Yol Haritası: Lunar Plane
Başarılı ikiliyle her adımında müzik olan sanatsal yol haritaları üzerine konuştuk
Lunar Plane isminin arkasındaki ikiz kardeşler Emre & Mert Altınok parçalarını oluşturken doğu ve batının karakteristik özelliklerini bir araya getiriyor ve dünyanın dört bir yanını etkisi altına alıyor! Gui Boratto ve Booka Shade gibi isimlerle tanışmalarının ardından başlayan elektronik müzik tutkuları büyük iş birliklerinin yolunu açarken onlar sadece üretime ve daha iyiye odaklanıyor. Solomun’un plak şirketi 2DIY4’dan yayınlanan kısaçalarının ardından prodüksiyona gösterdikleri ilginin arttığını anlatan Lunar Plane elektronik müzik adına önemli sahnelerde yer almak için hazırlanıyor!
Oliver Koletzki, Solee, Soul Button ve Solomun gibi önemli isimlerle iş birlikleri, dünyanın birçok yerinde gerçekleştirdiğiniz performanslar ve hipnotik parçalarınızdan öncesini merak ediyoruz.
İstanbul’da doğduk ve büyüdük. Bütün okul hayatımız boyunca Fenerbahçe’de ve milli takımda yüzücüydük. Üniversitede biyokimya mühendisliği ve mimarlık okumaya, Amerika’ya Yale Üniversitesi’ne gittik. Daha sonra ikimiz de ekonomi branşına yöneldik. Elektronik müziğe olan ilgimiz 2007-2008 yıllarında Gui Boratto ve Booka Shade gibi sanatçılarla tanışınca başladı. Fakat müzik prodüksiyonu yapmak seneler sonra ortaya çıktı. İlk etapta elektronik müziğe olan yaklaşımımız işin girişimcilik tarafındaydı.
Emre ve Mert’in 2014 yılı öncesi günleri nasıl geçiyordu?
Üniversite öğrenimimizi sürdürdüğümüz bu dönemde iki yakın arkadaşımızla beraber bir elektronik müzik streaming uygulaması/internet sayfası geliştirmeye başladık. Kullanıcıların ruh hali seçimlerine göre çalma listeleri oluşturan proje üzerine çalışırken onbinlerce şarkı dinleyip, analiz edip kategorilendirdik.
Biyomedikal mühendislik ve ekonomi eğitimlerinizin ardından elektronik müzikle ilgilenmeye nasıl karar verdiniz?
Girişimcilik projesinde bizimle beraber çalışan diğer iki ortağımız Cem Sak ve Hasan Tansu müzik prodüksiyonuna merak salıp dersler almaya, ofiste boş zamanlarında müzik yapmaya başladılar. Aldıkları keyfi ve çıkan çalışmaları gördükçe biz de bu işe bir el atalım dedik. Kursta öğrendikleri bilgileri bizimle paylaşmaya başladılar ve böyle ofisçe hobi olarak müzik yapmaya başladık. Bu sırada kendi kendimize piyano çalmayı da öğrendik. Yaptığımız bazı parçaları Soundcloud’a yükledik. Kısa bir zaman sonra birkaç plak şirketinden ilgi gördük. 2017’de Solomun’un 2DIY4 isimli plak şirketinden bir EP çıkarana kadar da prodüksiyonu hobi olarak devam ettirdik. Bu gelişmeyle beraber de prodüksiyondan bir kariyer oluşturabileceğimizi düşünmeye başladık.
Sert ve mekanik silüetleri ile öne çıkan elektronik müziği organik elementlerle birleştirip yeni evrenler yaratıyorsunuz. İki tavır arasındaki kontrast müziğinizi nasıl besliyor?
Sound’umuzu oluşturana kadar farklı elektronik müzik türlerinde parçalar yaptık. Bu sırada Emre Berlin’e taşındı durum böyle olunca biz de İstanbul-Berlin arası sık sık gidip gelmeye başladık. Amerika ve Almanya’da maruz kaldığımız batı kültürünü doğup büyüdüğümüz İstanbul kültürüyle harmanladığımız zaman kendimizi müziğimizle daha iyi ifade edebildiğimizi gördük.
Parçalarımızın altyapısını oluşturan bassline ve ritimleri batıdan, karakteristik özellikleri veren melodi ve vokalleri doğudan esinlenerek oluşturduk. Bu kontrast bize yaratıcı sürecimizde ucu açık bir deneysel yaklaşım kattı.
Örneğin yakın zamanda yayınlanan parçalarımızda aynı şarkı içerisinde Afrika ritimleri ve Hindu vokalleri kullanıp, melodilerini batı sitiliyle sentezlenmiş sesleri Arap gamı ile çalarak bestelediğimiz bile oluyor. Daha önce pek de kesişmemiş müzik kültürlerini birleştirerek tek bir şarkıyla bile dünyanın dört bir yanından insana ulaşabiliyoruz.
İki kardeş olarak müzik yapmanın avantajları ve dezavantajları nedir?
İkiz
kardeşler olarak müzik yapmanın inanılmaz avantajları var. Müzik de
dahil olmak üzere bütün zevklerimiz çok yakın. Bu sayede hiç çatışmadan
çok hızlı parça bitirebiliyoruz. 2019 senesinde şu ana kadar 14 şarkımız
çıktı ve dahası da geliyor.
Müzik
yapanlar bilir, çok uzun süre aynı parça üzerinde çalışınca insan
parçadan sıkılıyor veya kötü olan melodiler bile duya duya iyiymiş gibi
geliyor. İkiz olmamız sayesinde bu problemi rahatlıkla aşabiliyoruz. Çok
nadir beraber oturup şarkı yapıyoruz. Onun yerine her birimiz ikişer
şarkıya başlıyoruz. Bu şarkılar üzerinde biraz uğraştıktan sonra
projeleri değişiyoruz ve bu değişim bitene kadar 3-4 kere tekrarlıyoruz.
Zevklerimiz çok benzer olduğu için genelde ikimizinde memnun kaldığı
ürünler çıkıyor ortaya. Birimiz birşeyden memnun değilse o elementi
direkt kaldırıyoruz, çünkü ikimizin de memnun olacağı başka bir element
bulmak çok kolay oluyor. Bunun yanı sıra ikiz olmamız sayesinde çok rahat akılda kalıyoruz.
Türkiye'den ilham aldığınız müzisyenleri öğrenebilir miyiz?
Fazıl Say, Sezer Uysal, Oceanvs Orientalis, Ferhat Albayrak, Birol Giray ve Murat Uncuoğlu aklımıza gelen isimler.
Yurt dışındaki tecrübelerinize dayanarak, Türkiye elektronik müzik sahnesiyle ilgili eksik gördüğünüz noktalar var mıdır?
İlk akla gelen eğitim alanındaki eksiklikler oluyor. Aşırı rekabet olan bu pazarda genç prodüktörlerin müziğini kitlelere ulaştırması çok zor oluyor. Aradan sıyrılıp başarılı olmaz için eğitim ve doğru yönlendirme bizce çok önemli. Mahmut Orhan ve Sezer Uysal’ın yeni projesi “Sibourne” bu anlamda çok güzel bir adım olacak gibi gözüküyor. Lokal sahnedeki rekabetin azaltılıp bunun gibi projelere olanak verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Eğer bir yapay zekaya Lunar Plane şarkısı ürettirmek isteseydiniz, hangi parçalarınızı yüklerdiniz?
Stil vor Talent etiketiyle çıkan Tusk, Jackal, Imperium ve Darkclaw parçalarımızı ve Stereo Express ile yaptığımız ortak çalışmamız Babayani’yi yüklerdik.
Lunar Plane’in 2019 ve önümüzdeki yıllar için planları nelerdir?
Sevdiğimiz müziği yapmaya devam edip sound’umuzu deneysel yaklaşımlarla her zaman daha ileriye götürmeyi amaçlayarak bu yolda devam ediyoruz. Önümüzdeki yollarda daha büyük kitlelere ulaşıp dünyanın elektronik müzik adına önemli yerlerinde sahne almak istiyoruz. Ama bunları hedef olarak değil sevdiğimiz işi yaptığımız bu yolculukla bize yol haritası çizen unsurlar olarak görüyoruz. Zaman zaman Lunar Plane yaklaşımının dışına çıkan yepyeni projeler de yolda.
Başarılı ikili son olarak Stil vor Talent'in 250'nci kataloğuna özel olarak hazırlanan "Stil vor Talent Berlin: Admiralbrücke" derleme albümünde "Imperium" adlı afro house parçalarıyla yer aldı.
Spotify '#Frekans' çalma listemizi takip edin.