Sansürler karşısında sanat hala politik olabilir mi? (Bölüm 4)

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

*Bu yazıda yer alan istatistikler, Birleşmiş Milletler’e bağlı, sanatsal ifade özgürlüğünü ve kültürel çeşitliliği savunan bağımsız bir uluslararası sivil toplum kuruluşu olan Freemuse’un 2021 raporundaki verilere dayandırılarak yansıtılmıştır.

LGBTQIA+ sanatçıların ve cinsel yönelim ile cinsiyet kimliği ve ifadesine (SOGIE) odaklanan temsili sanat eserlerinin dünya çapında artan bir şekilde saldırıya uğradığını gösterdi. Rapor, homofobik ve transfobik zihniyetlerin ve eylemlerin, eşcinsel ilişkinin yasa dışı olduğu ülkelerde olduğu kadar yasal olduğu ülkelerde de kültürel sektörleri etkilediğini ortaya koydu. 2020'de Freemuse, LGBTQIA+ sanatçılara ve sanat eserlerine yönelik ihlallerin yüzde 48'inin eşcinselliği ve bunun teşvik edilmesini suç sayan ülkelerde gerçekleştiğini, ihlallerin yüzde 52'sinin ise LGBTQIA+ haklarının tam olarak ifade edilmesinin önünde hiçbir yasal engel bulunmayan ülkelerde gerçekleştiğini tespit etti.

Rapor, kadınların sanatsal özgürlüğünün susturulduğunu ve kadın sanatçıların küresel olarak kültür-sanat sektöründe cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz kaldığını da ayrıca ortaya koyuyor. En kısıtlayıcı ülkelerde, kadın sanatçılar kültürel haklardan eşit şekilde yararlanmaktan veya kültürel yaşamda yer almaktan mahrum bırakılırken, diğer ülkelerde meslek olarak sanatı seçmek için teşvik ve destekten yoksun kalıyorlar. Bu da kadınların kültür-sanat sektöründe yeterince temsil edilmemeleri üzerinde önemli bir etkiye sahip oluyor. 2020 yılı boyunca, kadınların sanatsal özgürlüğüne yönelik 93 ihlal ve kadınları betimleyen sanat eserlerine veya feminizmle ilgili konulara yönelik saldırılar kaydedildi. En az 25 kadın sanatçı tutuklanmaya, kovuşturmaya ve hapis cezasına çarptırılırken, diğerleri sanatsal ifadeleri, kamuya açık duruşları, kıyafetleri veya aktivizmleri nedeniyle sansürlendi ve taciz edildi. Daha önceki yıllarda olduğu gibi, ataerkilliğe karşı çıkan ve toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan kadın sanatçılar orantısız bir şekilde şiddete maruz kalırken; kürtaj, kadın cinayetleri ve aile içi şiddet gibi konuları ele alan eserleri ya sansürlendi ya da zarar gördü. Kaydedilen vakalar, kadın sanatçıların özellikle edep, ahlak ve din merceğinden sürekli inceleme altında olduğunu göstermekte.

İlginizi çekebilir:
Sansürler karşısında sanat hala politik olabilir mi? (Bölüm 1)
Sansürler karşısında sanat hala politik olabilir mi? (Bölüm 2)
Sansürler karşısında sanat hala politik olabilir mi? (Bölüm 3)
00:00 sonrası müzik yasağının kapsamı ‘hassas alanlar’la genişletildi
Müziğin ötekileştirildiği normalleşmeye doğru
Gülşen tutuklandı

#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Furkan Kılıçaslan'ı takip edin.