Doğru zamanda, doğru yerde: Kobosil
Müzik yolculuğunda önemli bir tamamlayıcı rol üstlenen modayla ilişkisini 44 Label Group markasıyla farklı bir noktaya taşıyan Kobosil 3 Nisan Pazar Klein Phönix’te
Telegram kanalımıza abone olarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.
Yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi müzik endüstrisinde de doğru zamanda doğru yerde olmak çok önemli. Doğru zamanda doğru yerde olmanın odağındaki kişinin kendisi ve karşılaştığı insanlar da doğru olunca, kaderin ağlarını örmesi diye bildiğimiz süreç öyle ya da böyle bir şekilde başlıyor. 2010’lu yılların başlarında dönemin en hızlı yükselen DJ’leri arasında yer alan ve 2014 yılında henüz 23 yaşındayken Berghain’ın en genç resident DJ’lerinden biri olarak parlayan Max Kobosil, işte tam da bu şekilde doğru zamanda doğru yerde olarak kariyerine yön çizenlerden.
14 yaşında hip-hop ve rap müzik dinleyen Kobosil’in müzik zevki, kız kardeşinin bir gün kendisine P-Diddy ve Felix Da Housecat’in “Jack U” parçasını dinletmesiyle değişir. O zamana kadar house müziği pek havalı bulmayan Max, parçanın enerjisinden o ânı hiç unutmayacak şekilde etkilenir. O yıllarda yaşı gereği Berlin kulüp ortamını keşfetme olanağı bulamayan sanatçı, 18 yaşına girer girmez kendini Berghain’a giriş kuyruğunda bulur ve o güne kadar tam olarak farkına varamadığı elektronik müziğin karanlık yönlerine olan tutkusu, iç dünyasında daha da belirginleşmeye başlar.
Somewhen ve Nitam gibi aynı jenerasyondaki prodüktör arkadaşlarından da etkilenen Kobosil'in o dönem daha fazla DJ’liğe yatkın olan yöneliminde, çok yoğun çalışmayla geçen birkaç yıl içinde müzik prodüksiyonu da ağırlık kazandı. Bir gün yine partilemek için gittiği Berghain’da, açılışından beri Berghain’ın resident DJ’lerinden biri olan ve sanatçı booking süreçlerini yöneten Andreas Baumecker’e rastlayan Max, kendisini tanıtarak biriktirdiği demo çalışmalarını dinletmek istediğini söyleyip olumlu yanıt alsa da evine döndüğünde pek umudu yoktur; ne de olsa kendisine müziklerini dinletmek isteyen birçok kişi vardır ve o kadar yoğunluk arasında herhangi bir yanıt alacağını düşünmez.
Ancak ertesi gün Baumecker’den aldığı e-posta kendisi için önemli kırılma noktalarından biri olur. Andreas Baumecker, Kobosil’e yazdığı e-postada kısaca şunları yazar: “Hey, çalışmaların oldukça ilginç, nereye yönelmek istediğini biliyorum ve gelecekteki çalışmalarını zihnimde duyabiliyorum. İletişimde kalalım.”
Arkadaşlıkları hızlı gelişir ve Andreas, Max’i partneri Janus Baumecker ile tanıştırır. Her hafta sonu Berghain’da bir araya gelerek çeşitli müzik yapımlarını dinledikleri buluşmalarda Andreas ve Janus, Max’e daha önce pek alışık olmadığı new wave, EBM ve ambient stillerinden parçalar dinletir. Max Kobosil’in prodüksiyonlarındaki tarzı, bu süreçten sonra şeklini almaya başlar.
2013 yılı, Kobosil için çok önemli bir yıl oldu. Andreas Baumecker, Sam Barker ile ortak çalışması “Silo”yu remikslemesi için Max’e teklifte bulundu ve çalışma Ocak 2013’te Ostgut Ton etiketiyle yayımlandı. Kobosil aynı yılın haziran ayında kendi plak şirketi R Label Group’un açılışını yaptı. Yaz aylarının sonunda Berghain’daki ilk performansını sergiledi ve bir hafta sonrasında son anda boşalan bir zaman aralığı için yeniden sahne alarak Berghain ekibini iyiden iyiye etkilemeye başladı. 2014 yeni yıl gecesinden itibaren ise Berghain’ın genç resident DJ’lerinden biri oldu. Dikkat çeken pek çok tekli ve kısaçalar albümlerinin yanı sıra 2016’da yayımladığı uzunçalar albümü “We Grow, You Decline”, prodüktörlük kariyerinin en önemli projesi olarak sivrildi.
Müzik yolculuğunda önemli bir tamamlayıcı rol üstlenen modayla ilişkisini plak şirketi R Label Group için tasarladığı kreasyonlarla bir süredir öne çıkaran Kobosil, 2021’de bunu bir üst seviyeye çıkararak kendi moda markası 44 Label Group’un lansmanını yaptı. İtalyan moda girişimcisi Claudio Antonioli ve Tale Of Us ikilisinin üyelerinden Matteo Milleri’nin arka plandaki partnerleri arasında yer aldığı markanın kreasyonları, sadece kulüp modası olmanın ötesine geçerek günün her saatine uyum gösteren metropolitan çizgileriyle göz doldurdu.
Kobosil son olarak geçtiğimiz yıl Somewhen ile “Hora”, In Verruf ile birlikte “Leid” adlı etkileyici ortak müzik projelerine imza attı.
Kobosil’in 3 Nisan Pazar günü Klein Phönix’teki şovunda ayrıca DJ Stingray 313, Onur, Minstrel ve Kolja sahnede olacak. Over Daze, Ineffable ve RE:VOLT ortak sunumuyla gerçekleşecek etkinliğin biletlerine buradan ulaşabilir, sanatçının diskografisindeki öne çıkan yapımları aşağıda dinleyebilirsiniz.
Sanatçının geçtiğimiz yıl Exhale'in canlı yayın projesi için kaydedilen performansını izleyin.
İlginizi çekebilir:
Kobosil ve DJ Stingray 313 Klein Phönix’in 3 Nisan’daki konukları olacak
Get Hyped elektronik müzik konferansı 9 Nisan’da İstanbul’da
Spektrogram sanatı: Görselleri parçalarında saklı sanatçıların kısa tarihi
NFT müzik rehberi: NFT nedir ve müzik endüstrisine nasıl yardımcı olabilir?
Toplu etkinlikler alışverişe gitmekten daha riskli değil
Pandemi sonrası yeni bir ‘çılgın 20’ler’ dönemi bizi mi bekliyor
#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.