ABD Kongresi bağımsız müzik mekanlarının ipini çekiyor

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

ABD, koronavirüs krizi nedeniyle tüm dünyada bağımsız müzik mekanlarının adeta can çekiştiği ülkelerin başında geliyor. Kira, sigorta ve biriken maaş ödemeleri olduğu gibi duran mekanlar, kriz nedeniyle hiçbir gelir edemeden direnmeye çalışıyor. Mekan sahipleri, organizatörler ve diğer birtakım sektör oyuncuları Ulusal Bağımsız Mekanlar Derneği (NIVA) altında örgütlenip Mart ayı sonundan itibaren federal yardım için yoğun lobi faaliyetleri yürütse de ABD Kongresi, herhangi bir oylama yapmadan Ağustos ayında tatile girmiş ve tüm endüstriyi zor durumda bırakmıştı.

Canlı müzik sektörü için dehşet verici bir duruma evrilen sürecin hissedilen ilk yansımaları NIVA’in Haziran ayında yaptığı anketle gözler önüne serilmişti. Anket sonucunda Kongre’den aşı bulunana ve mekanlar tam kapasite çalışmaya başlayana kadar masraflarını karşılayacak yasal düzenleme geçmezse bağımsız müzik mekanlarının %90’ının yıl sonu kepenklerini kapatmak durumunda kalacağı ortaya çıkmıştı. Kuruluş aşamasında “Sahnelerimizi Koruyun” (#SaveOurStages) sloganıyla farkındalık yaratmaya başlayan dernek, Kongre’nin ay başı çalışmalara yeniden başlamasıyla “Bizi Yüzüstü Bırakmayın” (#DoNotAbandonUs) sözlerini taşıyan acil bir çağrı yaptı.

NIVA başkanı ve aynı zamanda Minneapolis’teki mekan işletmesi First Avenue’nun CEO’su olan Dayna Frank, acil durum çağrılarıyla ilgili olarak şu sözleri sarf etti: “Üyelerimiz Temmuz ayında yaşadığımız krize bir çözüm üretilmesini bekliyordu ve direnilecek noktaya kadar tahammül gösterildi. Artık bunun sürdürülebilir yanı kalmadı. Kongre ivedi tedbirler almazsa müzik sektöründeki işletmeler kapanacak ve pek çok insanın hayatı alt üst olacak. Hemen aksiyon alınmasına ihtiyacımız var.”

Ülkede yüzlerce mekan resmen kapılarını kapatmış durumda. Boston’daki Great Scott, Austin’deki Barracuda ve New York’taki Amityville ile Revolution Music Hall bunlardan sadece bazıları. NIVA’in “müzik şehri” olarak anılan Nashville raporundaki istatistiklere göre acil önlem alınmazsa 13 hafta içinde şehirde yalnızca bir mekan ayakta kalabilecek. 1 Eylül’de Nashville COVID-19 Finansal Denetim Komitesi, bağımsız mekanlar için 2 milyon dolarlık bir fona onay vermişti ancak bu tutar kentteki mekanların sadece iki aylık giderlerini karşılamaya yetiyor. Derneğin iletişim direktörü Audrey Fix Schafer, her gün bir ila üç mekandan kesin olarak kapanacaklarını bildiren e-postalar aldığını aktarıyor.

NIVA tüm bunlara rağmen pes etmiş değil. Sürdürdükleri mücadeleyi anlattığı konuşmasında Fix Schafer, “Kongre’nin hiçbir adım atmayan pozisyonu adeta mideye inen bir yumruk etkisi yarattı. Şimdiye dek iyiye giden hiçbir şey yok. Kongre bu konuda aksiyon almakta geri durdukça mücadelemiz daha da perçinleniyor; senatörlerle ve Kongre temsilcileriyle özel olarak irtibata geçiyoruz. ‘Sahnelerimizi Koruyun’ kampanyamıza sponsorlar eklemek için uğraş vermeye devam ediyoruz. Bu tek seçeneğimiz” ifadelerini kullandı. Mekanların giderlerinin karşılanması amacıyla kapsamlı bir hibe programı yaratılması talebinde bulunan kampanya şimdiye dek 162 Kongre üyesinden sponsorluk almış durumda. Mekanların şehirler için ekonomik anlamda büyük bir itici güç olduğunu vurgulayan kampanya söylemi, kapsayıcılığı sebebiyle her iki siyasi partiden yetkililerin desteğini alsa da daha fazlasına ihtiyaç var.

Kongre 8 Eylül’den itibaren çalışmalarına başladı ancak koronavirüsle mücadele teşvik paketi konusunda henüz adım atmış değil. NIVA, söz konusu paketin başlattıkları kampanyadaki talepleri de içermesi beklentisini taşıyor. Sektör yeniden güvenle açılsa bile işletmelerin çalışanlarını istihdam edemez duruma gelme riski her geçen gün artıyor.

Mekanları ayakta tutmak ekonomi için hayati önem taşıyor. Chicago’daki kültür-sanat ekosisteminin önde gelen oluşumlarından Chicago Loop Alliance’ın 2018’de yürüttü bir çalışma, bir mekanda harcanan her 1 doların, diğer ilişkili iş kollarında 12 dolarlık ilave ekonomik aktivite yarattığını ortaya koyuyor. Müzik sektörü ayrıca Texas gibi bölgelerde eyaletlerin ekonomisine oldukça büyük oranda katkı sağlıyor. Eyalet birimlerinin 2019'da yaptığı araştırmaya göre müzik endüstrisi yıl bazında 23.4 milyar dolarlık ekonomik aktivite yaratıyor. Eyalette 200 binden fazla kişinin istihdam edildiği sektör, yine yıllık bazda 390 milyon dolarlık vergi kalemi oluşturuyor.

Özetle, bağımsız mekanların yok olması şehirlerin sadece kültürünü kaybetmesi anlamına gelmiyor. Mekanların kepenk kapatması vergi gelirlerine, istihdama ve ilişkili diğer iş kollarındaki ekonomik hareketliliğe de darbe indiriyor.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki mücadele ve acil durum çağrılarının benzeri Türkiye dahil pek çok ülkede hissedilir boyuta ulaşmaya devam etmekte.

Türkiye’de İKSV’nin Nisan ayının sonlarında kültür-sanat sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak yayımladığı politika metni olumlu yansımalar yaratsa da o zamandan bu yana gerek sektördeki oyuncuların bağımsız olarak yaptığı çağrılar gerekse sosyal medyadaki profil resimlerinin bir hafta süreyle kırmızıya boyanmasına şahit olduğumuz “dijital dayanışma” Türk hükümetine bu konuda henüz somut bir adım attırabilmiş değil.

Türkiye, koronavirüs vakalarında son zamanlarda yaşanan artış nedeniyle eğlence yerlerinin açık alanlarındaki müzik yayınına saat kısıtlaması getirerek gece 00:00’dan sonra yapılan her türlü müzik yayınını yasaklamıştı.

İlginizi çekebilir:
NTIA’den canlı müzik endüstrisine hayat verecek yol haritası
Kitlesel testler ve gece hayatının yeniden hayat bulması: 4 küresel tahmin
İKSV kültür-sanat sektörünün ihtiyaçlarına yönelik politika metni yayımladı

‘Dünyanın Ritmi: New York’ çalma listemizi Spotify'da takip edin.