Portax: “Hard techno kulüplerinde geçirdiğim yıllar bugünkü kimliğimi inşa etti”
Keyifli bir sohbet için bir araya geldiğimiz Portax, okurlarımız için ayrıca özel bir miks kaydetti
E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.
Dark techno'nun Fransa'dan yükselen başarılı ismi Portax ile keyifli bir sohbet için bir araya geldik. Prodüktörlük kariyerine 2019'da çıkardığı "The Outer Limits" kısaçaları ile başlayan sanatçı, bu yıl aralarında "A Lucid Dream", "The Invisible Game" ve "Iraja"nın da olduğu dikkat çekici projelere imza attı.
Portax'ın okurlarımız için kaydettiği setine kulak vermeden önce, gelin kendisini biraz daha yakından tanıyalım.
Merhaba, röportaj için şimdiden teşekkürlerimizi iletiyoruz. Nasılsınız? Bu tuhaf zamanlarda günleriniz nasıl geçiyor?
Davetiniz için ben teşekkür ederim. Süper hissediyorum. COVID sonrası ilk sahnemi Arnavutluk’taki bir festivalde çalarak aldım. Muhteşemdi. Şimdi Avrupa’ya, Fransa’ya geri dönüyorum.
2019 yılındaki çıkış çalışmanız “The Outer Limits” hakkında konuşmak isteriz. Bu çalışmanızın arka planı nedir? Müzikal yolculuğunuz o dönem Portax projesine nasıl evrildi?
Bu çalışmam, karanlık techno’ya yönelmemi sağlaması bakımından benim için oldukça önemli. Bu çalışma öncesi elektronik müziğin çok farklı alanlarında vakit geçirmek amaçlı prodüksiyonlar yapıyordum ama resmi portallarda piyasaya çıkarmıyordum. 2018-2019 yıllarında bir gün, ortaya çıkardığım prodüksiyonlarımın öncekilere göre daha karanlık bir yapı barındırmaya başladığını fark ettim. Bu çok hoşuma gitmişti ve dark techno projem Portax’ı böylece hayata geçirmeye karar verdim.
Müziğinizi üç basit kelimeyle betimleyecek olursak, “karanlık, derin ve güçlü” ifadelerini kullanabiliriz. Bu üç özelliğini müziğinize yansıtabilmenizin ipuçları nedir?
Dürüst olmak gerekirse bu, müzik ürettiğim anlardaki ilham ve yaratıcılık serüvenimle ilgili. Çeşitli rave partilerinde ve hard techno kulüplerinde birkaç yıl boyunca çokça vakit geçirdim. Sanırım o dönemler, bugünkü kimliğimi inşa eden şey oldu. Ürettiğim karanlık sound’a sahip müzikler dışında elektronik müziğin diğer tüm türlerini dinliyorum, bu belki biraz daha fazla ipucu barındırabilir sizin için. Böylece diğer stillerden ilham alabiliyorum ve iş üretim aşamasına gelince kendi işimi kendi mutfağımda hallediyorum.
Aklınızı başınızdan alacak derecede etkilendiğiniz ilk katıldığınız elektronik müzik etkinliği neydi?
İlk katıldığım dev etkinlik, Fransa’nın güneyinde düzenlenen 20 bin kişinin katıldığı bir rave partisiydi. Gece yarısı alana geldiğimde tepede iki polis helikopteri vardı. Ses sistemi büyük bir duvar gibi heybetliydi, neredeyse 100 metre yüksekliğe sahipti.
Stüdyonuzda olmazsa olmaz ekipman ve yazılımlarınız neler?
Sanal enstrüman olarak Serum, donanım olarak Ableton Push 2 ve FABFILTER ailesinin tüm yazılımlarını içeren paket olmazsa olmazlarım.
Geçen yıl çıkardığınız toplam 10 parça içeren “Panic 1, 2 ve 3” kısaçalar seriniz epeyce dikkat çekmişti. Bu üçleme eminiz sizin için de diğer çalışmalarınızdan ayrılıyordur. Bu etkileyici projeyi ortaya çıkarmanızdaki motivasyon neydi?
Bu proje benim için bir nevi zorlu bir imtihan gibiydi. Projenin tamamının prodüksiyon, miksaj ve mastering işlemleri toplam altı ay sürdü. Kapanma sürecinin başlarında vaktimi iyi değerlendirmek amacıyla stüdyoya kapandığım dönemde başlamıştım projeye. O sıra Caledonia’daydım, kapanmanın üzerinden iki hafta geçmişti. O iki hafta, hayatımı değiştirdi. Eylül’ün sonuna kadar tamamlamak için kendimi takvimledim ve çalışmaları yakın arkadaşım Space 92’nin plak şirketi Perfekt’ten çıkardık. Çalışmalardaki yapımların yarısı kısa süre içinde Beatport listelerinde kendine yer bulma başarısı göstermişti.
Bu yaz çıkardığınız dikkat çekici çalışmalardan biri de “The Invisible Game” olmuştu. Say What? plak şirketinden çıkan bu çalışmanızla ilgili neler söylemek istersiniz?
Benim için altın değerinde bir proje oldu. Her bir parçada istediğim atmosferi yakalamak için çok zaman harcadım. Vokaller üzerinde çok detaylı çalışıldı, bomba gibi üç parçayı bir arada çıkarmayı çok istedim. Gerçek anlamda başarılı bir iş ortaya çıktı diyebilirim. Kısaçalara ismini veren parçam “The Invisible Game”, müzik listelerinde sekizinci sıraya kadar yükselmişti. Tüm bunlar beni ve plak şirketi ekibindeki herkesi mutlu etti.
Yılın geri kalanında Portax’tan neler duyacağız?
Yeni müzik çalışmaları, sahne alacağım yeni etkinlikler ve bir canlı set gerçekleştirmeyi planlıyorum. Heyecanlıyım hepsi için.
Fransa liginde hangi futbol takımını destekliyorsunuz?
Güzel soru! Montpellier HSC.
Tavsiye edeceğiniz film, dizi ya da oyun var mı?
Yaşam Kürü (A Cure for Wellness)... Bu filmi çok seviyorum, parçalarda kullandığım vokallerin çoğu bu filmden geliyor.
༺༻
Sanatçının Mixmag Türkiye okurları için hazırladığı miksi dinleyin!
Bu yıl aralarında "A Lucid Dream", "The Invisible Game" ve "Iraja"nın da olduğu dikkat çekici projelere imza atan Portax'ın diskografisindeki parçaları dinleyin!
#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.