıyor. 2007 veya 2008 olabilir diye tahmin ediyorum, doğru mu?

O civarlardaydı, evet. İlk çalışmam sadece plak sürümüydü. 2006'da ürettiğim, sadece bir parça içeren bir plak çalışmasıydı.

Solo bir çalışma mıydı, yoksa bir iş birliği miydi?

İş birliği. O zamanlar çevremde plak çalışması sahibi ilk DJ'dim. Koleksiyonlarım vardı ve müzik yapmayı öğrenmek zorundaydım. Herkes müzik yapıyordu ama bu konuda hiçbir şey bilmiyordum. Böylece, DJ olan ve aynı zamanda müzik yapan arkadaşlarımla vakit geçirmeye başladım. Onlardan bir şeyler öğreniyordum, iş birliği yapıyordum.

Sonrasında Ableton üzerinde çalışarak kendi fikirlerimi geliştirme sürecini hızlandırdım. Kariyerimde, deep house’a yönelimi sonrası tarzı için arayışlarda olan ben ve özellikle ‘Renaissance’tan sonra kendi tarzımı şekillendirip şu an yapmakta olduğum şeyi ortaya çıkaran ben şeklinde iki farklı Maxim Lany dönemi var. Bu geçiş, tam anlamıyla bir evrimdi benim için.

Şimdi size en çok ne ilham veriyor? Müzik üretirken ve kalabalıkların önünde sahnedeyken nasıl ilham alıyorsunuz?

En büyük ilham kaynağım; diğer sanatçılar, diğer DJ'ler, müzik yapımcıları ve hatta sadece müzisyenler. Stüdyodayken fikirler gerçekten hızlı bir şekilde ortaya çıkıyor. Pandemiyle geçen son iki yılda, belki izlediğim film ve dizilerin de bu anlamda ilham verici noktalar barındırdığını söyleyebilirim. Doğadan bile faydalanmaya çalışıyorum. Bazen çevredeki gündelik seslerden ilham alıyorum ve peki ya bunu bir parçada kullansaydım nasıl olurdu diye düşünüyorum.

Bilgisayarla çalışmadan önce, kaydettiğim bu tip ses örnekleriyle çalışırdım. Bir arabadan veya bir plaktan gelen sesleri örneklerdim.

Alan kayıtları yapıyor musunuz hala?

Evet ama artık daha az yapıyorum. Çünkü çok yoğun bir program çerçevesinde çalışıyorum. Bu yüzden, haydi bakalım bugünü ses kaydı yapmaya ayırayım diyebilecek pek vaktim olmuyor. Ama önceden bunu çok yapardım ve bazılarını birden fazla kez kullandığım ses örneklerim var.

Yıllar içindeki müzikal yolculuğunuzdaki en önemli kilometre taşları neler? Bizim açımızdan birkaç isim vermek gerekirse; ilk hitiniz ‘Renaissance’, ilk albümünüz ‘Closer (You’re Not Alone)’, çalışmalarınızın çoğuna ev sahipliği yapan Armada Music ile yakın ilişkileriniz… Başka neler ekleyebiliriz?

Burası önemli. Söyledikleriniz arasında, Armada Music ile çalışmaya karar vermemde şöyle bir parantez açabilirim; bir noktadan sonra tek bir plak şirketi ile çalışmayı değerlendirmek benim için önemliydi o dönem. Kendi tarzımı geliştirebilmiş olmak bana bu fırsatı verdi.

Şundan da bahsetmek gerçekten önemli; 2018'de Solomun ve Tale Of Us, ‘Renaissance’ parçamı çalarken henüz piyasaya çıkmamıştı, parçayı yayımlamak için seçeneklerim çoktu.

Bir yıl sonrasında da dinleyicilerle buluştu.

Evet, çıkmadan bir yıl önce Solomun dahil herkes çalıyordu. 2018 kasım veya aralık gibi, Armada'ya gittim ve uzun vadeli bir ilişki üzerinde çalışma periyodu başlatmak için onlarla çalışmaya karar verdim. Çünkü ‘People Of The Night’ projemi de oradan çıkarmıştım ve ‘Closer (You’re Not Alone)’ albümümü oluşturan parçalar bir bir tamamlanıyordu. Devamında, iki - üç yıl birlikte çalıştıktan sonra, diğer plak şirketleriyle de çalışmanın iyi olacağına karar verdim. Örneğin, Dirtybird Records'tan ilk teklimi bu sonbaharda çıkardım. Henüz bahsedemeyeceğim başka projeler de yolda, ama gerçekten iyi şeyler oluyor. Yani müzikteki evrim biraz böyle.

Claude VonStroke'un Dirtybird Records plak şirketinden çıkan bu ilk projenizin arkasındaki hikaye nedir?

‘Against All Odds’ parçasıyla gerçekten biraz daha ileri gittim, biraz gerçek house sound'u ile bildiğimiz tipik kulüp sound'unun karışımı olduğunu düşünüyorum. Yoğun bas sesleri ve etrafında dönen melodik eklentiler epeyce belirgin. Son altı aydan fazla bir süredir setlerimde en çok işe yarayan parçalardan biri, gerçekten yüksek enerjiye sahip bir çalışma oldu.

2023 için sizi heyecanlandıracak yeni projeleriniz neler? Biraz detay alabilir miyiz?

Çok fazla yeni müzik çalışması var. Tale Of Us'ın tüm yaz boyunca çaldığı iki parça var; bunlara Tomorrowland'deki setlerinde ve İbiza şovlarında da yer verdiler. Henüz nereden çıkacakları belli değil. Kim bilir? Her şey mümkün.

6 Ocak’ta, Armada Electronic Elements’ten çıkacak ‘Gravity’ isimli çalışmamla 2023’e merhaba diyeceğim. Şu an en yakın yeni projem bu.

Ayrıca, şu sıralar geçen yıl hazırlığına başladığım çok özel bir EP üzerinde çalışıyorum ve stüdyoda her şeyi yalnızca müzisyenlerle kaydettiğimiz özel bir proje olacak. Tüm süreci ben yönettim, projenin bir bölümüne bu yıl İbiza’da devam ettim. Bu proje de 2023 özelinde benim için çok önemli, çok özel bir konsept çalışma olarak kayıtlara geçeceğine eminim.

Gerçek müzisyenler katkıda bulunuyor bu çalışmaya. Yani bir gitarist, bir basçı, bir klavyeci, bir davulcu, bir ses mühendisi dahil birçok profesyonel ile yoğun stüdyo periyodu geçirdik ve her şeyi sıfırdan kaydettik. Bunu, müzikal yolculuğumun bir sonraki adımı olarak görüyorum.

EP olacağını söylediniz ama projeyi albüm haline getirme gibi bir olasılık var mı?

Bunu dile getirmeniz beni çok şaşırttı, %100 aklımda olan bir şeydi ve şu anda plak şirketiyle bunun onlar için de mümkün olup olmayacağıyla ilgili konuşuyorum. Ama bu gerçekten iyi bir soru çünkü birbirine uyabilecek farklı parçalarım var. Benim şu an yaptıklarımdan çok farklı olsa da, bir sonraki aşamadaki ‘ben’i yansıtıyor.

Yeni yıla Klein Phönix’te, İstanbul’daki dinleyicilerinizle birlikte gireceksiniz. Türkiye'deki dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?

Her şeyden önce şunu söylemek istiyorum ve bunu gerçekten yürekten söylüyorum; Türkiye’yi gerçekten çok seviyorum, insanlar bana karşı çok kibar ve iyiler. İkincisi, yemekleri çok seviyorum. Yaz aylarındaki ilk Türkiye şovumdan önce ülkeye hiç gelmemiştim ama ben buraya gelmeden önce insanların müziğimi bildiklerini fark etmek inanılmaz.

Bu yüzden bir sonraki Türkiye ziyaretlerimden birinde sadece kendi parçalarımı içeren bir set çalmayı ciddi ciddi düşünüyorum, kim bilir? Bu düşünce, bana geri dönüp daha da iyisini yapmak için ayrı bir motivasyon ve ilham kaynağı.

༺༻

Maxim Lany, 31 Aralık Cumartesi günü Klein Phönix'te gerçekleşecek Glitch Fields New Year Session etkinliğinde sahne alacak. Etkinlikle ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilir, sanatçının diskografisinde yer alan müzik çalışmalarını aşağıda dinleyebilirsiniz.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...