Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
Sanatçılar

Ferhat Albayrak: ‘Süreklilik benim hayat felsefelerimden biri’

Ferhat Albayrak ile süreklilik, yaratıcılık, yeni kişisel ve Jeton Records projeleri, NFT'ler ve pandemi gündeminden çıkarken tünelin ucundaki son ışığa ne kadar yakın olduğumuz hakkında sohbet etme fırsatı yakaladık

  • RÖPORTAJ: ONUR ATEŞ | FOTOĞRAF: OĞULCAN SARICA
  • 13 Mart 2022

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Türkiye'nin küresel ölçekli ilk techno plak şirketi Jeton Records'ın kurucusu ve Türkiye elektronik müzik sahnesinin önde gelen isimlerinden biri olan Ferhat Albayrak ile taptaze bir sohbet için bir araya geldik. Sektörde geçtiğimiz yaz aylarından itibaren tecrübe ettiğimiz açılma sürecinde yurt çapındaki Jeton etkinliklerine süratle tekrar hayat veren ve stüdyodaki üretimlerine hız kesmeden devam eden sanatçı, gerek umutla ileriye taşıdığı çok yönlü markası Jeton Records tarafında gerekse kişisel sanatçı profili altındaki yeni projeleri için belirlediği yeni hedefler doğrultusunda her zamanki pozitif duruşuyla motivasyonunu yüksek tutmayı başarıyor.

Ferhat Albayrak'ın yaratıcı dünyasında yakın gelecekteki başlıca gündem maddeleri; yepyeni müzikler, benzersiz atmosferler yaratmaya devam edecek ve yurt dışı için de planlamaları yapılan yeni Jeton etkinlikleri ve pandemi başlangıcında fiziksel buluşması ertelenen ancak 2020'de bir bölümü çevrim içi gerçekleşen Get Hyped Elektronik Müzik Konferansı'nın yaklaşan ilk fiziksel buluşması olacak. Sanatçıyla süreklilik, yaratıcılık, yeni kişisel ve Jeton Records projeleri, çekimser yaklaşsa da uygun fırsatlar oluştuğunda sanatından yansımaları gösterebileceği NFT'ler, sektörün değişimlere direnç noktaları ve pandemi gündeminden çıkarken tünelin ucundaki son ışığa ne kadar yakın olduğumuz hakkında keyif dolu bir sohbet gerçekleştirme imkânı yakaladık.

Sizinle tekrar bir araya gelmek çok güzel. Nasılsınız? 2022 şu ana kadar sizin için nasıl başladı, nasıl devam ediyor?

Öncelikle çok teşekkür ederim, her şey yolunda, 2022 son derece güzel başladı. Bu yıl da belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için çalışmaya devam ediyoruz, pozitif düşünmek ve yaratıcı olmak bizi motive ediyor.

Jeton Records, yeni müzikler yayımlamaya ve Türkiye’nin farklı noktalarındaki etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor. Kısmî açılma sonrası Ağustos 2021’de Jeton geceleri tekrar başladı ve sonbahar/kış sezonunda da farklı uluslararası sanatçıları davet ettiğiniz buluşmalarınıza şahit olduk. Bu arada “All Night Long” geleneğinizin 3. şovunu da gerçekleştirmeyi ihmal etmediniz. Arzu ettiğimiz tam normalleşmeyi tecrübe edemesek de Jeton Records bu süreçte elini taşın altına koyan aktörlerden biriydi. 2021 bu anlamda artısıyla eksisiyle sizin pencerenizden nasıl geçti?

Süreklilik benim hayat felsefelerimden biri, bunu devam ettirmek zor ama her zaman meyvesi özel oluyor. 2021’in ilk yarısında hemen hemen her hafta yaptığımız stream'lerle dinleyicilerimizle bağımızı sürekli tutarken, Temmuz sonrası açılma ile beraber özlediğimiz dans pistlerine kavuştuk. Size Ocak 2021 röportajımda söz verdiğim gibi açılmanın akşamı, daha doğrusu ilk hafta sonu, kabindeydim. Herkes için çok duygusal bir andı. Sonrasında Jeton olarak da aylık programlarımıza hemen başladık. Temmuz’dan Aralık sonuna 10 tane Jeton etkinliği gerçekleştirdik. Christian Smith’i Suma Land’de ağırladığımız gece çok özeldi, zira Christian’ın pandemi başından beri çaldığı ilk etkinlikti, aynı şekilde VW Arena’daki Sama' Abdulhadi eventimiz çok özeldi, kendisinin headliner olduğu ilk arena şovu oldu, çok duygulandı. I Hate Models bizim her sene misafir ettiğimiz bir klasik oldu, IF Performance Hall Beşiktaş’taki gece tam bir rave oldu. Benim “All Night Long”um da her zamanki gibi en keyif aldığım gecelerin başında geldi. Ayrıca İstanbul dışı Ankara Kite, 2020 Eskişehir, İzmir ve Mersin gibi sürekli çaldığım yerlere de tekrardan gitme fırsatı buldum. Kısaca 2021 için özlem çoktu ve şanslıyız ki bir nebze olsun özlem giderildi.

Avrupa’nın elektronik müzikle özdeşleşmiş pek çok kentinde kısıtlamalar devam ediyor, yakın dönemde kısıtlamaların kalkacağına dair farklı ülkelerden farklı haberler gelmeye devam ediyor. Sizce dünya bu yıl pandemi gündemini geride bırakabilecek mi?

Bill Gates, “Nisan sonrası koronavirüs yerini gribe bırakacak ve bizim Covid’le ilgili hatırlayacağımız tek şey her yıl olacağımız aşı olacak” dedi. Ben onun öngörülerinin genelde tuttuğunu gördüm. 2022 2. yarı itibariyle normalleşmenin tamamlanacağını düşünüyorum.

Her ülkede farklı uygulamalar olduğu gibi Türkiye’nin de diğer ülkelerden ayrılan pandemiyle mücadele politikaları mevcut. Ancak Türkiye’deki müzik endüstrisinde geniş bir kesim, özellikle gece yarısı müzik yasaklarının belirli bir takvime oturtulmamış olmasından ve yaşanan belirsizlikten aylardır şikâyetçi. Buna bir de geçtiğimiz haftalarda pandemi gündeminden bağımsız biçimde ortaya çıkan gürültü yönetmeliği değişiklikleri eklendi. Bu değişikliğin, yaz sezonunda bilhassa açık hava festivallerinin düzenlenmesini zorlaştıracağına dair yorumlar yapılıyor. Dünya çok yakında normalleşmeye başlasa bile Türkiye’de sektörün aynı paralelde normalleşemeyeceğine yönelik yoğun bir endişe havası hakim. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Müzik gibi bir olgunun baskı ile yönetileceğini düşünmek talihsizlik olur.

Bundan önceki sohbetimizde, pandemi sonrası dijitalleşme eğilimi hakkında konuşurken, sektörün dışarıdan gözüktüğü gibi olmadığını, hâlâ yeniliklere çok açık olduğunu düşünmediğinizi belirtmiştiniz. Bununla birlikte, pandemi patlak verdikten hemen sonra ilk başta çok ilgili çeken dijital canlı müzik performanslarının artık o süreçteki gibi merak uyandırmadığını da tecrübe ettik bir yandan. Sanırız artık herkes eskiyi, “kısıtlamasız” fiziksel etkinlikleri çok özledi değil mi?

Kesinlikle! Stream'ler çok ilgi çekseydi, pandemi öncesi popülerleşirdi. O bir süreçti, eskiye göre tabi ki daha büyüdü, ama gerçek deneyimin yerine hiçbir şeyin geçemeyeceğini bir kez daha test etmiş olduk.

Devamında bir de metaevren kavramı hayatımıza girdi. Dijitalleşme trendine bu metaevren söylemini de kattığımızda hâlâ aynı düşüncede misiniz? Sektörün yeniliklere olan direnci sizce hangi aşamada kırılır?

Metaverse konusunda herkesin bir fikri var ama bilgi sahibi pek görmedim, buna Facebook yöneticileri dahil. Bu şuna benziyor, YouTube’da çalışan birisine videoların nasıl fazla izleneceğini sorsanız size kesin bir cevap veremez, çünkü bilmiyor sadece tahmin ediyor, çünkü içeriği YouTube kontrol etmiyor. Metaverse için de aynı şeyi düşünüyorum, içerik oluştukça deneyim artacaktır. Bana göre hissedilebilir bir teknolojinin bulunması ile sanal dünyada yaptıklarımızı eğer derimizde hissedersek, işin boyutu değişecektir. Aslına bakarsanız gelecekteki teknolojilerin nereye gideceğini tahmin etmek için en güzel yol bilimkurgu filmlerini/dizilerini izlemektir. Ben bu şekilde çoğunun tuttuğunu gördüm. Ama bir yandan da bu işin nereye gideceğini tahmin etmeye çalışmak, ânı kaçırmaktan başka bir şeye yaramaz.

NFT trendi hakkındaki bakış açınızı da merak ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda Brian Eno, NFT’lerin sanatçıları “kapitalist dangalaklara” dönüştürdüğünü söyledi. Öte yandan bu trendi el üstünde tutan ve çok para kazanan meraklıları da bir hayli fazla. Ayrıca bir süredir “NFT’ler teknoloji elitlerinin ponzi sistemi mi?” gibi sorular da ortaya atılmaya, sorgulanmaya başladı. Ferhat Albayrak bu farklı görüşlerin neresinde?

NFT çok ilgimi çeken ya da çok radarımda olan bir konu değil. Biraz over-rated olduğunu da düşünüyorum, herkes aman bu treni kaçırmayalım diye yeni bir kazanç kapısı olarak görüyor sanki, şimdiden çok fazla hayal kırıklıkları olduğunu görüyorum. Benim için ya da Jeton için çeşitli projeler geldi, bize en uygununu ve gerçekten satın alanın değer kazanacağı bir proje olduğunda girmeyi düşünüyoruz. Profil resminin mozaik halini NFT olarak satmanın sanata ya da teknolojiye hiçbir katkı sağlamadığını düşünüyorum ama gerçekten 1 yıl üzerinde uğraşılmış bir dijital eser ya da yapay zekayla biçimlendirilmiş eserler herkesin ufkunu açıyor.

Dilerseniz dijitalleşme dışında sektörün diğer “yeniliklere direnç” noktalarına değinelim. Dünyada ve Türkiye’deki geleneksel sektörel uygulamalarda / alışkanlıklarda ne gibi değişimlere ihtiyaç var? Sizce sektör, tüm bileşenleriyle, hangi konularda kendini yenilemeli?

Bunu daha önce de söylemiştim, sektörümüz aslında görünenin dışında yeniliklere kapalı. Set kaydetmenin ya da videoya çekmenin önemini 2020 yılında pandemi ile çoğu DJ farkına vardı. Elektronik bilet sistemine geçeli şurada maksimum 5 sene oldu. Bar sistemleri hala tamamen manuel. Deck’lerdeki CD’ler kalkalı 2 sene oluyor, belki 8 senedir CD’den müzik çalan olmamasına rağmen. Türkiye özelinde ise sanatçılar ya da sektör profesyonelleri başkalarını taklit etmeyi bırakmalılar. Taklit etmek sadece gerçeğini yüceltir. Daha özgün çalışmalar, sound’lar, alanlar bulmalılar. Beğenilecek miyim ya da para kazanacak mıyım korkusu bitince başarı gelir.

Jeton Records’ın müzik yayımcılığı kolunda bu yıl hangi projeleri öne çıkacak? Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden Jeton Records’da müzikleriyle karşılaşacağımız yeni & önceden tanıyıp bildiğimiz sanatçılar olacak mı?

Jeton’un katalogu bu yıl çok keyifli. Pandemi sonrası artan üretim ve talep yüzünden aylık olan programımızı ayda 2’ye çıkartmıştık, bu şekilde devam ederek Ağustos ayına kadar release planımızın dolu olduğunu söyleyebilirim. Aklıma ilk gelen isimler Mark Broom, Marcel Reix, Greg Gow, Bad Omen, Alessandro Cocco, Jeff Mueller ve tabi ki Jeton’un kendi sanatçılarının yeni çalışmaları. Kuvoka, Yigitoglu, Pina Tesla, Mass Man ve diğer önemli sanatçılarımız…

Normalleşme süreciyle paralel olarak, bu yıl gerçekleştirmeyi önceliklendirdiğiniz etkinliklerinizde konuk DJ’ler listenizde kimler var? İsim almamız mümkün olmazsa belki ipuçları da verebilirsiniz.

Takvimimiz çok yoğun, tüm isimleri vermem şu an için çok mümkün değil ancak pandemi koşulları sebebiyle iptal etmek zorunda kaldığımız tüm sanatçılar ile yeniden anlaşıyoruz, ayrıca geçtiğimiz senelerin başarılı isimlerini yeniden ağırlayacağız, çok farklı daha önce hiç gelmemiş isimler konuklarımız olacak. Yurt dışında da bir ya da birkaç tane Jeton etkinliği yapmak için çalışmalarımız sürüyor. 20 Mart'ta Marcel Dettmann'ı, 24 Nisan'da ise Monika Kruse'yi İstanbul'da konuk ediyoruz. 24 Eylül’de ise Carl Cox ile senenin en özel etkinliği yine İstanbul'da bizleri bekliyor olacak.

Pandeminin fiziksel olarak gerçekleşmesine 2020’de engel olduğu, sizi de çok heyecanlandırdığını bildiğimiz projeniz Get Hyped Elektronik Müzik Konferansı yakında hayat bulacak. Get Hyped’ın ilk fiziksel konferans programı için paylaşabileceğiniz detaylar neler?

Get Hyped benim gerçekten üzerinde çok heyecan duyduğum bir proje. Fiziksel olarak gerçekleşemeden reklam dünyasının en prestijli ödülü olan Kristal Elma’da Yeni Marka Kimliği kategorisinde bronz ödüle layık görüldü. Bu yıl Get Hyped’ı 9 Nisan’da Life from Istanbul ile beraber Klein Phönix’te yapıyoruz. Gündüz konferans, gece etkinlik şeklinde planladık. Türkiye’nin elektronik müziğinin kalbinin 9 Nisan’da Klein Phönix’te atacağını umuyoruz. Çok keyifli ve güzel bir içerik hazırladık, detayları paylaşmaya başladık ve biletler satışa sunuldu.

Yeni yıldaki ilk resmî müzik çalışmanız, Thomas Hoffknecht’in “Dimensions” parçasına yaptığınız remiks oldu. Yakın dönemde paylaşmayı dört gözle beklediğiniz, şimdiden hazır olan solo ve ortak yapım müzik projeleriniz neler olacak?

Kuvoka ile ortak çalışmamız “Altered States”i Jeton’dan Beatport öncelikli olarak yayınladık, çok yakında tüm dijital platformlarda yerini alacak. Daha sonrasında Kuvoka ile benim için gerçekten çok özel bir proje olan “Feel”i çok önemli bir plak şirketinden yazın yayınlayacağız. Bunlar dışında “Bianco Fuji EP”im 2. çeyrekte STRGHTx’den çıkacak. Bir de çok önemli bir uluslararası sanatçı ile ortak çalışmam 3. çeyrekte yayınlanacak.

༺༻

Ferhat Albayrak'ın toplam iki parça içeren Kuvoka ile ortak yapım projesi “Altered States”i buradan inceleyebilirsiniz.

#Turkuaz çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...