SHAZZE: ‘Dans müziği DNA’ma küçük yaşlarda işledi’

E-posta listemize katılarak en güncel içeriklerden ve ayrıcalıklardan haberdar olun.

Çalışmalarını Polonya'da sürdüren DJ/prodüktör SHAZZE (Sharan Kumar), Hindistan'a uzanan kökleri ve Birleşik Krallık'ta şekillenen müzik zevkiyle dans müziğinin en tutkulu temsilcilerinden biri. DJ'lik kariyeri çok öncelere uzanan ve 2021 yılından itibaren kendi prodüksiyonlarını dinleyicilerine sunmaya başlayan SHAZZE; Ministry Of Sound ve Egg London gibi İngiliz kulüplerinin yanı sıra Instytut, Luzztro, Wata Cukrowa, Protokultura ve LAS Festival gibi Polonya merkezli platformlardaki performanslarıyla ve kendi düzenlediği etkinlikleriyle kariyer yolculuğuna devam ediyor. Yeni sona eren Sırbistan turnesi sonrası sanatçıyla yeni projeleri dahil pek çok konuda sohbet etme imkanı yakaladık.

Röportajımıza hoş geldiniz. Nasılsınız, bugünlerde neler yapıyorsunuz?

Hoş buldum, teşekkür ederim. ICONYC’den çok yakında çıkacak özel bir müzik çalışmamın heyecanı içerisindeyim. Tüm zamanımı ve enerjimi buraya kanalize etmiş durumdayım. Farklı ülkelerde gerçekleşecek sahne programlarım da başladı. Yakın bir süre önce Sırbistan’da ilk kez performans sergileme şansım oldu. Ayrıca beni Güney Amerika piyasasında temsil edecek olan Brezilya merkezli Aftermath Bookings ekibine katılmanın da mutluluğunu yaşıyorum.

İlk resmî parçanız “Lunares”, Zephyr Music’in 100’üncü kataloğu kapsamında yayımladığı özel bir derleme albüm projesiyle birlikte çıkmıştı. Prodüktörlük kariyerinizin başlangıcı açısından sizin için ayrı bir önemi olmalı değil mi?

Evet, plak şirketinin 100’üncü yıl kutlamalarındaki bu önemli projede yer almak oldukça ayrıcalıklıydı. Zephyr Music’e bu fırsatı tanıdığı için buradan da teşekkürlerimi iletiyorum. Bir prodüktör olarak gelişim sürecimi temsil etmesi bakımından benim için çok özel bir projeydi. Parça üzerinde çalışma süreci oldukça değerliydi ve ortaya müthiş bir sonuç çıkmış oldu. Aklımdaki sound’un yönelimi konusunda tasarladıklarımı tüm berraklığıyla uygulama fırsatı buldum. Duygusal anlamda dolu ve hayal dünyamı yansıtan bir parça yapmak istedim. Dürüst olmak gerekirse, fikir olarak belli bir yerden geliyor diyemem, sadece kendi benliğimin beni yönlendirdiği şeyleri yaptım.

Dans müziğinin büyüsüne ilk olarak kendinizi nasıl kaptırdınız?

Dans müziği, DNA’ma küçük yaşlarda işledi. Ministry of Sound’un çıkardığı CD’leri alıp biriktirirdim. O müziklerden aldığım enerji ve hissiyatı her zaman sevdim. O zamanlardan beri müzikle bu şekilde içli dışlı olma hâlim hiç durmadan devam ediyor.

Bu ay heyecan duyduğunuz yeni bir müzik projesi çıkarmaya hazırlanıyorsunuz. Çalışma hakkında ayrıntı verebilir misiniz?

Elbette. 2022’de çıkaracağım projelerimde birlikte çalışmacağım en iyi plak şirketlerinden biri olan ICONYC’ten çıkaracağım yeni projem için çok heyecanlıyım. UV Rec’ten tanıdığım Ninesh Babu’dan bir remiks ve bana ait iki orijinal parça içeren bir kısaçalar. Parçaları ortaya çıkarırken bana yol gösteren yine duygularım oldu. Plak şirketinin, ortaya çıkardığım şeye değer verdiğini hissetmek olağanüstü bir şey.

Polonya’da yaşayan bir sanatçı olarak, ülkedeki gece hayatı kültürünün en çok hangi yanlarını seviyorsunuz?

Polonya’da bu işin içinde olan yaratıcı ekiplerin bileşenlerinden biriyim; kendi etkinliklerimi düzenleyip diğer pek çok etkinlikte de sahne alınca buradaki ekosistemi yakından tanıma imkanına sahip oldum. Varşova’nın ikon kulüplerinden biri olan Luzztro’nun resident DJ’lerinden biri olmuştum. Şehri gerçekten seviyorum. Hayatımda önemli bir yeri var. Gece hayatı birçok farklı şekilde yaşanıyor burada, bu yüzden de büyük oranda sanatçının ilgisini çeken bir yer ve bu sürpriz değil. Buradaki insanların enerjisi hayranlık uyandırıcı. Sahip oldukları tutku, müziğe adanmışlıkları beni çok çok etkiliyor.

Ülke pandeminin olumsuz etkilerinden sıyrılabildi mi? Koronavirüs kısıtlamaları tarafında mevcut durum nasıl orada? Etkinlik sektörü eski işleyişine döndü mü?

İnsanlar her şeye alışıyor ve Polonya’da da durum farklı değil. Yasaklamalar, aşılar, tüm diğer kısıtlamalar herkesi çok yordu. Bu elbette sosyal etkinlikleri, partileri ve gece hayatını da olumsuz yönde etkiledi. Kamusal alanda halen maske ile dolaşıyoruz, ama normale çok yakın bir şekilde gündelik hayat devam ediyor. Etkinlikler ve parti organizasyonları sadece çok hafif kısıtlamalar çerçevesinde gerçekleşiyor, neredeyse normalleşti denebilir. Bu korkunç pandeminin hayatlarımızdan çıkıp gitmesini hep beraber dileyelim.

Birleşik Krallık’taki elektronik müzik ekosistemi hakkında neler söylemek istersiniz? Çünkü orada da bir dönem yaşadığınızı biliyoruz Polonya’ya taşınmadan önce. Orada geçirdiniz zaman, müziğe bakışınızı nasıl şekillendirdi?

Londra’ya 20 yılı aşkın bir süre önce DJ’lik kariyerimi ilerletmek için taşınmıştım. Geçtiğimiz on yıl içinde birçok DJ’in Berlin’e taşınması gibi. Londra ve İbiza, 90’lı yıllarda kulüp kültürünün merkez üsleriydi. Kendimi bildim bileli gece hayatının ve genel olarak İngiliz müziğinin derin etkisini üzerimde hissetmişimdir. Daha çok house müzik kültürüyle bilinen ülke ekosisteminde büyümüş olmak, DJ olmamda büyük etken. Orada LSA’de (London Sound Academy) geçirdiğim zamanlarda çok şey öğrendim ve ilham verici harika insanlarla tanışma fırsatı buldum. Tamamen tutku ve zevk meselesi. Hayatımın önemli bir bölümünü orada geçirdiğim için çok şanslı hissediyor ve orada karşıma çıkan tüm fırsatlar için minnet duyuyorum.

Bugünlerde ve yılın geri kalan döneminde tur programınızda hangi ülkeler var?

Benim dünyam büyük. Bulunmayı istediğim pek çok ülke var. Beni oldukça heyecanlandırdan Sırbistan turnem devam ediyor. Sonrasında Nisan’da favori ülkelerimden Ukrayna’daki müzikseverlerle buluşma planım vardı ancak savaş ortamından dolayı iptal oldu. Kişisel olarak da ziyaret etmeyi ve performans sergilemeyi istediğim bir diğer ülke tab ki Türkiye. Duyurusunu yakında yapacağım diğer ülke ziyaretlerim de olacak yıl içinde.

Bu yıl dinleyicilerinizle buluşturmayı hedeflediğiniz diğer yaklaşan müzik projeleriniz hakkında da bilgi paylaşabilir misiniz?

Bu yıl gelecek projelerimden duyduğum heyecanı daha önce hiç hissetmemiştim. Müzik çalışmaları tarafında, henüz spesifik bir detay veremeyeceğim ancak çokça etki yaratacağını umduğum birkaç orijinal çalışma ve iki remiks çalışmasını, bu yıl müzikseverlerin beğenisine sunacağım. Müzik yolculuğumda uzmanlaşmak ve daha çok öğrenmek için halen açlık hissediyorum. Her gün yeni bir şeyler öğrenip yeni kazanımlar elde ediyorum ve bunun yansımalarını paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bu sohbet için tekrar teşekkürler ederim.

༺༻

SHAZZE'nin diskografisinde yer alan öne çıkan parçaları dinleyin.

İlginizi çekebilir:
Anfisa Letyago ve Wehbba Stephan Bodzin’in ‘Boavista’ remiks albümüne katkı sundu
fabric'in yeni derleme miksi TSHA’ya emanet
Spektrogram sanatı: Görselleri parçalarında saklı sanatçıların kısa tarihi
NFT müzik rehberi: NFT nedir ve müzik endüstrisine nasıl yardımcı olabilir?
Toplu etkinlikler alışverişe gitmekten daha riskli değil
Pandemi sonrası yeni bir ‘çılgın 20’ler’ dönemi bizi mi bekliyor

#Frekans çalma listemizi Spotify'da takip edin.