Ara Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
ÖNE ÇIKANLAR

Sansürler karşısında sanat hala politik olabilir mi? (Bölüm 1)

Sanatın ve sanatçının yıllardır verdiği mücadeleye genel bir bakış

  • FURKAN KILIÇASLAN | İLLÜSTRASYON: ALLEN QUIGLEY
  • 24 Ocak 2022

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

*Bu yazıda yer alan istatistikler, Birleşmiş Milletler’e bağlı, sanatsal ifade özgürlüğünü ve kültürel çeşitliliği savunan bağımsız bir uluslararası sivil toplum kuruluşu olan Freemuse’un 2021 raporundaki verilere dayandırılarak yansıtılmıştır.

2020'de dünya, Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından "İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en kötü küresel kriz" olarak tanımlanan benzeri görülmemiş bir sağlık krizi olan COVID-19 pandemisi ile karşı karşıya kaldı. COVID-19, dünya nüfusunun çoğunu sıkı bir tecrit altına sokan hareket özgürlüğünü neredeyse sıfırladı. Hala devam eden pandemi etkisi altında, kültürel haklarından tam anlamıyla yararlanma fırsatından yoksun bırakılan dünyanın dört bir yanındaki insanlar, kendilerini evlerine kapatmış ve hayatlarını ’yeni normal’e göre düzenlemek için çoğu zaman kitaplara, müziğe, filmlere ve diğer sanat dallarına başvurdular.

Pek çok sanatçı ve kültür kurumu temsilcisi, pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri olmalarına ve işlerini, projelerini ve ekonomik durumlarını tamamen kaybetme riskine rağmen evlerinde ’’yeni normal’’e adapte olmaya çalışan kitlelerine çevrim içi ulaşmaya çalışarak yardımcı olmaya çalıştı. Ancak sanatçılar ve kültür kurumlarının problemleri en zorda kaldığı pandemi döneminde dünya çapında uygulanan kültürel etkinliklere getirilen kısıtlamarla bitmedi. Pandemi dönemiyle beraber sanatçıya ve kültür kurumlarına olan baskı da dünya çapında gözle görülür şekilde artıyordu.

Freemuse’un her yıl yayımladığı "Sanatın Özgürlü Raporu"na göre, geçtiğimiz yıl dünyanın farklı ülkelerinde sanatçıya ve kültür kurumlarına açılan davaların %60'ını devletler oluşturuyor. En az 322 sanatçı, başta siyasi gerekçelerle keyfi olarak gözaltına alındı, yargılandı veya hapis cezasına çarptırıldı. Temelde, insanlar kamu yetkililerini eleştiren veya hükümet görevlilerine ve ulusal sembollere hakaret eden ifadeler ile hükümet karşıtı protesto gösterileri düzenleyip bunlara katılmak ve yetkililerin COVID-19 pandemisine karşı tepkilerini eleştirmek için yaptırıma uğradı. Rapor ayrıca hükümetlerin yanı sıra sanatsal özgürlüğün siyasi ve dini gruplar, sosyal medya platformları ve özel kişiler dahil olmak üzere birçok farklı taraftan saldırı altında olduğunu da ortaya koyuyor. Veriler, hükümetlerin ve devlet tarafından finanse edilen kuruluşların sanatsal ifadeye yönelik en büyük tehdit olmaya devam ettiğini ve milliyetçi ve popülist yetkililerin siyasi muhalefeti dile getirmenin çeşitli yollarını susturmakta kararlı olduklarını gösteriyor.Dünyanın dört bir yanındaki sanatçılar, sansür, fiziksel ve zihinsel saldırılar, tehditler ve tacizler, idari ve yasal para cezaları, kültürel meslek kuruluşlarından uzaklaştırma veya eserlerinin zarar görmesi ve yok edilmesi yoluyla da ifade özgürlüğü insan haklarına yönelik ciddi ihlallerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Rapor, 2020 yılında yukarıda belirtilen nedenlerden kaynaklı dünya çapında 17 sanatçının öldürüldüğünü, 82'sinin tutuklanarak ceza evine konulduğunu, 133'ünün göz altına alındığını, 107'sine de soruşturma açıldığını ortaya koyuyor.

#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Furkan Kılıçaslan'ı takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...