Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

The Organism: ‘Hepimiz bir organizmayız’

Ukraynalı DJ/prodüktör The Organism ile yeni çalışması “Radha”nın çıkışı sonrası bir araya geldik

  • MIXMAG TURKEY
  • 18 Haziran 2021

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Ukrayna’nın yetiştirdiği en özel yeteneklerden biri olan The Organism (Roman Yarmolenko), 1999’da DJ Alfred olarak başladığı kariyerinde 2013 yılında yaptığı keskin dönüşle yeni bir şekil verdiği müzik yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor. Organic Tunes plak şirketinin kurucusu olan ve bir süre önce “Radha” isimli 3 parçalık yeni kısaçaları ile dinleyicilerinin karşısına çıkan sanatçıyla keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

The Organism’in müzik yolculuğu nasıl başladı?

2008 yılında müzik prodüksiyonu eğitimi almaya başladım ve birtakım denemelerin ve yeni bir sound yakalamamın sonrasında hayatımda yeni bir dönem başladı. Orijinal ve inovatif bir şeyler yapmaya karar verdim ve bunu hem müziğe hem de görselliğe uyguladım. 2012 yılında felsefi görüşlerimin de etkisiyle The Organism projesini yarattım. Hepimiz bir organizmayız.

DJ Alfred mahlasınızı bırakarak The Organism projesiyle yolunuza devam etmenizin temel motivasyonu neydi?

Müzik yolculuğum esasında 1999 yılında DJ Alfred projesiyle başlamıştı. Daha sonra elektronik müzikle çok daha yoğun biçimde içli dışlı oldum. O zamanlar sürekli plak satın alıp biriktirdiğimi hatırlıyorum, çünkü dijital formatta müziğe erişim yok denecek kadar sınırlıydı. DJ Alfred, gençlik dönemimde okul yıllarımda hayata geçirdiğim, 13 yıl boyunca DJ’lik yaptığım bir projeydi.

Prodüksiyonlarınızdaki geniş bir tarz spektrumu gözleniyor. Size göre çeşitli stillerden etkilenen bir müzisyen olmanın önemi nedir?

DJ’liğe odaklandığım zamanlarda house, acid, techno, deep ve daha birçok tarza ufkumu açmıştım. Müzikteki trendlerin ve yönelimlerin nasıl dönüşüm gösterdiği açık, bu nedenle içinde benim de dahil olduğum çok türden beslenen bir müzisyen olmak çok önemli, orijinal kalabilmek için farklı stillerde müzikleri miksleyerek eklektik çalışmalar ortaya koymaya gayret gösteriyorum. Birden çok türde çalmak ayrıca size farklı tipte mekanlarda çalma ayrıcalığı da tanıyor; festivallerden tutun da küçük kulüplerden gün batımına karşı açık hava etkinliklerine kadar çeşitli yerlerde işinizi icra edebiliyorsunuz.

COVID-19 krizi günlük yaşamınızı ve Ukrayna’daki müzik sektörünü nasıl etkiledi? Normalleşme bakımından ülkede şu anki durum nasıl?

Diğer tartışılan yönleri bir tarafa, COVID-19’un olumlu bir etkisi de oldu denebilir. Stüdyo çalışmalarıma ve video prodüksiyonlarına daha fazla vakit ayırdım ve eskiden yarım kalan işleri tamamlayıp yeni projeler de üretebildim bu süreç içinde. Ancak öbür taraftan dans müziği kültürünü genel anlamda kötü yönde etkilediği elbette yadsınamaz bir gerçek. Ukrayna’da normalleşme başladı, partiler tekrar hayatımızın bir parçası ve insanları yeniden dans ederken görmek hepimizi delicesine heyecanlandırıyor.

Bir süre önce plak şirketiniz Organic Tunes’tan 3 parçalık bir kısaçalar çıkardınız. Çalışmada Whitesquare’in remiksi de yer alıyor. Yakın gelecekte The Organism için neler sırada bekliyor?

Zaman zaman parça çıkarmak istediğim plak şirketlerine uymayan müzikler üretiyorum, bu nedenle elimdeki bu çalışmaları yayımlayarak müzik kültürüne yeni bir şeyler kazandırmak için kendi plak şirketimi açtım. Müthiş bir tecrübe benim açımdan. Plak şirketindeki ilk beş kataloğu, kendi parçalarımdan ve bu parçalara beğeni duyduğum prodüktörler tarafından yapılan remikslerden oluşan parçalarla oluşturmayı, böylece plak şirketimin nasıl bir konsepti olduğunu belli etmeyi planlıyorum. İlk katalog olan “Orion”, genç ve yetenekli prodüktörler Far & High’ın remikslerini içeriyordu, devamındaki “Radha” kısaçalarında Whitesquare remiksi var. Üçüncü çalışmamız “Conquistador”u ise Haziran sonunda duyurmayı hedefliyoruz.

Müzik dinleme platformlarında herkese açık olan istatistiklere baktığımızda Türkiye’den hatırı sayılır miktarda dinleyiciniz olduğunu görüyoruz. Türkiye’yi daha önce ziyaret etmiş miydiniz? Buradaki dinleyicilerinize bir mesajınız var mı?

Türkiye benim favori ülkelerimden biri, özellikle güneşli yaz günlerinde. Türkiye’de farklı şehirleri birçok kez ziyaret etme fırsatım oldu ve hepsinde çok güzel vakit geçirdim. İnsanların orada özgürce partileyebiliyor. Tekrar gitmeyi, oradaki çılgın enerjiyi deneyimlemeyi ve yeni parçalar çalmayı sabırsızlıkla bekliyorum.

༺༻

Sanatçının yeni çalışması “Radha”yı dinleyin.

#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...