Vitalic: ‘Ben yalnızca insanlar dans etsin diye müzik yapan bir prodüktör değilim’

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Çeyrek yüzyılı geride bırakan kariyerinde kendisini sürekli olarak yeniden icat eden; techno, rock, disco, pop ve punk'ı enerjik ve etkili biçimde bir arada sunabilen ender müzisyenlerden biri olan Vitalic (Pascal Arbez-Nicolas), yeniden Türkiye’deki dinleyicileriyle bir araya gelecek olmaktan dolayı oldukça heyecanlı. Sanatçı ile 5-6 Kasım’da Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde beşinci kez düzenlenecek MIX Festival’ın ikinci gün programındaki sahnesi öncesi keyifli bir sohbet gerçekleştirme olanağı elde ettik.

Röportaj için bir araya gelebilmek çok güzel, çok teşekkür ederiz şimdiden. Yeni albümünüz “Dissidænce Episode 1” için tebriklerimizi iletiyoruz. 8 parçadan oluşan bu albüm kapanma dönemi sırasında stüdyoda geçirdiğiniz süreç içinde mi ortaya çıktı?

Evet aynen öyle oldu. Albüm üzerinde çalışmaya pandemiden ve kapanmalardan kısa bir süre önce başlamıştım ama çoğunluğu pandemi sonrası dönemde şekillendi. Pandeminin başlarında müzik yapmaya açıkçası çok odaklanmamıştım, genelde vakit bulmakta zorlandığım şeyleri yapmaya zaman ayırıyordum. Ama bir süre sonra müzik yapmak istediğimi hissettim.

Fransa’daki dans müziği ekosistemi ve etkinlik sektörü pandeminin yarattığı etkilerden sıyrılmayı başarabildi mi?

Hem evet hem hayır diyerek söze başlayabilirim. Açık havada düzenlenen büyük techno etkinlikleri, pandemi öncesinden de daha büyük bir hareketlilikle yeniden başlayabildi ancak konser, tiyatro ve sinemalar henüz eski günlerdeki gibi izleyici çekebilme noktasına gelemedi. Bunun yanında normal alışıldık kitlesini bir araya getiremeyen festivaller de var. Cidden çok tuhaf bir süreçten geçmeye devam ediyoruz, bakalım zaman bizlere ne gösterecek…

“Dissidænce Episode 1” albümünüzün dinleyicilere sunduğu enerji ve albümün farklı türlerden esintiler taşıyan niteliği hakkında neler söylemek istersiniz?

Episode 1, Vitalic’in DNA’sını oluşturan çeşitli stil ve müzikal etki alanlarını bir araya getiren bir çalışma oldu. Lector, techno, punk ve disco gibi… Gitarların yerini synthesizer’ların aldığı, şarkıcıların sadece şarkı söylemekle yetinmeyip pür bir enerji ve şiirsellik aktarımını önemsediği 70’lerin post-punk rüzgarını gerçekten çok beğeniyorum. Elbette techno’nun geri dönüşünün de bu albümün içeriğinde ilham verici katkıları oldu.

Episode 2 tarafındaki planlarınız neler? Bu serideki yeni albümü ne zaman dinleyebileceğiz?

Episode 2’da yer alacak çalışmaları bitirdim. Şubat 2022’de çıkarmak için tüm hazırlıklar tamam.

“Dissidænce Episode 1” ve “Dissidænce Episode 2” hangi yönleri ile birbirinden ayrılıyor?

Bu iki proje aslında aynı mesajı iki farklı süzgeçten müzikseverlere aktarıyor. Episode 1’da biraz daha pop havası hakimken, Episode 2’da daha karanlık ve daha endüstriyel ses tınıları mevcut. Episode 2’daki çalışmalar ayrıca daha uzun süreli. Daha az söz içeren bu çalışmalarda synthesizer seslerine daha fazla yer var. İki bölüm halindeki bu seri farklı bir görüntü çiziyor olsa da bir bütünün parçaları aslında.

Kariyerinizde sizi şimdiye kadar en çok gururlandıran anlar neler oldu?

Söylemesi cidden çok zor! Bir kariyer yolculuğunun ilk dönemlerinin çok daha fazla öneme ve ağırlığa sahip olduğunu söyleyebilirim. Güney Amerika’ya ilk seyahatlerimin ve sahne aldığım ilk büyük festivallerin bendeki hatırası bir başkadır. Ayrıca konser verdiğim ilk büyük etkinlik alanlarındaki sahne programlarım da benim için çok önemli anlardı.

Çeyrek yüzyıllık bir profesyonel kariyeri geride bırakmış durumdasınız ve kendinizi yeniden keşfetme olgusuna büyük önem verdiğinizi bilmekteyiz. Yıllar içinde sound’unuzun dönüşümü hakkında neler paylaşmak istersiniz?

Kariyerimde birçok farklı dönemden geçtim; önce elektro, devamında rock, sonra disco, daha sonrasında techno ve EBM… Ortaya çıkardığım tüm yapımlarımda benim sound’umu tanıyabilirsiniz, ama özünde hepsi birbirinden çok farklı nitelik taşır. Bunun nedenine gelince, ben yalnızca insanlar dans etsin diye müzik yapan bir prodüktör değilim. Müziğimle hikâye anlatma ihtiyacı hissediyorum, dönüşümde ve değişimde ilham alınacak pek çok şey buluyorum. Sadece dürtülerimi ve keyif aldığım şeyleri takip ediyorum, bunlar da zaman içinde kendi kendilerini yeniliyorlar zaten. Mesela Paris’te yaşayan Emel adında Tunuslu bir vokalist ile ortak bir müzik projesi üzerine çalışıyorum ve bu tecrübe beni sadece yeni alanlarla tanıştırmakla kalmıyor, aynı zamanda son derece heyecan verici bir deneyim yaşatıyor.

Remiks yapmanın sanatsal inceliği sizin için önem taşıyan bir unsur olmalı çünkü hem diskografisinde çok sayıda remiks yer alan hem de endüstrinin önde gelen pek çok isminin çalışmalarına remiks yapma fırsatı yakalamış olan bir müzisyensiniz. Sizin bakış açınıza göre bir remiks çalışmasını özel kılan ve diğerlerinden ayıran nitelikler nelerdir?

Evet çok sayıda remiks yaptım şimdiye kadar… Son zamanlarda daha az remiks yapıyorum çünkü daha önce pek vakit ayıramadığım film müziği yapımı gibi farklı projelere daha fazla vakit ayırmayı tercih ediyorum. Bir remiks projesi teklifi geldiği zaman, onu yapıp yapamayacağımla ilgili hemen bir kanıya varamıyorum. Üzerinde çalışılan anlarda belli olan bir süreç. Kullanımınıza sunulan halihazırda var olan materyaller üzerinde farklı ve ilgi çekici sonuçlar elde edene kadar denemeler yapmak keyif verici bir uğraş. Remiks projeleri, şu an benim için oldukça zaman alıcı bir şey, dediğim gibi farklı projelere odaklanmayı tercih ediyorum ama kim bilir belki daha sonra yine bu tip remiks işlerinde yer alabilirim.

MIX Festival 2021 şovunuz için sayılı son günlere giriş yaptık. Şehre ve festivalin gerçekleşeceği mekân Zorlu Performans Sanatları Merkezi’ne yabancı biri değilsiniz. Neler hissediyorsunuz? Türkiye’deki dinleyicilerinize bizim aracılığımızla iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Zorlu PSM’ye son gelişimde orayı çok sevmiştim gerçekten. Şimdi son derece heyecanlıyım tekrar o atmosferde yer alacağım için. Eski ve yeni parçaları bütünleştireceğim setimle karşınıza çıkmak için sabırsızlanıyorum. Bir saatlik zaman dilimi biraz kısa olsa da MIX Festival’da Türk dinleyici kitlesiyle yeniden bir araya gelecek olmak beklentilerimi yüksek tutmamı sağlıyor.

༺༻

Vitalic'in 8 parçadan oluşan “Dissidænce Episode 1” adlı son albümünü aşağıda dinleyebilir, MIX Festival 2021'deki yerinizi şimdiden ayırtmak için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

MIX Festival 2021'in tüm programına göz atın!

İlginizi çekebilir:
MIX Festival'ın ilk dört yılından hafızalara kazınanlar
00:00'dan sonra müzik yasağına karşı iptal davası açıldı
Toplu etkinlikler alışverişe gitmekten daha riskli değil
Pandemi sonrası yeni bir ‘çılgın 20’ler’ dönemi bizi mi bekliyor
Goldman Sachs'a göre müzik endüstrisinin değeri 2030'a kadar iki katına çıkacak

MIX Festival 2021’e özel olarak hazırladığımız çalma listemizi Spotify’da takip edin.