Maskenin Ardındakiler: Aiwaska
“Dünyaya ne kadar açık olursanız, size o kadar çok bilgi ve ilham veriyor”
E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.
Dans müziği sahnesinde tiyatral ve müzikal duruşlarıyla merak uyandıran, performansları sırasında taktıkları sıra dışı maskelerle kendilerine özgü görsel kimlikler yaratarak fark yaratan yetenekleri ele aldığımız röportaj serimiz “Maskenin Ardındakiler”deki yeni konuğumuz Aiwaska. Müzik endüstrisinde uzun yıllar farklı rollerde edindiği tecrübelerinin ardından gizem dolu müzikal bir kimlikle ortaya çıkan Aiwaska, kısa bir süre önce vokalist Robert Owens iş birliğiyle “Other Side” isimli yeni çalışmasını dinleyicileriyle paylaştı. Audiofly'dan remiks de içeren çalışmayı açıp oynat tuşumuza basıyor ve röportajımıza başlıyoruz.
Müzik endüstrisinde 20 yıldan fazla süreye uzanan geçmişinizden sonra 2019 yılında “Magician” çalışmanızla esrarengiz bir figür olan Aiwaska’yı bizlerle tanıştırdınız. Bu gizemli projeyi ortaya çıkarmanızdaki motivasyon neydi?
25 yıldır elektronik dans müziği yapıyorum. DJ’lik ve bestecilik yanımın dışında farklı müzik türlerinde üretimlerim oldu. Bu tecrübe, oldukça güçlü bir altyapıyla donanmamı sağladı. Daha sonra dans müziğinin klasik yönlerini ve derin ideolojisini bir araya getirmeyi arzuladığım yeni bir proje yaratmak için kendimi hazır hissettim. Yaratıcılığımı geliştirme ve araştırma ile geçen iki yılın sonrasında Aiwaska projemi somut olarak hayata geçirdim. Gezegeni ve ekolojik dengeyi destekleme ideolojisi ile organik seslerle bezenmiş techno müziği bir arada sunmak, projemin temel yapı taşı diyebilirim. Şimdi dönüp baktığımda gerçekten yaptığım müziğin organik bir hissiyat barındırdığını hissediyorum.
Aiwaska’nın anlamı ne?
Bu sözcük benim dünyamda doğanın saf güzelliğini ve çevremizi saran her şeyin derinliklerinde yatan pozitiviteyi müzik eşliğinde bizlere gösteren bir gezgin imgesine karşılık geliyor.
Özel tasarım siyah kostümleriniz, ayırt edici görünüme sahip meskeniz ve kullandığınız şapkanız oldukça ilgi uyandırıcı. Tüm bunlar neyi sembolize ediyor?
Maskem Peru’dan. Şamanların ritüel esnasında farklı bir gerçekliğe geçiş yaparken taktıkları maskelere gönderme yapıyor. Bu maskeler takan kişilerin kim olduklarını dışarıya yansıtan bir niteliğe sahip, çevredeki ruhlar sizin kendilerinden biri olduğunuzu bu sayede anlıyor. Onların şapkalarında ayrıca bozuk para görünümünde sikkelere de rastlarsınız; çünkü ruhani dünyaya geçiş yaptığınızda bunları verilecek bir hediye olarak kullanırsınız. Bu olgunun Aiwaska’daki yansıması da gelirinin bir kısmını çevre ve vahşi ormanları korumak için faaliyet yürüten bir vakfa bağışlayarak doğamızı ve gezegenimizi korumaya yardımcı olması. Bu görsel stili tasarlamak yaklaşık bir yıl kadar vaktimi aldı. İnsanlık tarihinin kültürel öğelerinden, çevremdeki bazı arkadaşlarımdan ve tasarımcı dostlarımdan da yardım aldım. Stilistlik eğitimi almış olmam da bu görünümü yaratmamda bana çok yardımcı oldu. Burada temel amaçlardan bir tanesi de canlı ve akılda kalıcı bir dış görünüş inşa etmekti. Aynı zamanda projenin ideolojisini de gözler önüne sermeliydi.
Prodüksiyonlarınızda hissedilen hipnotik ses dünyasını yaratmayı nasıl başarıyorsunuz? Müzik üretirken temel ilham kaynaklarınız neler?
Prodüksiyonlarımda geliştirdiğim sesleri ortaya çıkarırken tarih, kitaplar, seyahatlerim, doğa ve sıra dışı insanlarla olan diyaloglarım bana yol gösteriyor. Dünyaya ne kadar açık olursanız, size o kadar çok bilgi ve ilham veriyor. Ufkunuz ne kadar geniş olursa, görebileceğiniz ve farkına varabileceğiniz şeylerin sayısı o oranda artıyor.
Stüdyonuzdaki olmazsa olmaz yazılım ve donanımlarınız hangileri?
Analog enstrümanları seviyorum, fırsat buldukça onlarla çalışmaya gayret ediyorum. Dijital ses iş istasyonu yazılımı olarak genelde Ableton ve Logic Pro kullanıyorum. Granüler sentezleme yöntemlerini kullanıyorum ve psikoakustik üzerine çalışmalar yapıyorum. Bunlar ilginç ses kombinasyonları elde etmemde yardımcı oluyor ve tabi ki gerçek enstrümanlarla kayıtlar almayı ve onlar üzerinde çalışmayı da ihmal etmiyorum.
Dijital müzik dinleme platformlardaki verilere baktığımız zaman Türkiye’den hatırı sayılır oranda dinleyiciye sahip olduğunuzu görüyoruz. Birkaç ay önce İstanbul’da çalma fırsatınız oldu. Orada gözlemlediğiniz atmosfer nasıldı? Buradaki dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?
İstanbul’a ilk gelişimdi ve şehre, sahip olduğu atmosfere ve tarihi dokusuna gerçekten hayran kaldım. İstanbul hakkında epeyce okumalarım olmuştu ama ilk ziyaretimde oldukça güzel hissiyatlar bıraktı. Ben ve ekibim performansımdan dört gün önce İstanbul’a geldik, bu tarihi kentte biraz fazla zaman geçirmeyi amaçladık. Pek çok müze ziyareti yapıp ve bazı tarihi mekanları gezdik. Özellikle Ayasofya ve Arkeoloji Müzesi beni çok etkiledi. Kulüpte çalmaya gittiğim zaman şehrin ve insanların hoş enerjisiyle derin biçimde sarmalanmış şekilde sahneye çıkmış oldum. Gün batarken başladığım setim gece yarısına kadar devam etti. İnsanların müzikle bir bütün olduğunu görmek çok heyecan vericiydi. Her şeyi ama her şeyi çok sevdim! İstanbul’da tekrar çalma fırsatı yakalayabilmek benim için memnuniyet verici olacak.
“Other Side” adlı son çalışmanızı dinleyicilerinizle buluşturdunuz, Audiofly’dan bir remiks de içeriyor. Bu etkileyici çalışmanın arkasında nasıl bir hikaye var?
Bu çalışmayı Burning Man festivaline adadım. Orada dört kez bulundum, her seferinde farklı bir gezegendeymişsiniz gibi hissettiriyor. Bu duygulara tercüman olan bir parça yapmaya karar verdim. İlk başlarda sadece enstrümantal şekilde devam etti, daha sonra proje için vokal arayışına girdim. Projenin arka planındaki derinliği dinleyenlere hissettirecek bir vokalist arıyordum. Sonunda Robert Owens’ı buldum. Uzun süredir şarkılarını dinliyor ve beğeniyordum. Efsanevi bir müzik insanı gerçekten. İş birliği teklifimi kabul etmesi beni çok mutlu etmişti. Orijinal düzenlemeyi bitirdikten sonra remiks yapacak bir başka sanatçı arayışımız oldu ve aklımıza hemen Audiofly geldi. Müziklerini çok seven biri olarak setlerimde pek çok kez parçalarına yer verdiğim bir ikili. Burning Man’de performansları olduğu için projenin modunu hissetmekte hiç zorluk çekmediler. Olağanüstü bir remiks çalışması ortaya çıkardıklarını düşünüyorum. Tam olarak dans pistleri için yaratılmış bir yapım.
Patrice Baumel, Eelke Kleijn, Audiofly ve Jenia Tarsol gibi sayıları az ama çok etkili isimler parçalarınızı remiksledi ve farklı başka sanatçılarla ortak yapım projeleriniz de oldu. Yakın gelecekte sizi heyecanlandıran farklı remiksler ve farklı ortak projeleriniz olacak mı?
Evet, 2022 için büyük planlarım var. Pek çok yeni müzik çalışması üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Birçoğu şimdilik sır ancak bazı detaylar verebilirim; Aquarius Heaven ve Roland Clark ile ortak çalımalarımız hazırlık aşamasında. Ayrıca efsanevi kişilik DJ Assault’tan beğenileceğini umduğum remiksler gelecek. 2022 için beni oldukça heyecanlandıran yeni projeler var. Dinleyicilerle buluşmayı bekleyen parçalarımın sayısı şimdiden 13’e ulaştı.
Rusya koronavirüsün yarattığı etkilerden sıyrılmayı başarabildi mi? Ülkedeki etkinlik ve eğlence sektörü ekosisteminde şu anki durumlar nasıl?
Kulüpler için ve dans müziği endüstrisinin tüm bileşenleri için çok zor bir dönem hakikaten. İptal edilen pek çok parti ve etkinlik var. Ancak yeni kurallar, beraberinde yeni fırsatları da getirmekte. Müziğin bir çeşit dönüşüme maruz kaldığı canlı müzik yayınlarının hayatımıza girdiğini gördük. İnsanların müzik dinlemeye ayırdığı vakit arttı, bu noktada müzik daha melodik ve daha ruha dokunması gereken bir olguya dönüştü. Groove’un ön planda olduğu yapımlar karşılık bulmamaya başladı. Ben bu sürecin bütününü bir duraksama olarak görmüyorum. Yeni fırsatların ve yeni fikirlerin hep arayışında olmuşumdur. Büyük değişimleri hayatlarımızın merkezine koyan olağanüstü zamanlardan geçiyoruz, kendinizi dönüştürebilmeye olanak tanıyacak esneklikte olmalısınız. Burada en önemli şey, korkusuzca ilerlemek.
Favori kitap, film ve dizilerinizi öğrenebilir miyiz? Oyunlarla aranız iyiyse oyun tavsiyeleri de alabiliriz.
Kitap okumayı ve film izlemeyi çok severim. Yongey Mingyur Rinpoche’nin Buddha, Brain and Neurophysiology of Happiness - How to change lives for the better ve Rudolf Steiner imzalı Essence of Music, okuduğum son kitaplar. Dune filmini yeni izledim ve yönetmen Alejandro Jodorowsky’nin hazırladığı Jodorowsky's Dune belgeleselini de izlemenizi tavsiye ederim. Gerçek anlamda efsanevi bir insanı konu alıyor. Alejandro Jodorowsky tam bir dahi. Video oyunları oynamıyorum ama Oculus VR için kendi oyunumu tasarlıyorum. 2022’de çıkacak olacak IAM adlı bu oyun, insanların gerçek hayatta işlerine yarayacak bilgileri öğrenmelerine yardım etme görevi üstlenen akıllı bir oyun olacak.
༺༻
Aiwaska'nın yeni müzik çalışması “Other Side”ı aşağıda dinleyebilirsiniz.
İlginizi çekebilir:
Joseph Capriati 4 Aralık’ta The Falls lansmanında VW Arena sahnesinde
00:00'dan sonra müzik yasağına karşı iptal davası açıldı
Toplu etkinlikler alışverişe gitmekten daha riskli değil
Pandemi sonrası yeni bir ‘çılgın 20’ler’ dönemi bizi mi bekliyor
Goldman Sachs'a göre müzik endüstrisinin değeri 2030'a kadar iki katına çıkacak
#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.